İçimden Gelenler

68 6 5
                                    

Bugüne dek hiç olumlu ilişkilere adım atamadım. Çünkü imkânsızlık, damarlarımda akan kanın pıhtılaşmasını sağlıyor.

Bundan birkaç sene evvelinde, develer tellal iken, pireler berber iken...
Ben bağda üzüm bekler,
derede odun yükler iken bir güzele vuruldum, koştum koştum yoruldum. En sonunda oldurdum.

Neyse bırakalım şu masalvari sözleri de konunuza dönelim. İlk yazdığım hikaye iste tamda bu yüzden iki sayfayı geçemedi. Ne yazabilirdim ki ? Hikaye başladığı gibi, karşılıklı aşk ile son buldu. Sonra anladım ki karşılıklı aşk destanların sonunu getiren, yazarların kalemine kılıç vuran bir samuray.

Bunun ardından platonik aşklara çevirdim rotamı. Her anı yazıyordum, planlar yapıyordum. İyice bir yazar havasında hissediyordum kendimi.

Mutluydum.

Geç saatlere kadar oturmalar, hayal evreninde cümbüş calmalar daha çabası.

Platonik aşk demek, profesyonel bir yazarın denize karşı bir ağacın gölgesinde yazdığı romanlara hikayelere, evin çatı katında taş çıkarmak demektir acemi üslubuyla.

Platonik aşk, hamam böceği sevda türküsünü seslendirirken, "abi bi susar mısın aklımı"karıștırıyorsun" demektir.

En çokta sessiz ağlamaktır ki bu en zevk aldığım kısımdır, romanın can suyunu verirsin çünkü satır aralarından. Bir cansıza can vermek.

Kerem'i düşünün, Mecnun'u düşünün eğer kavuşsalardı Aslı ile Leylasına, Ali-Fatma gibi olurlardı. Ya da Fahriye-Selahattin olurlardı. Tanımadınız değil mi bu kişileri tabi tanımazsınız çünkü onlar evli ve kendi aralarında mutlular.

Kavuşamayanların öyküsü, destanlașır.

Kaynayan sütun altına inadına ateş yakmaktır kavuşamamak. Bir nohudun kumda harlanmasıdır. Bulutlara siktir çekip, piçlerine tekme atmaktır.

Demem o ki sayın dinleyenler, kavușamadıklarınıza gidin,
sizi gecenin ayazında üşüyen, ardından bulutların laf anlamaz piçleri tarafından zapt edilen, lambaları cılız yanan Huviyet sokağında başı boş dolaşan it gibi bıraktıkları için teşekkür edin...😂

ORMANTİK ÖKÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin