Bir insanı sağır edecek kadar yüksek sesle açılmış olan zilin sesini duyunca hemen yerimden fırladım. Dersde uyuduğumun farkında bile değildim! Neyseki Azra ve Selin hemen yanıma koştular. Azra'nın beni sarsmasından sonra hemen kendime geldim. İkiside başımda bağırarak ''Nefes! hadi uyansana!'' diyorlardı. Kendime geldiğimin farkında bile değillerdi. Hemen bende onlara bağırarak ''Artık yeter! Kendime geldim işte! Kör müsünüz?'' dedim. Genellikle bu sinirli halimi kimse bilmezdi. Aslında ben Azra ve Selin hariç herkese göre bir ''İnek''tim. Evet, size göre inek demek saçma ama bazılarına göre okul'un akıllısı bazılarına göre dünya tatlısıyım.
Okulun bitmesi ile birlikte kendime hala gelmemiştim. Bir yanımda Selin öbür yanımda ise Azra vardı. İkisi koluma girmiş benim aramda dedikodu yapıyorlardı. Bir o yana bir bu yana sallana sallana gidiyorduk. Hemen uykulu halimden arınıp kendime geldim. Bir dakika, yarın matematik sınavı vardı! Hemen bir hışımla koşmaya başladım. Kızlar bana garip garip bakıyordu. Ne yaptığımı anlamamışlardı bile!
Yokuştan aşağıya doğru koşmaya başladım. Yolun çamurlu olması sinirim iki kat daha yükseltmişti. Dedem'in ölmeden önce bana aldığı botları giymiştim o gün, her yerim çamur olmasına rağmen hala koşmaya devam ettim. Yokuş bittikten sonra hemen önüme çıkan dolmuş'a binip bizim mahalleye yol aldım. Şoför'e gideceğim yeri söylerken bir yandan çantama bakıyordum. İçimden ''Umarım para çıkar'' diyordum. Gideceğim yer 4 lira tutuyorken yanımda 2 lira vardı. Keşke harcamasaydım!
Param yetmediği için ne yapacağımı şaşırdım. Tek çarem vardı, ya yolculardan birisinden yardım istemek ya da şoför'den yardım istemekti. Evime az kaldığı için gücümü topladım ve dolmuş'un içinde bağırmaya başladım.
''Yanımda 2 lira var ve gideceğim yer 4 lira tutuyor, yardım edecek var mı!''
Buna yaptığıma pişmandım.. Bunu neden yaptım! Bilemiyorum, kimse cevap vermiyordu..
Arkalardan birisi ''Müsait Bir yerde lütfen!'' dedi. Hemen arkamı dönüp camdan baktım, ve bizim evin önündeydik. Bir anda karşımda Mithat'ı gördüm. Mithat bizim üst komşumuzdu. Her sınav zamanı bize gelir birlikte çalışırdık. Mithat aslında benim anaokulunden beri arkadaşımdı ve onunla bu zamana kadar bağımızı koparmamıştık. Mithat aslında güzel çocuktu, ama maalesef bazılarına göre o da benim gibi ''inek'' olduğu için kimse ona bakmazdı. Bir anda yanıma gelip bana merhaba dedi.
''Abi şuradan 8 lira alırmısın?'' dedikten sonra şaşkın şaşkın ona bakıyordum. Benim ve onun parasını mı ödüyordu? Yoksa ben mi sağırdım? Bilemiyorum..
Bir anda elimden tutup beni dolmuştan indirdi.
Onun o süzülen saçları beni benden almıştı, Allah'ım aşık oluyordum galiba.
Bir anda hayal dünyamdan uyanıp kendime gelmiştim. Bana bir anda bağırdı, ona şaşkın şaşkın bakıyordum. Ne dediğini anlamıyordum bile. Bir anda uyandım ve ona doğru bakarak onu dinledim
''Nefes sen kafayı mı yedin! Salak mısın sen? orada minibüsün ortasında niye bağırdın beni görmedin mi? Ben paranı ödeyebilirdim! Kızım sen kıt mısın? Yarın matematik sınavı var. Hani çalışacaktık?''
O bana sokağın ortasında bana el kol hareketleri yapıp bağırırken ellerini aşağıya indirdim ve ona şöyle dedim.
''Hey dostum, senin sorunun ne böyle? Kendine biraz dikkat etmelisin ahbap.''
Mithat sokağın ortasında kahkahayı bastırdı. Onun gülmesi ile bende gülmeye başladım.
Mithat ile birlikte bizim apartmana doğru yol aldık. O kadar çok acıkmıştım ki her şeyi yiyebilirdim. Karnım bir yandan guruldarken Mithat bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geceyle Gelen
ChickLit~Editör aranır Bir inek kızın arkadaşlarının zorunluğu ile bir bara götürülüp bir erkekle tanışması.. Onun o gözleri parıldayan saçları göz kamaştırıyordu.. ve Evet. Nefes ondan hamile kaldı. Bu süreçte bebeğin babasını bulmak çok zordu. Buğra sad...