İyi okumalar :))
Tüm düşüncelerimi kenara bırakıp üstümü değiştirdim. Ve kendimi yatağa attım. Kendimi uykunun kollarına bıraktım. Ben uyurken yanağım da bir ıslaklık hissettim. Ve saçlarımın arasında el gözlerimi açıpta uykumdan kalkmak istemiyorum. Ama saçım ile oynayıp bir yandan beni öpenin kim olduğunu merak ediyordum kesin Aysal idi. Ama ben yine de kalkmak istedim gözlerimi biraz araladığımda düşüncelerim beni yanıltmıştı. Benim uykumun bölünmesine sebep olan kişi Mert idi. Hayal görüyorumdur diye düşünüp tekrar gözlerimi kapatıp kendime tokat attım. Gözlerimi açtığımda Mert bana sırıtarak bakıyordu biraz geri çekilerek
- Odam da ne işin var
Mert- Bilmem
- 'Bilmem' diye bir cevap olamaz. Saçlarım ile oynayıp yanağımdan öpmende ki amaç ne
Mert- Çok güzel uyuyordun kendimi tutamadım
- Bir daha olmazsa sevinirim şimdi odamdan çık ve birdaha izinsiz girme
Dediğimde Mert gülerken aniden suratını büzüp ve sinir ile bana bakıp
Mert- Hoşuna gitmedi mi
- Hayır gitmedi
Deyip yataktan kalktım Mert'in kolundan tutup kaldırdım ve onu odanın kapısına doğru itip dışarı çıkarttım kapımı yüzüne kapattım. Allah'ım ben bu çocuktan soğumak için uğraşırken ondan intikam almak için yemin etmişken geliyor ve bana sevdiğim haraketleri yapıyor. İçimde ki ateşi de söndürüyor. O yüzden Mert'ten uzak durmak en iyisi idi. Bu düşüncelerden çıkıp duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra dolabın önüne geçip elime geçen pantolon ve tişörtü üstüme geçirip saçımı topuz yaptım. Bu gün ne pislik yaparak Mert'i sinir etsem diye düşünüyordum bir andan. Odadan çıkıp aşağıya indim Aysal ve Mert oturmuş kahvaltı yapıyorlardı
Aysal- Oo Mira uyanabilmişsin sonunda
Aysal'a bakıp
- Sana da günaydın Aysal
Deyip masaya oturdum. Ve kahvaltıma odaklanıp önümdekileri yemeye başladım çayımı yudumlamak için bardağı alacağımda yudumlamak için çay kalmadığını farkettim. Ayağa kalkıp mutfağa ilerledim çayı dökerken boynumda nefes hissetmem ile irkilsem de birşey yapamadım. Arkamdakinin Mert olduğunu biliyordum. Çünkü nane kokusu burnumu doldurmuştu. Ne yapsam diye düşündüm. Bir an aklıma 'intikam' kelimesi geldi. O bana o geceden sonra hiç birşey olmamış gibi davranıp benim canımı yakmıştı. Ben de onun canını başka türlü yakmalıyım diye düşünüp arkamı döndüm. Ve sıcak çayı sanki farkında olmadan dökmüşüm gibi yapıp Mert'in üzerine döktüm. Mert'e baktığımda kendimi gülmemek için zor tutuyordum ama Mert'in gözlerinde resmen acı ve sinir fışkırıyordu
Mert- Ne yapıyorsun sen
- Ne oldu çok mu canın yandı
Mert- Sıcak çay döktün şuan canım yanıyor
Kahkaha atarak
- Umrumda değil git soğuk suyun içine mi giriyorsun ne yaparsan yap arkamda durmasaydın
Deyip tam gidecekken Mert kolumdan tuttu
Mert- Özür dileyeceğine bunu mu diyorsun?
- Özür dilemiycem
Mert- Mira kendinde misin
- Evet
Deyip kolumu hızla çektim ve içeri girdim Mert'te arkamdan gelmişti merdivenlerden yukarı çıkacek iken Aysal beni durdurup
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı gurur mu?
Novela JuvenilBirine deliler gibi aşıksın. Ama ona aşkını itiraf edemeyip gururunu öne sürerek ondan daha çok uzaklaşıyorsun. Gurur mu daha önemli? Aşk mı?