İyi okumalar :))
Yerde gördüğüm manzara o kadar iğrençti ki. Tüm adamlar vurulmuş kanlar içersinde yere yığılmışlardı. Aysal yerde Murat'a sarılmış bir vaziyeyette oturmuştu. Aysal'a doğru hızla gidip sıkıca sarıldım
Aysal- İyisin değil mi? Bak sana birşey yapmadılar değil mi? Cevap versene
Dediğimde Aysal buruk bir gülümseme ile
Aysal- Mira ben de bebeğimde çok iyiyiz.
Dediğimde rahatça nefes almıştım. Her dakika bir macera yaşıyorduk. Sonunda eve gelmiştik hepimiz yorgunduk kendimizi uykunun kollarına bıraktık.
*****************************
2 ay sonra
Herşeyin üzerinden iki ay geçmiş. Gerçekten mutluluk içinde yüzen çekirdek aile olmuştuk. Aysal'ın hamilelik dolayısı ile olan komik tripleri, benim hayvan gibi aşermelerim, Mert'in bana her sabah özel kahvaltı getirmesi, Murat'ın Aysal'a sürekli pasta yedirtmesi... gayet mutluyduk yani. Gözlerimi açmak istemesemde yavaşça gözlerimi aralayıp Mert'e baktım mükemmel bir şekilde uyuyordu. Aniden altımda ıslaklık hissetmem ile bir an korktum ve bir an karnıma sanki bıçak sokarcasına bir acı gelmişti. Aniden acı çığlıklarımı bastım tüm ev benim çığlıklarım ile yankılanıyordu
Mert- Sevgilim iyi misin?
Diye endişe ile bana bakıyor ne yapacağını bilmiyordu aniden Murat ve Aysal da içeri daldı
- Geliyor
Diye bağırdım acı ile kıvranarak
Mert- Ambulans numarası kaçtı arayın 155'i
- Mert ne 155'i doğuruyorum geliyor
Mert beni kucağına alarak hemen aşağıya indirdi. Murat ve Aysal da hızlıca arkamızdan gelmişti Mert beni sakince arabanın arka koltuğuna yatırdı hızlıca beni hastane yetiştirmişti bacaklarımdan akan sular korkmama neden olmuştu. Doktorun sesi ile daha da çığlıklar atmaya başladım
Doktor - Hanfendi doğuruyor doğumhaneyi hazırlayın çabuk
- Mert beni bırakma
Ağlayarak ve acı ile söylemiştim
Mert- Seni asla bırakmam
Diyerek elimi tuttu. Doğum haneye girecek iken Mert'i durdurdular.
Hemşire- Beyfendi giremezsiniz
Mert- Ne demek giremezsiniz? Hastaneyi başınıza yıkarım çekil önümden
Deyip hemşireyi itmişti. Doğuma başlamıştık normal doğum yapıyordum. Çok zorlanıyordum doktor her ne kadar 'ıkın' deseler de nefesimi tutuyor ıkınmıyordum. Ikındıkça canım yanıyor daha çok ağlıyordum Mert'in sesi ile Mert'e baktım
Mert- Ikın sevgilim lütfen ıkın
Dediğinde acı çığlıklar ile ıkınmaya başladım. Aniden duyduğum bebek sesi ile önüme bakmadan yorgunluğum ile kendimi daha fazla tutamayıp bayıldım.
Mert'in ağzından
Sonunda gelmişti. Eylül'üm gelmişti. Mira'yı odaya aldırlar yarım saat sonra Eylül'ümüde onun yanına beşik gibi bir şeye koymuşlardı. Aysal ve Murat bebeğe "teyzecim, amcacım" diye saçmalıyolardı. Gülmekten başka bir şey yapamıyordum. Bebeğim doğmuş artık tam bir aile olmuştuk. Mira'nın kıpırdandığını görünce uyandığını anladım.
Mert- Sevgilim
Mira bana gülümseyerek bakıyordu. Bir anda bebeğe gitti gözleri
Mira- Bu güzellik benim parçam mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı gurur mu?
Novela JuvenilBirine deliler gibi aşıksın. Ama ona aşkını itiraf edemeyip gururunu öne sürerek ondan daha çok uzaklaşıyorsun. Gurur mu daha önemli? Aşk mı?