Paris
Güneşin sinir bozucu ışıkları gözüme vuruyordu.Uyumak konusunda yaptığım protestoyu kes-LANET OLSUN!Evde değilim!Bir okuldayım!Uyan uyan uyan!Kalkamıyorum!Bir ağırlık beni engelliyor!Bir...kol?!Yanıma döndüm ve bam!Dehşet verici bir manzara daha!Harry yanımda gözlerini fal taşı gibi açmış bana bakıyordu.Ağzı kapalı bir şekilde gülümsüyordu
"Günaydın bebek"
"Harry neden burdasın!?"
"Yerde yatmıyacağımı söylemiştim sanırım?Her neyse.Kalksan iyi edersin.Yani kalksak iyi olur çünkü sabah kahvaltısı için uzun bir kuyruk oluyor."
Aynı anda kalktık.Ben kot şortumu ve üstünde 'Fabulous.Awesome,Exclusive World" yazan bol t-shirtimi alıp banyoya gittim.Saçımı yaptım ve işlerimi hallettim.Ah,tabii sonra giyinmeyi de unutmadım.Beyaz converselerimi giydim ve aynada kendime baktım.Hazırdım.Kapıyı açıp odaya baktım.Harry giyinmişti.Kapı anahtarı,kaykay ve telefonumu aldım.Dışarı çıkıp kapıyı kapadım.Arkamdan Harry çıktı.
"Sen yakışıklı erkekleri beklemez misin?"
"Yakışıklı bir erkekten bahsediyoruz,fakat ben buralarda öyle birini göremiyorum."
Bilmiş bir şekilde gülümsedim ve asansöre bindim.Harry'de aynı asansöre bindi.Birbirimize bakıyorduk.
"Harry,kaçıncı kata çıkacaksak bas şu lanet olası düğmeye."
"Mm..bence bu sorunu da kendin halledebilirsin"
"Harry,lütfen basar mısın?Acıktım ve seni yemek zorunda kalabilirim."
"Tamam ama sende benim istediğim birşeyi yapacaksın"
"Ne olduğuna bağlı"
"Hakkımı sonraya saklıycam"
"Tamam bas şuna artık!"
1. Katı gösteren düğmeye bastı.Aşağıya indiğimizde asansörün kapısı açıldı.Burası büyük bir yurttu yani okula kadar yürümek zorundaydık.Aslında ben kaykayım aldığım için bir sorun yoktu.Harry kendi kıçının derdine düşebilir.Kaykayımı ayağımın altına aldım.
"Hey, nereye gidiyorsun?"
"Okula?"
"Okul yurda uzak,yani bu demek oluyor ki benim arabamla gidiyoruz."
"Hahahah,arabasına bineceğim son kişi sensin"
"Ehliyet içinyaşın tutmuyor.Zaten Londra'nın bu kapalı havasında hangi aklahizmet şort giydiğini de anlamı değilim.Kaykayla oraya gidersen biyerlerin donabilir.Burası Amerika değil.Hah..tamam gittiğini varsayalım.Dönerken peki?Burda sarı okul otobüsü var sanıyorsan yanılıyorsun.Bin şu arabaya"
Biraz düşündüm.Harry Moron Kıvırcık ilk kez haklıydı.
"Zorunda kalmasam,gelmezdim.
"Eminim"
Kapımı açtı ve bende bindim.Yarım saatlik bir yolculuktan sonra Harry'nin sadece soy adını öğrendim.Kapımı açtım ve dışarı çıktım.
"Peki ya senin adın ne?"
"Bunu sana söylemiyeceğim"
"Ama neden?"
"1- canım öyle istiyor 2-sinirini bozmak eğlenceli!"
"İsmini öğreneceğim."
"Sana bol şans Styles!"
"Öhm..Harry"
Rampa saçlı bir çocuk geldi.Hoş bir görüntüsü vardı.
"Zayn?"
Lanet olsun.Bu Zayn...dün Harry'nin tamda yan odada adam öldürdüğü için kavga ettiği çocuğun adı da Zayn'di!İçimi bir korku kapladı.Beni öldürür müydü?"
"Harry ben gidiyorum."
"Peki bebek senle sonra görüşürüz."
"Bay."
Ordan hızlıca uzaklaştım.Koştum.Evet beden derslerinde koşmayan İsabella koştu millet!Birden kendimi yerde buldum.Sarışın bir çocuğa çarpmıştım."
"Ah,ben üzgünüm."
Kalkmama yardım etti
"Asıl ben üzgünüm.Ben koşuyordum."
"Sahi niye koşuyordun?"
"Aslına bakarsan biraz uzun bir hikaye."
"Peki.Ben Niall.Niall Horan.Ve sen de...?"
"İsabella."
Gülümsedim.Tokalaştık.
"Şey seni burda daha önce görmemiştim ve..üniversiteye gitmek için de fazla kısasın?"
"Aslında ben buraya Amerika'dan geliyorum.Okulumun düzenlediği bir gezi sayesinde.1 ay kalacağım."
"Ah,daha demin adı Demetria olan çok hoş bir kızla daha tanıştım.O da bana böyle bir gezi olduğundan bahsetmişti."
"Tanışıyoruz.En yakın arkadaşlarımdan birtanesi"
Karşıdan gelen Demetria ve onu sürükleyen Selly'i gördüm.
"Şey,Niall.Ben gitmeliyim.Görüşürüz"
"Görüşmek üzere.Tanıştığıma memnun oldum İsabella"
Gülümsemekle yetindim.Hala Zayn denen çocuğun üstümde yarattığı o korkunç etkinin altındaydım.
"Saatlerdir seni arıyoruz!Ne zamandır telefon kullanmıyorsun!"
"Öğrendiğimize göre okulun bad boy çetesinden Styles'la aynı odada kalmışsın!Bişey yapmadınız değil mi?"
"Ve en korkuncu...bunu en son biz öğreniyoruz!Bütün okul bunu konuşuyor!"
"Hatta pencereden sen ve Harry'nin uyurken sarmaş dolaş görenler olmuş!"
"Kızlar ben.."
"Hey İs.."
Kafamı çevirmemle Zayn'in bana seslendiğini görmem bir oldu.Vücudum titremeye başladı.
"B-bana mı s-seslendin?"
Çarpık bir şekilde gülümsedi
"Senden başka İs yok bebek"
"Şey evet dinliyorum."
"Senle konuşmam gerek..ÖZEL.."
"T-tabi."
Beni bileğimden tutup biryere götürdü ve...
SİZE ŞİMDİLİK BU KADAR AHHAHAH KÖTÜYÜM BİLİYORUM.NEYSE.VOTE LAYIN BİR ZAHMET.O ARADA,BU BİR ZAYN MALİK FANFİCTİONUDUR.TİYO VERMEM GEREKİRSE ZAYN MALİK VS HARRY STYLES.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Never Look Back
FanfictionMeraklı bakışlarla sordu Demetria "Peki nereye?" "LONDRA..." İşte bu gezinin hayatımı değiştireceğini tahmin bile edemezdim.Aşk,nefret,intikam,özlem,ihanet.. -ASLA GERİYE BAKMA/NEVER LOOK BACK