Prolog

309 42 21
                                    

Eren Jaeger; 19 yaşında.
Levi Ackerman; 38 yaşında.

~

Topukları yere vura vura içeriye girdi genç adam. Altındaki mini, kalem eteği hareket etmesini zorlaştırıyordu. Elindeki evrakları nişanlısının masasına fırlattı. Levi, sevgilisini bir süzdükten sonra tebessüm etti.

"Hala bana dargın mısın bebeğim?"

Yeşil gözlerini devirdi ve kaşlarını çatıp tavana bakmaya başladı. "Belli olmuyor mu?"

"Buraya gel.." diye fısıldadı adam. Sandalyeyi geri ittirdi ve elleriyle dizlerine yavaşça vurdu. Eren, her ne kadar sevgilisine tripli olsa bile dediği bir şeyi yapmayınca kendini kötü hissediyordu. Kucağına oturan çocuğun bacaklarını elledikten sonra elleri yavaşça beline doğru ilerledi. Eren'in belini iyice kavradıktan sonra kendisine iyice bastırdı.

"Özür dilerim. Telefonlarını açmadım, mesajlarına cevap vermedim ve eve gelemedim. Merak etme, Hanji ve Erwin ile birlikteydim. Bana göz kulak oldular. Hamileliğini ilk başta kaldıramadım ve sinirlendim. Hem kendime, hem de sana. İçip içip kafayı da buldum. Söz veriyorum, bir daha böyle bir şey olmayacak."

Çocuğun suratı kızarırken gülümsemesine engel olamıyordu. Levi, onu anladı ve kucağındaki çocuğun konuşmasına izin vermeden dudaklarıyla kapattı onu. Hafif hareketlerle yalıyordu çocuğun şeker dudaklarını. Hafifçe ısırıp ısırıp çekiyordu.

"Ah.."

Eren, küçük inlemesinin ardından dudaklarını hemen birbirine bastırdı. Bu Levi'ı gülümsetmişti. "B-Bunu şimdi yapmayalım Levi. İlerlersek bebeğime zarar veririm.. Ayrıca ofisinde yapmamız zaten yanlış olurdu. Koskoca Levi Ackerman'i böyle bassalar neler olur!"

Levi, çocuğu dikkate almadı ve güzel, narin elini tutup bir öpücük bıraktı.

"Benimle evlenir misin, Eren?"

~

İlk bölümden bir kesit okudunuz az önce. İlk hikayem olacak, umarım hoşunuza gider.

Assistant [RiRen]Where stories live. Discover now