8. Bölüm Genç Osman'ın Doğumu

540 26 5
                                    

Sabah'ın aydınlık güneşi,şehiri aydınlatmış,haremde nizam eskisi gibi tesir edilmiş,Safiye Sultan'a sadakat ile bağlı bir çok cariye,kalfa ve ağalar tespit edilip Saray'dan gönderilmişti.
Mahfiruz Hatun dairesinde mışıl mışıl uyurken içeriye Gülcan Kalfa girmişti.
Kapının açılması ile Mahfiruz Hatun gözlerini açmıştı.
Bir anda ayağa kalkıp Gülcan Kalfa'ya doğru döndü Mahfiruz.

-"Mahpeyker denilen çiyan hala çıkmadı mı hasodadan,dün gece de mi padişah efemdimin yanında geçirdi geceyi!?"

-"Aman Mahfiruz Hatun,sen böyle şeylerle üzme kendini,gebesin! MâzAllah bebeğine de zarar vereceksin.."

Mahfiruz Hatun derin bir iç çekmişti. Elini,karşısında duran masaya yasladı.

-"Kaç gece oldu Gülcan Kalfa,kaç gece daha beni hiç sayacak Sultan Ahmet?!"

Mahfiruz daha sonra iki elini de karnına götürdü. Sancıları başlamıştı. Çığlıkları ile sadece dairesi değil adeta harem inliyordu.
Gülcan Kalfa orda duran cariyelere bağırdı.
-"Derhal biriniz gidin hekim çağırın,diğeriniz de validemize haber verin,koşun!"

Gülcan Kalfa,Mahfiruz'un yatağa uzanmasını sağlamıştı. İçeriye hekimler gelip hemen müdahaleye başlamıştı.
Daha sonra Valide Handan Sultan girdi içeriye.

-"Ne oluyor Gülcan Kalfa,daha erken değil mi doğum için?"

-"Hekimler erken doğum dediler sultanım. Merak buyurmayın,Allah'ın izini ile nur topu gibi bir şehzademiz dünyaya gelecek.."

-"İnşallah Gülcan.."

--

Sultan Ahmet,gözdesi Mahpeyker ile hasodada kahvaltı yapıyorlardı. İçeriye harem ağalarından Gazanfer Ağa girip eğilmişti.

-"Hayırdır Gazanfer?"
Dedi Sultan Ahmet.

Gazanfer Ağa ise yaklaştı,yüzü gülüyordu.

-"Müjde hünkarım müjde! Gözdeniz Mahfiruz Hatun,doğuruyor!"

Sultan Ahmet'in haberi almasıyla ayaklanması bir olmuştu. Heyecanlı bir şekilde hızlı adımlarla hasodadan çıktı.

Mahpeyker Hatun ise tepkisinde ayaklandı.

-Haydi hatun semde pek fazla ortalıkta dolanma,koğuşuna dön!"
Diyerek hasodadan çıktı Gazanfer Ağa.
--

Padişah sabırsızlıkla Mahfiruz Hatun'un dairesinin önünde bekliyordu.
Uzun bir süre sonra kapılar açıldı. İçeriden ebe kadın çıkmıştı. Padişaha yaklaştı.

-"Müjdeler olsun hünkarım,nur topu gibi sağlıklı bir şehzademiz dünyaya geldi."

-"Dile benden ne dilersen hatun,emin ol mükafatını fazlasıyla alacaksın."

Diyerek Mahfiruz'un dairesine girdi Sultan Ahmet. Mahfiruz'un kucağında tuttuğu ağlayan bebeği kollarının arasına aldı. Herkes ellerini açıp dua ettikten sonra padişah,küçük bebeğin kuşağına üç kere "Osman demişti."

-"Senin adın Osman,senin adın Osman,senin adın Osman..!"

İşte Genç Osman'ın,tahtın bir sonraki varisinin ve padişahım n ilk oğlunun doğumu tamamen gerçekleşmişti..

ERTESİ GÜN.-

Mahpeyker Hatun haremde tek başına oturmuş etrafı izliyordu.
Padişahın ilk ancak gözden düşmüş olan gözdesi Şaheste Hatun onun yanına yaklaştı ve sinsice gülümseyerek şerbet bardağı uzattı.

-"Al Mahpeyker,iç.. Ferahlarsın! Şehzade Osman şerbeti bu. Şimdi iç de ferahla zira yakında bir bardak şerbet dahi içemeyeceksin!"

Mahpeyker Hatun sinirlice ayağa kalktı.

-"Ne demek bu Şaheste Hatun,sen beni tehdit mi ediyorsun!?"

-"Hümmehâşa ne haddime. Ben sadece olacakları söylüyorum. Mahfiruz Hatun şehzade doğurdu,artık baş hasekimiz o. Mâzide olanları da hatırlarsak ilk iş senden kurtulmak isteyecektir!"

Mahpeyker Hatun bozuntuya vermeden sinsice gülümsedi ve Şaheste'nin uzattığı şerbeti tek yudumda bitirdi.

-"Ben kurtulmak o kadar kolay değildir hatun,vakti geldiğinde bunu hepiniz anlayacaksınız!"

.......

Artık Mahfiruz,şehzade anası olmuş ve haremi hümayunda baş haseki ilan edilmişti. Öyle ki zorlu bir yola girmiş olsa da, Mahfiruz pek hırslı bir hatundu. Yükselebilmek be iktidardan pay alabilmek için elinden geleni yapacak ve Mahpeyker Hatun ile arasında gerilimli anlar yaşanacaktı..

Baş Kadın Efendi; MahfiruzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin