three

12 5 5
                                    

I don't wanna live forever ile okusaniz cok harika olcak ama teliften medyaya koyulmuyor.
.
.
.
Beni duvara yaslayıp boynuma yöneldiğinde ses çıkarmamak için kendimi zorladım. Michael, Luke, Ashton'ın kız arkadaşı ve Ashton, son olarak ayrılmaz ikili olarak Calum'la ben Ashton'ın evinde toplanmıştık. Şimdi ise Ashton'ın odasında ki banyoda biraz sınırları zorluyorduk.

"Tanrım, Estelle." diye mırıldandı. Elleri belimin üzerinde biten tişörtümden geçerken dudaklarını benimkilere bastırdı.

"Durmalıyız."

İleriye gitmeyeceğimizi biliyordum fakat Calum gerçekten dağılmıştı. Bana ilan-ı aşkından sonra daha fazla vakit geçirmeye başlamıştık. Okul çıkışı beni alt sokaktaki pizzacıda bekliyordu. Bende abime proje ödevi için Michonne'a gittiğimi söylüyordum.

Ne kadar iyi bir kız kardeş ama.

Calum beni tekrar öptüğünde söylediğim yalanların hepsine deydiğini düşündüm. Ona karşılık vererek akışına bıraktım.

Gıcırdayan kapı ile yüzünü benden çekti. Luke gözlerini kocaman açmış ikimize bakarken "Hasiktir," dedi.

Calum o an beni neredeyse yere fırlatacak bir hızla geri çekildi. Bu sırada katlanmış eteğimi düzelterek daha az suçlu görünmeye çalıştım. "Siz ne bok yiyorsunuz? Michael öğrenirse-"

"Öğrenmeyecek, güzel çeneni kaparsan hiçbir şey öğrenmeyecek Luke." dedi Calum onu susturarak. "Siz ne zamandır...?"

"Uzun hikaye," dedim iç çekerek. "Söyleyecek misin?" derken alt dudağımı kemirdim. "Ha-hayır. Estelle, sen onu seviyor- Tanrı aşkına sadece çişim vardı!" dedi ve kapıyı vurarak çıktı.

Kaşlarımı çattım. Calum bana tekrar yaklaştı. "O sadece, bir aralar senden gerçekten hoşlanmıştı fakat hepimiz Michael'a senden uzak duracağımıza dair söz vermiştik."

"Şaka yapıyor olmalısın." diye fısıldadım. Nasıl olurda anlamazdım? Luke, benden hoşlanmıştı. Calum, beni ilk öpücüğümüzde bile sevmiyordu. Ancak Luke beni sevsede sözü için uzak durmuştu.

"Bazı kuralları çiğnedim, ancak sen bütün risklere değersin Stella. Seni ilk öptüğümde bile zerre pişmanlık duymamıştım."

Onu Luke ile kıyasladığımı anlamış olmalıydı ki, savunmaya geçmişti. Şu an bunları düşünmek istemiyordum. Çünkü ani olaylar arasında sıkışmıştım.

Saçlarımı hızla düzeltip onu banyoda yalnız bıraktım.

Koridorda sarsaklayarak yürüyen Luke'a yetiştim. "Luke, iyi misin?"

"Evet, sanırım öyleyim." dedi. "Ben, gördüklerin için-" Yüzüme dikkatle baktı. "Kimseye söylemeyeceğim. Beni daha fazla utandırmadan onun yanına dön."

"Hayır, o kadar bencil değilim." dedim ve onu kolundan yakaladım. Arkamdan gelen Calum'u farketsemde Luke'a sarıldım.

Ona yaşadıklarımı yaşatmıştım. Beni başkasıyla görmesine izin vermiştim. Tanrım, kafam feci karışmıştı ve bu bana sadece derin bir baş ağrısı vermişti.

Mrs.PotatoHeadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin