Çöp, Ekmek ve Ben

23 2 1
                                    


Evin erkeğine kutsal görevi teslim etti annem yine. Bir elime çöp torbasını, diğer elime de parayı sıkıştırdı: 'Giderken çöpü at, gelirken de ekmek al."
Birkaç saniye gözgöze gelip soğuk savaş verdikten sonra, yenilgiyi kabullenip sokağa attım kendimi. Elimde çöp torbası, ayağımda önüme ilk gelen anne terliği. Her adımda terliğin topuğuma çarparak çıkardığı ses, hedefine odaklanmış ben... Çöp görevi neyseki çabuk bitti ama önümde zorlu bir fırın yolu var. "Oğlum!" diyorum hayıflanarak,  "Evlensen çoluk çocuğun,  askere gitsen emrinde askerlerin olacak yaştasın. Bas git diyor şeytan, hayallerini kovala." sonra terlikten çıkan sesi tekrar işitiyorum da, "bunu şimdi düşünmemeyim, hele bir ekmeği alayım da."
Fırın da ana baba günü. Sıra geliyor da,  "İki ekmek,  kızarmış olsun." diyebiliyorum sonunda. Ekmeği gazeteye sarıp koltuğumun altına koyduğum gibi köşesini koparıp ağzıma sokuşturuyorum. Adımımı dışarı atınca birden kalbim duruyor sanki. Onu görüyorum. Uzun dalgalı saçları omuzlarından dökülüyor, "Ah,  ekmek olmasa şimdi uzanıp dokunsam onlara" derken gözgöze gelerek ikinci şoku yaşıyorum. Üzerimden dört mevsim geçiyor sanki; ilkbahar, yaz oluyorum çiçek açıyorum,  sonbahar olup yaprak döküyorum, kış olup donuyorum.  Öyle donuyorum ki buzul çağına giriyorum, arada bir kalbim atıyor da çığ döküyorum. Sonra sanki zaman bükülüyor da başladığım noktaya gelip, ağzımdaki ekmek köşesini tek hamlede yutuyorum. "Selam" diyorum utana sıkıla. Diyorum da duymuyor. Kulağında eşek kadar kulaklık... Zaten kulaklık olmasa onu da diyemem. Ardıma bakmadan kaçıyorum oradan. Anne terliği topuklarıma, topuklarım kıçıma çarpa çarpa kaçıyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 24, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Çöp, Ekmek ve Ben Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin