Hemen toplarlandım ve ayağa kalktım.
-"Nerde kaldınız be kuzum "diyerek ufak bir surat astım.
Neyse artık, hadi bakalım nereye gidiyoruz diye birden konuya daldım.Arife ve Betül bi tebessüm edip ,Noldu dercesine baktılar.Abi size de Gülsen yaramıyor , ağlasan yaramıyor dedim.
-E hadi merak ediyorum.
- Bi arkadaşımız kaza geçirdi , ziyarete gidecez dedi.
-"Peki bakalım " dedim ve hızlı hızlı yürüyerek geldik hastaneye .
Oda büyüktü , kapısı falan yeni gözüküyordu. Kapıdan girince hemen solda bir lavobo vardı, klasik hastane odası işte. Etrafa bakmaktan oradakilere selam vermediğimi fark ettim. Hemen merhaba , çok geçmiş olsun dedim.Betül ve Arife o sırada çoktan arkadaşlarına sayılmışlardır zaten.Çocuğu tanımıyordum,ilk defa görüyordum hayatımda. Kendimi bi garip hissettim , yabancı gibi , yabancıydım da zaten. Odadaki büyük pencereden yağmur yağdığını gördüm , bi tebessüm ettim, severim yağmurları huzur verir bana , benliğimi hissettirir.Ama bi an endişe ettim , nasıl gidecektik çarşıya.
-Esmaaa
- Noldu kanka niye bağırdın
-İkidir yağmur mu yağıyo diye sesleniyorum ,kafan nerdeyse duymuyorsun beni
- Nerde olacak be , dalmışım sadece .
5-10 dakika sonra çıksak olurmu dedim kızlara. Betül'le Arife bi göz göze geldiler olur dercesine baktılar birbirlerine.
Yağmurun altında deli gibi yürüyorduk.Kimseyi düşünmeden,hayatın ve gençliğin tadını çıkararak. Ama artık bir yerde durup oturmamız gerekiyordu.
Biraz sonra Betül'ün hele şükür geldik sözüyle kafamı kaldırıp tabeleya baktım."KAFE KÖŞK "
İçerisi oda oda şeklindeydi,bildiğimiz kafeler gibi değildi.Aa işte boş oda var dedi Arife bize doğru. Hemen geçtik, attık çantaları masaya.Çok geçmeden garson geldi.Soğuktan donmuştuk ,sıcak bir kahve iyi gelecekti.Üç kahve söyledikten sonra garson gitti.Tam biz oh be rahatladık valla diye düşünürken içeriye bir kalabalığın geldiğini gördük, hemen oturuşumuzu değiştirip , bacak bacak üstüne atıp telefonlarda ilgilenmeye başladık, kimdi ki bu kalabalık , Gelen HUZUR 'du işte ...❤