Baş Kadın Efendi; Mahfiruz

5.Bölüm

Mahfiruz Hatun'un gebe olduğunu duyan Handan Valide Sultan iyice sevinmişti zira artık bütün cihan, soyun Sultan Ahmet'ten ilerleyeceğini cümle alem bilecekti. Artık tek isteği Mahfiruz Hatun'un erkek doğurmasıydı.
Mahfiruz Hatun ile beraber Handan Valide Sultan, Hasodaya Sultan Ahmet Han'ın dairesine geldiler.

"Müjde hünkar oğlum,müjde.!"
Diye yaklaştı Handan Valide Sultan.

Mahfiruz Hatun, Handan Sultan'ın arkadasında başı eğik bir şekilde duruyordu.
Sultan Ahmet, şaşırmıştı.

"Hayrola Valide Sultan, nedir müjde?"

"Gözde cariyen Mahfiruz gebe! İnşallah bir şehzade gelicek. Soyun senden devam edeceğini bütün cihan duymalı.!"

Sultan Ahmet bu habere çok sevinmişti zira ilk kez baba olacaktı.

Handan Valide Sultan, Mahfiruz'un rahat doğum yapabilmesi için büyük bir daireye çıkmasını ve hizmetine cariye verilmesini emretmişti.
Mahfiruz keyiflenmişti lakin karnındaki için de endişeliydi,onu herşeyden korumalı ve erkek doğurabilmek için dua etmekten başka çaresi yoktu.

-

Yeni daire hazırlanırken Mahfiruz Hatun, Gülcan Kalfa'yla hasbahçeye çıkmıştı.

"Şükürler olsun gebeyim. Artık bende emir vereceğim, cariyelerim olacak."

"Mühim olan bu değil Mahfiruz, eğer makamını yükseltmek istiyorsan aklını kullanacaksın."

"Bana yardım et Gülcan Kalfa.Malum gebeyim, şimdiden haremde bir çok düşmanım var."
"Korkma Mahfiruz, eğer sözümü dinlersen, yüksek makamlara kolay bir şekilde ulaşacaksın."

-

Emine Kalfa, Safiye Sultan'a izâhat vermek için Safiye Sultan'ın dairesine gitmişti. Mahfiruz Hatun'un gebe olduğunu işidince epey sinirlenmişti. Bu hatun bebeği doğurmadan Sultan Ahmet Han'ın tahttan indirilmesi ve Safiye Sultan senelerdir sağladığını oğlunu tahta çıkarması artık şarttı.

"Hünkarımız gebe olan gözdesi Mahfiruz'u bu gece kabul etmeyecektir Emine Kalfa. Emrimdir, Mahpeyker Hatun'u gizlice hazırlayan, bu gece hünkar torunumuzu mesud etsin, adeta aşık etsin kendini.."

"Emredersiniz Safiye BüyükValide Sultan Hazretleri."

Emine Kalfa eğilip daireden çıkmıştı. 
-
Gece vakti Hasodabaşı Gürbüz Ağa ve Emine Kalfa anlatmıştı. Mahpeyker aynı bir melek misali hazırlandı o gece.
Siyah saçları örülmüştü, bembeyaz bir kaftan giydi. Padişah'ın en sevdiği kokunun Yasemin olduğunu herkes bilirdi.
Emine Kalfa yasemin kokusunu sürdü Mahpeyker'e ve Hasodabaşı'nında yardımıyla geçti Mahpeyker gizlice altınyoldan. Arkasında Emine Kalfa vardı. Mahpeyker heyecanlı değildi, kendinden emin, başı dik bir şekilde ilerliyordu. Sonunda hasodanın önüne geldiler.
Hasodabaşı Gürbüz Ağa, Sultan Ahmet'in yanına gelip Safiye Sultan'ın onun için bir hatun hazırladığı haberini verdi.

"Gelsin.!"
Diye bağırdı Sultan Ahmet.

Mahpeyker Hatun süzüle süzüle girdi hasodaya ve eğildi dizlerine kadar.

"Sultan Ahmet Han Hazretleri, sevgili kulunuz geldi.."

Sultan Ahmet bu kızın sadece sesine dahi aşık olmuştu. Bir anda ondan tarafa döndü. Hasodanın kapıları ise çoktan kapanmıştı.
Sultan Ahmet gerçek aşkını bulduğunu sanıyordum..

-

Ertesi sabah Mahfiruz Hatun, Sultan Ahmet'i ziyaret etmek üzere hasodanın önüne gelmişti. Bir anda önüne Hasodabaşı Gürbüz Ağa çıktı.

"Gürbüz Ağa, hünkarımıza geldiğimi haber edin.!"

"Hünkarımız haremiyle beraber Mahfiruz Hatun. Hareme dönesin.!"

Mahfiruz duyduklarına inanamıştı. Gözleri doldu ve elini karnına koydu.

"Nasıl olur Gürbüz Ağa, benden başka gözdesi yok hünkarımızın.."

"O eskidendi hatun, koskoca Sultan Ahmet Han; bir hatuna bağlı kalacak değildi ya. Şimdi derhal hareme dönün."

O sırada hasodanın kapıları açıldı. İçeriden Mahpeyker Hatun çıkmıştı. Mahfiruz ise gözlerini Mahpeyker'e dikti. Bu kızı daha evvel hiç görmemişti.

Mahpeyker lafa atladı.

"Gürbüz Ağa, hünkarımız kahvaltının hazırlanmasını istedi. Bende hünkarımıza eşlik edeceğim, iki kişilik hazırlansın."
Diyip tekrar girdi içeriye.

Mahfiruz Hatun, gözyaşlarına mani olamadı ve dairesine döndü. İçinde bulunduğu durumun artık farkındaydı Mahfiruz Hatun, bundan böyle her hareketine dikkat edecek ve adımlarını en iyi şekilde atacaktı..

-

Mahfiruz, soluğu Handan Valide Sultan'ın dairesinde almıştı. Olan biten herşeyi olduğu gibi anlattı.

Handan Sultan sinirden ne yapacağını bilemiyordu. Ondan habersiz hasodaya nasıl hatun yollanırdı? 
Belli ki bu işin içinde birşey vardı. Gülcan Kalfa içeriye girip eğildi.

"Öğrenebildinmi, kimmiş bu hatun?"

"Halvete kim gönderdi bir haber yok Valide Sultan'ım, lakin hatun Safiye Sultan'ın himayesindenmiş.."

Handan Sultan bunu duyunca daha çok sinirlendi.
Safiye Sultan hangi hakla hasodaya Valide Sultan'dan izinsiz hatun yolluyordu.

Handan Sultan evladı için endişelenmeye başlamıştı zira Safiye Sultan'ın tek derdinin sarayda kalabilmek yada Sultan Ahmet'in canını almak olduğundan hiç şüphesi yoktu.

Mahfiruz'a döndü Handan Sultan.

"Merak etme Mahfiruz, o hatun veya bir başkası.. Şimdilik hünkar oğlumun tek gözdesi sensin. Lakin o bir cihan hükümdarı, elbet rakiplerin olacak, buna alış. Sıkma canını, karnındakiyle alakadar ol zira o herşeyden kıymetli.."

"Anlıyorum Valide Sultan'ım. Merak buyurmayîn istediğiniz gibi bir süre benden başka kimse olmayacak, buna zinhar müsade etmem.!"

Diyip çıktı daireden Mahfiruz.

-

Handan Valide Sultan, Safiye Sultan'ın dairesine girdi.

"Handan, sen gelirmiydin bizi ziyaret etmeye, hayır ola inşallah?"

"Hayır mı şermi sen söyleyeceksin Safiye Sultan!"

Safiye Sultan gelini Valide Handan Sultan'ı daha önce hiç bu kadar sinirli görmemişti. Biraz olsun ürksede belli etmeden başını dikleştirdi.

"Karşında kim var unutma. Şimdi Valide Sultan sen olsada biz vaktiyle cihana hűkmettik bilirsin.."

"Sizinde dediğiniz gibi vaktiyle Safiye Sultan. Artık sizin devriniz bitti, benim devrim başlıyor. Hasoda'ya birdaha benden habersiz hatun yollarsanız yemin ederim tekrar Eski Saray'da sefalet içinde yaşarsınız.!'

Safiye Sultan sinsi gülüşleriyle bile Handan Valide Sultan'ı çileden çıkartıyordu. Safiye Sultan'ın neler yapacağını Handan Sultan tahmin dahi edemezdi. Handan Sultan daireden çıktı.

Safiye Sultan, Emine Kalfa'ya döndü.

"Kehtüdamız Nasuh Paşa'ya haber ver Emine. Yarın ikindi vaktinden sonra Çinili Köşk'te bizi beklesin. Vakit geldi.!"

Safiye Sultan'ın gözlerinden adeta intikam hırsı akıyordu. Onunda dediği gibi artık vakit gelmişti..!