Leon Hilal'in bu özrüne çok sevinmişti.Bilinci yokken bile ondan özür dilemesi Hilal'in de kendisiyle aynı fikirde olduğunu gösterirdi.Ama bilinci yerindeyken bu sözleri asla söylemeyeceğini biliyordu.Hilal'i dışarı çıkardığında ailesini gördü.Hilal'i onlara bıraktı.Gözlerini açana kadar bekleyip gözlerini açınca gitti.
Hilal gözlerini açtığında yanında annesi ve Yıldız vardı.Bir an neler olduğunu düşündü.Sonra aklına babaannesi geldi.Hilal:
-Anne babaannem nerde?Bir şeyi yok değil mi?
-Merak etme kızım.Babaannen de çok iyi.Şimdi komşuda biraz uzanıyor.
Babaannesi komşuda uzanıyordu.Çünkü evleri harap olmuştu.Kitapları da yanmıştı.Çok üzülmüştü Hilal kitaplarına.Kıyafetleri veya başka herhangi bir şeyi yansa dert etmezdi ama.Yılların birikimi kitapları ayrıca yazıları yanmıştı.Gerçi şimdi yazıları düşünecek vakit değildi.Önemli olan bundan sonra nerede yaşayacaklar sorusuydu?Annesine sormak için ağzını açtığında onun da çok bitkin olduğunu fark edip sormaktan vazgeçti.
Yıldız ise balodan apar topar gelmenin üzüntüsünü yaşıyordu.Ayrıca Leon balodan niye ayrılmıştı?Kardeşini kurtarmasına sebep neydi?Tabiki kurtarmalıydı ama o bu noktaya nasıl gelmişti?Ve neden ?Hilal'in aklında bir şey kalıp kalmadığını sordu hemen.
-Seni kim kurtardı biliyor musun Hilal?
Hilal olanları hatırlamaya çalıştı.En son hatırladığı şey kapıyı açmaya çalışmasıydı. Hilal:
-Hayır hatırlayamadım.Kim kurtardı?
-Leon.
İşte Hilal buna şaşırmıştı.Leon baloda değil miydi ?Hafızasını biraz zorlayınca Leon ve Mehmet'i başucunda gördüğünü ve Leon'dan özür dilediğini hatırladı.
Ne lüzumu vardı ki özür dilemeye?Yangın sırasında onu kurtardığı için ona karşı kendini üzgün hissetmişti.Bu yüzden dilemişti özrünü ama Leon bir şey demezse o da hatırlamıyor numarası yapacaktı.
Sabah olunca Cevdet ailesini alması için bir araba gönderdi.Vasili'ye ailesiyle birlikte eve çıkmak istediğini söylemiş fakat Vasili kabul etmemişti.Eşref Paşa da zaten aynı evde daha fazla bilgi toplayacağım söylüyordu.Tek çaresi onları da yunan konağın getirmekti.
Gelen at arabasına mecburen binen Hilal yunan konağın önünde durunca şaşırdı.Babası yunanlıların tarafına geçmiş olabilirdi ama kendi evine çıkacak gücü de mi yoktu ?Burada yaşamaktansa sokakları yeğlerdi Hilal.
Yıldız içinse durum bundan daha iyi olamazdı herhalde.Leon'un evine gelmişti.Bundan sonra hiçbir kuvvet Leon'la izdivacına mani olamazdı.Bu evde Leon'u kendine aşık edip daha sonra bu konağın hanımı olacaktı.Hayallerine adım adım yaklaşıyordu.
Hiç kimse arabadan inip eve girmeyince Cevdet aşağı indi.Zaten zor durumdaydı ailesi de onu zorluyordu.
-Ne bekliyorsunuz Azize,çocuklar inin arabadan .Azize:
-Lüzumu yok.Bu yunan konağında yaşayacağımıza sokakları yeğleriz.
Yıldız arabadan inmek için bir hareket yapınca Azize hemen kolunu cimcikledi.Cevdet ise böyle zamanlarda ailesinin kendi durumunu bilmesini çok istiyordu.
-Azize sokaklarda yaşamak ister misin bilmem ama senin isteğin değil benim isteğim önemli olan .Şimdi hepiniz inin aşağı! deyip en sertinden bir bakış atmıştı Cevdet içi acısa da.
Babasının bu sözleri üzerine Yıldız hızla arabadan indi.Hilal de annesinin itelemesi üzerine indi.Ev dışardan sarayı andırıyordu.Kapıların önünde nöbetçiler vardı.İçeri girdiklerinde kocaman bir giriş karşılamıştı onları.Renk renk halılar ve düşecek olsa on kişiyi öldürebilecek büyüklükte avizeler.Hilal bu gördükleri şeylere şaşırıp beğense de Yıldız kadar görgüsüz değildi.Bir koltuğa dokunuyor bir vazoya.Her şeyin sahibi olmak istiyorum havası taşıyordu.Bir beş dakika sonra Vasili'nin karısı Kirya Veronica aşağı indi.Hilal görür görmez kadından soğumuştu.Sevmesini zaten beklemiyordu ama kadının öyle bir bakışı vardı ki gözleriyle resmen"niye geldiniz?burası benim evim" diyordu.Kirya Veronica :
