Aşka tutsak

73 6 2
                                    

Uzun zaman olmustu göremeyeli yanlızlığıma gömülüp kalmıstım.Unutmak tek devaydı ama unutabilir miydim ki. Her saat her dakika her saniye akımdaydı.Öyle bir kalırcasına adeta aklımın hakimıymış gibi. Gölgesi bile yeterliydi kücücük bir ümitle ayaklarımı sağlam yere basabiliyordum.Bu bile beni mutlu ediyordu Aşkına tutsak kalmıştım gölgem gibiydi bedenime hapsedilmiş bir tutsaktı,sadece suskunluğuyla canımı acıtıyordu .Özlemi,hasreti bedenimin dört yanını esır almıstı gözlerim fotografına dalıp;dalıp gidiyordu.Uykusuzlugum yüzümden okunurcasına her gece başımı yastığa koydugumda enginle kavuşma hayalleriyle yetiniyordum bir fotograftan ibaretti fotografa baktıkça ona olan sevgim aşkım daha da bir alevlenıyordu.kanunsuz bir aşkın esiriydim .her gece başımı yastıga koydugumda düsünüyorum ,acaba sevıyomuydu beni sevmıyor muydu diye bunu düşünmek canimı açıtıyordu. Aylar oldu yüzünü görmeyeli bır kağıt parçasından oluşan buruşmuş bir fotografı vardı sadece. Ona baktığımda teselli oluyordum sadece tek bir hatırası. Annem hep derki kızım sana bir nasihatte bulunacam asla bu hataya düşme olur mu. Bulunduğunda tek cevabım susmak oluyordu öylece , bakıp dinler susardım.Annem neden bunlari anlatıyordu ki bu aklıma bırakılan soru işaretlerıne neden olmuştu .Acaba bizi engini mi duymuştu. Bu hayatta kimseye güven olmuyor .Belkide bu söylediklerim sana büyük etki edecek ama seninde bilmeye hakkın var sana anlatmadım diye kızma olur mu senden sakladık dıye.Bunca yıl hep senin anlamaman için hep mutluluk oyunu oynamiş gibi yaptık babanla ama aslında baban benı asla sevip eş olarak görmedi Sevilmeyeğimi bile bile beraber yaşamaya devam ettim. Senin için sen babasız kalma diye karı koca gibi yaşadık. Hiç sevilmeyeceğını bılmek ne acıydı bende boyle bır hayata maruz kaldım.Bak bize 20 yıl evlıyım ama baban bir gün olsun beni sevmedi beni istemedi hep aklında sevdigi ilk aşkı gülnuru vardı buna kim katlanabilirdi ki o kadar çok sevıyordu ki büyük bir aşka rağmen kavuşamadılar her iki ailede kabul etmemiş onay vermemişlerdi.Babaannen yeminlenmişti bu aileye gelin diye girirse ya kendini ya da babanı diri diri yakacaktı babanda böyle vebalini üzerine almadı annelık hakkını helal etmediğini soyleyınce gülnuru da sevdiği kız anne baba arasına girmeyeceği için böyle büyük bir günahı üstlenmiyeceği için canına kıymıştı babanla benim düğün gecemde ailelerin arasına gırmemiş anne oğulu ayırmamak için tek çözüm öldürmüş işte mekanı cennet olsun istenmeyen bir gelin di.Hiçbir zamanda istenmedi.kırk yıllık kuslukleri bu yüzden bunu anlatırken benimde bi o kadar canim yanmiştı annem gözlerine hakim olamayıp her anlatışında gözlerınden akan yaşları yüreğimi parcalamıştı ilk kez annemi böyle görmüştüm. Beni en cok yıkan ne biliyor musun? Canım kızım; 20 yıl evli olmamıza rağmen beni hiçbir şekilde eşi olarak görmedi istemedi biliyormusun kızım esma diye seslenişi değil gülnürum deyişi çok canımı açıtıyordu hala da öyle işte görüyorsun gülnürum karıcığım diye diye adımı unutur oldum yine de hiç sikayetçi olmadım bu durumumdan her zaman şukrettim halime hani hep soruyordun ya neden iki ismin var diye neden kimlikte esma geçiyor ama sana esma değilde gülnur diye hitap ediyolar insanlar ,cevremiz, komşular ; Eda: Evet anne ben sorduğumda hep susuyordun bugun susma konuş anneciğim benimde bilme hakkım var hep acını içine gömdün bugun susma susmakla herşey hal olmuyor anlat bana benimde bilmeye hakkım var canım annem. ANNEM Evet sen her defasında sorardın bense susardım çünkü soylenecek söz bulamıyordum. Annem bilmeden meğer seni ne çok üzmüşüm özür dilerim annem. ANNEM: yine de kendimi bozmadım kırılmadım gücenmedim hep birgün beni seveceğine inandım hissettim bana bazen öyle dalıyordu ki bana olan bakışi ömür boyu yetiyordu beni tutan buydu yıne de hıc pişman olmadım evlendığıme belkide bunca yıl mutsuz bır hayatım oldu ama tek tutunma dalımız sendın seninle hayat yaşanır oldu bizim bir ışığımız oldun bugün bunları neden sana anlatım bilmiyor musun. Sende genç kızsın bil istedim bunları sana bu yüzden anlatım bilki ben senin annen değil arkadaşın sırdaşın herşeyinim ,herşeyıni anlatabilirsin. Olur mu kızım , gözlerimi silerek başımı salladım meğer annem ne cok şey yaşamış hıc sevılmeyeceğını bile bile benim yüzümden babamla yaşamaya devam etmiş. Eda; babam seni bir gün olsun sevmedi mi babamı bırakıp gitmek aklına gelmedi mi. Annem; ben babanı tanır tanımaz öyle bir sevdaya kapıldım ki bir an olsun bırakıp gıtmeyı hıc düşünmedim bana aşk sevgi gözuyle bakmadı sevmedi ama bir gün olsun el kaldırmadı kızmadı bana bir gün olsun arka cıkmadı evet sevmedı bunu ınkar edemem belkıde sevmıştır. Bana belli etmemiştır bunu bilemem böyle bir karakter, kişiliğe sahip olduğu için ben etkilemiştim.Bu yüzden çok sevıyordum babanı tek taraflı duygular beslemıştım çok sevmiştim halada sevıyorum ilk günkü gibi sen hayatımıza gırdığınde daha cok benı sever üzerime titrer oldu sen evımıze neşe getırmiştin senin gelişinle cok şey değişmişti . Ben bu duyduklarıma adeta ınanamamıştım hiç belli etmemişlerdi.Hep sanıyordum ki annemle babam birbirlerini deliler gibi seviyorlar ve bu duyduklarım büyük bir sarsıntıya neden olmuştu yıkılmıştım hayatımda bilmediğim gerçekler 18 yıl sonra ortaya çikmıştı ve babamın annesıne olan kın nefretı 40 yıldır yıldızları barışmadığının sebebi buymuş. Duyduklarımdan sonra nasıl soyleyebilirdim ki.Benim birini deliler gibi çok sevdiğimi nasıl soylerdim bunu demeye dilim varmadı.Allah' ım sen yardım et duy sesimi Anneme nasıl anlatabilirdim ki benim çok sevdiğim biri olduğunu kalbimin sahibi'nin olduğu ve uzun zamandır kalbimde sakladığımı konuşmamıza rağmen onu çok sevdiğimi nasıl anlatırdım ki bu kişinin gülnur yengenın oğlu olduğunu tepkisi ne olurdu acaba.Araya zaman girse belkide herşey yoluna girir hem enginden de haber yok ki uzun zaman olmuştu görüşmeyeli çalışmaya gurbet ellere gıttı dönecem dedi gidişi o gidiş oldu.Hala da dönmedi sesi soluğu çıkmadı beni hiç mi özlememişti oysa kı gidişi ardındanb çok özleyip burnumda tütüyordu ona olan hasretim kokusu bambaşkaydı onun kollarındayken hayat buluyordum sanki cenneteymişim gibi bu özlem bu hasret son bulsun artık düşünmekten delirecektim. Öylece durup durup düşünüyorum napabilirdım kı unutmayı denedım olmuyor unutulmuyor unutamam her gün daha çok özler olmuştum sesi kullaklarımda .Araya haftalar girdi hala da ses yoktu. Olsun iyi olduğunu bilmem yeterliydi.Kardeşı zehrayla konuşmuş iyi olduğunu aklısının bende kalmamasını iletmişti. Bunu duymak bile içimi rahatlatmıştı az da olsa. Sabahın ılk işiklarıyla bizim koy halkımızın ötleyen horozdan daha cok seslerini duyar oldum ne olduğuna anlam vermeden kapımıza sanki yahudiler basmış gibi hungur hungur kapıya vuruluyordu.Bu sesin nerden geldiğini bir o kadar meraklandırtıyordu.İçim içimi yiyor kalbim sizliyordu ne olmuş olabililirdi ki engine mi kötü birşey mi oldu bu kalabalık ağlama sesleri haykırışlarda iki sokak aşağısında geliyordu enginlerin kaldıkları sokak oolmalıydı.Öyle bir korkar oldum ki alacak varmış gıbı kapıyı hüngür hüngür vurmanın amacı ne olabilirdi.Bir an gözüm odamın duvarısına asılmış saate baktım saat 5:00 yeni gelmek üzereydi .Babam hemen kapıya koştuğu gıbı açtı buda neyın nesiydi ki babamın gözleri fal taşı gibi açilmiştı .Neyse ki kapıdaki hüseyin ağabiymiş korkularımız az da olsa geçmiştı babam ani bir tepkiyle. Hayvan oğli hayven bu nasıl kapıyı çalmak alacaklı gibi.Babam karşısında hüseyın amcayı görunce ayrı bır şok yaşamış ve utangaçtan başını eğerek kusuruma bakma ağabi sen miydin başka biri sandim hayırdır ağabi ne oldu sabahın korunde alacaklı gibi bir an elim ayağım birbirine dolandı cok endişeliydik.Babamın konuşmasına başlamadan ne olduğunu anlamaya çaliştim; birşey mi oldu hüseyin amca sabahın köründe buraya geldın ne oldu söylesenize konuşmasına sıra vermeden babam ani bır çikışla dur bir eda ağabim bir soluk alsın anlatır diyerekten alçak bir sesle yanıt verdi.Bende susarak gözlerimi hüseyin amcaya diktim.Cemal kerim kerim diye soylendi; Ne ne olmuş soylesene ağabi hayırdır inşanllah aşağı mahallemizdeki kerim ölmüş senin haberin yok mu? Babam şaşkınlık içerisinde hayır duymadım nasıl ne zaman olmuş diyeçek kadar şaşkınlık içinde bir an yere düşecekti nerdeyse. Dün akşam yatağında ölü bulunmüş gelde kaderin işine bak.Babam anneme bakarak yüksek bir çikıntıyla sen hala burda mısın kadın git kıyafetlerimi hazırla çabuk ol diye bağırması daha çok sarsmıştu beni elimdeki su bardağı elimden boşanırcasına yerlere düştü. Ne nasıl ya kerim amca mı olmüş ya engin enginin haberi varmi babam ani bir tepkiyle git odana ayaklar altında dolaşma diyerekten bağırdı.Hüseyın amca babamla konuşurken bu duyduklarıma ınanmadım Cemal hadi sen bu mahallenin muhtarı olduğun için cenazeye gelmelisin 2 saat sonra camı avlusunda ölüyü yıkıyacaz sende bizim yanimizda olmalısın .Babam hiç tereddüt etmeden Hüseyin amcayla çiktılar evden cenazeyı yıkamak için camiye götüreceklerdi.Bu duyduklarımla büyük bir sarsıntıya neden olmuştu engini düşünüyordum duymuşsa yıkılmıştır nasıl toparlanacaktı cenazeye yetişebilecek miydi babasını son kezde olsa görecek miydi araları son zamanlarda pek iyi sayılmazdı evet ama babasını son görevini yerine getirebilecek miydi.Gelişine mi sevinsem ya da babasını kaybettiğine mi bilemedim ki büyük bir şaşkınlıkla ayakta zor duruyordum.Bugün diger yanim olan enginin canı çok yanacaktı bende acısını hıssederek daha çok canım yanacaktı. Nasıl kendimi toparlayabilirdim ki nasıl .Annem üstüne başına uygun üstler alarak cenaze evine gitmeye yol aldı. Eda kızım eve iyi bak biz gelene kadar babanla annem ayakabılarını bile giyinmişti alen acale evden uzaklaşmadan durdurmalıydım annemi anne dur lütfen bende geleyim lütfen anne zehra benim arkadaşım bir yardımı olur yardım ederim arkadaşımın böyle bir günde yanında olmama izin ver ben olmasam ayakta duramaz ona morel veririm.Olmaz kızım baban duysa kızar biliyorsun ailelerle aramız pek iyi değil ama anne lütfen lütfen .Annem bana hiç acımadan kapıyı üstüme kilitleyerek çiktı ;anne bunu bana yapma lütfen ağlamaktan ne soyleyeceğimi bilemiyordum tek bildiğim şey enğinin yanında olmak destek çıkmaktı.Ama benim vicdan sahipli bir annem olduğu için geri dönerek beni de götürmeye karar verdi; kızım edam sen ağlama tamam götürecem başına bir örtü alda çikalim, annemin boynuna atlayarak çok sağol annem.Evden çıkarak iki yol aşağısı engınlerin evinin önünde durduk kalabalık evin onu sakınlğe bürünmüştü tek duyduğum ses hatiçe yengenin yasin-i kerim okumasıydı biraz sonra yasin-i kerim merasimi bittikten sonra mezarlıklara geçeçektik içeriye girip zehraya yardım edecek cesaretı kendimde bulamıyordum zehraya destek çıkıp morel vermek için geldim ama umduğum gibi gitmemişti annem bana kaşlarını çatarak sen zehraya yardım için gelmiştin geç içeri yardım et dedi .Ben içeriye geçtiğimde kadın ve çoçuklara soğuk ayran verilmişti.Adamlar tarafındakılere henüz dağıtılmamıştı bir kaç bardak eksikti kadınların ikramiyesi bittiğinde mahallemizdeki adamlara ikram edilecekti.Zehra ayakta zor duruyordu böyle bir sarsıntıyı atlatmış değildi aklimdan engin geçiyordu onu çok merak ediyordum açaba nasıldı kendini toparlamişmıydı az da olsa Zehraya engin abisini soracak cesareti kendimde bulamıyordum acaba nasıldı haberi var mıydı buraya babasının cenazesine yetişebilmiş miydi sorsam çok ayıp olurdu endişeli gözlerle gözlerimi zehranın üzerine dıktim bir baş saglığı dıleyıp sarılamamiştım.zehra ayakta zor duruyordu bu ayranları erkek tarafına kim götürecekti ki ağlamaktan harap olmuştu bir ayda toparlansa iyi olurdu.zehra kendinden bir küçük nedim kardeşini çağırdı bır anki şaşkınlıkla bunları nedim mi ikram edecek yapamaz ki düşürür ben götürebilirim bu yüzden burdayım hayır eda engin diyerekten konuşmasının devamını getırmeden gülnur yenge zehranın annesi boş bardakları almak için çağırdı tamam anne gelıyorum eda sen bu ikramları götürebilir misin tamam olur zehra götürürüm sen anneni bekletme olur mu.Ben ellerimdeki ikram tepsisini tutarak erkekler tarafına yan odaya geçtim.Herkeze sıra sıra dağıttim babam beni bir an böyle görünce sabırla bir oh çekerek bana kaşlarını çattı bana kızgın olduğu yüzünden okunuyordu ; yine de böyle bir günde babamın bana olan kızgınlığını aldırış etmeden dağıtmaya devam ettim elimdeki tepsinin içinde sadece bir bardak ayran duruyordu her keze vermiştim odanın balkonuna çıkan yolunda ilerledim ses geldiği yere arkası dönük telefon konuşması yapan uzun boylu esmer sıyah ve gür saçlara sahip bir genç duruyordu sırtı dönük olmasına rağmen kalbim oyle siddetli çarpıyordu ki endişeliydim acaba bu engın mıydı.Enginim olabilir miydi ki konuşma sesi geldiğinde sesi bana o kadar güzel gelmişti ki bir an elim ayağıma dolandı nedim eteğimi tutarak zehra mutfakta seni çağırıyor boş bardaklar varsa getırsin gelsin dedi ben engine dalarken nedimin ne duyduğunu anlamamiştim.Haaa hııı tamam tamam engine bu ayran bardağını ikram edememiştim.Nedim zehraya soyle şimdi gelecek olur mu engine yüzüm döndüğünde onu görmem beni cok mutlu etmişti ve o an gözlerimizin içinde saatlerce bakakaldık gözlerimin içi gülüyordu bir an kendimi kaybedip engıne sarılıp başsağlığı dilemek çok isterdim ayranı ikram etmek için yaklaştım minik minik adimlarla elime bardağı alıp avucuna verdim o kadar çok özlemiştim ki bir kaç bakışı dünyaya bedeldi elimdeki ayran bardağını alarak balkondan uzaklaştı adamlara ayıp olmasın dıye yanlarına gitmek zorundaydı sanki kırk yıl görmemiştim onu o kadar özlemiştim şaşkınlıktan başsağlığı dilemeden içeriye girip boş bardakları topladım biri gidip biri geliyordu adamlara ikramiye götürmeyi çok istiyordum bir kaç dakikalığına da olsa enginimin yüzünü görecektim bu bile yeterliydi bardakları topladığımda enginden gözlerimi alamiyordum kapkara gözleriyle mühürlemişti beni boş bardakları alıp mutfağa geçtim gülnur yenge ayakta duramıyordu eşinin hatıraları eşine olan sevgisi aşkı çok büyükmüş severek evlenmişlerdi bu güzel evliliklerinden de üç tane dünyalar güzelleri engin ve zehra nedim dünyaya gelmişti kocasının kokusu dört yana sarılmış anıları kalmıştı sadece yapabilecek bişey kalmamiştı ani bir kalp kriziyle kader herşeyi belirlemiştı bunlar keşke ama keşke hiç yaşanmasaymış herşey olduğu gibi kalsaymış ; beni en çok bu kahrediyor engini açı içine görmeye dayanamiyorum çanım yanıyordu canımdan can gitmişti.

Sırlar bir bir ortaya dökülülüyor bu gerçeklerden sonra edayla enginin arasında ne olabilirlerdi üvey abi üvey kardeşler mi ölümün arkasındaki gerçekler ne ? Eyer ki gerçekten devamını merak ediyorsanız romanımı lütfen okuyun

Kanunsuz Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin