Never Look Back

All Fired Up

Gözlerimi açtım.Kocaman bir şekilde esnedim.Gülümsedim.İçimden her sabahki gibi bugünün dünden daha iyi geçeceğini söyledim.Harry dün gece yanıma uzanmıştı fakat o uyurken onu yere itmiştim.Ve uyanmamıştı!Ne kadar derin uyuyor..sırıtarak lavaboya ilerledim.İşlerimi halledip dans ede ede gardroba gittim.Bugün etek giymek istiyordum.Kısa bir t-shirt altına da bir etek giydim.Topuklu çizmelerimle hırkam bir uyum içindeydi.İstediğim gibi olmuştum.Saçlarım doğal olarak dalgalıydı bu yüzden bir şey uygulamadım.Hafif bir rimel sürdüm ve Harry'i uyandırmak üzere yere eğildim:

"Harry.Harry.Harry.Harry."

"5 dakika daha...."

"Uyan Stylzie!"

"5 dakika..."

"Başka çare kalmadı."

Her odada bulunan mini bardan bir su aldım bardağa koydum ve Harry'nin başından aşağı döktüm.Ani bir şekilde ayağa dikildi.

"Ço-çok sinsisin meleğim!"

"Biliyorum!5 dakika sonra giyinmiş bir şekilde yanımda olmazsan daha kötüsü seni bekliyor."

Koşarak tuvalete gitti.Neredeyse 3 dakika sonra dışarıda oldu.

"İşemeyi falan mı unuttun?"

"Hızlı olmaya çalışıyorum."

"Altına yaparsan gülerim."

"Altıma yaparsam gülerim."

"Kapa çeneni,hızlı ol ve-hayır hayır o fular o gömleğe gitmez.Çıkar onu.Ah ya da içine sok!Daha iyi.Seninle dışarıda görüneceğim tatlım kötü olmanı istemeyiz."

"Bugün ayrı güzel olmuşsun?Özel bir şey mi var?"

"Hayır sadece içimden geldi."

Dışarı çıktık.Çantamdan telefonumu çıkarıp Selly'nin numarasını tuşladım.Harry arabayı kullanıyordu ben de çalan telefonun açılmasın bekliyordum.Açıldı.

"Bayan Selly ne-"

"Kapa çeneni!Geç kaldım!Olamaz!"

"İyide bu bir yaz okulu acele etmesene.Saat 8:30 ve okul 9:00'da başlıyor."

derin bir nefes aldı.

"Ben okul günü sanıyordum..."

"Kendine gel biz okula bile havamız olsun diye yarım saat geç gidiyoruz.Ne bu acele?"

"Hayır sadece...Ne biliyim.Kendimi biraz eğlenceyi kaçırmış tiplerden hissettim."

"Eğlence seni kaçırır dostum eğlence zaten sensin!Neyse.Tutmiyim seni.Bay!"

"Baya-"

O iğrenç espri gelmeden kapattım.Harry gözlerini yoldan ayırmadan:

"Ne olmuş?"

"Selly OKULA geç kaldığını sanmış.Ki biz-"

"Duydum havanız olsun diye yarım saat geç gidiyorsunuz."

Kafamı salladım.

"Bu akşam birşeyler-"

"Hop dur adamım.Eğer benle çıkmak istiyorsan babama sorman lazım."

"Cidden mi?"

"Tabiiki de hayır!Öyle şey olur mu?Aslında isterdim ama bugün Zayn'le konuşsam iyi olacak."

"Kararın ne peki?"

"Kararım;onla aynı odada kalmayacağım.Fakat belki konuşabiliriz."

"Akıllısın,belki bir gün eve Grammy götürürsün ha?"

"Akılla olacak iş değil o.Sahi Zayn ne ara bu kadar değişti?"

"Babasını işini devraldığı ara."

"Babasının derken?"

"Yasir amcayla Trisha teyze neden Pakistan'a gitti sanıyorsun?Londra'da kalacak yerleri yoktu,Londra polisleri peşlerindeydi,Amerika'ya sizin yanınıza kaçtılar,sonra baban gerçekleri öğrenince buna izin vermedi.Gerçi onlar kalmak istemedi."

"Ops.Bunu bilmiyordum işte...Kötü olmuş."

Okula gelince arabayı park etti.Kapımı açtı ve ben de indim.Harry'nin koluna girdim.Fakat Zayn'i görünce kolumu çektim.O da dayandığı yerden dikleşti.

"Harry sen sınıfa git ben geliyorum çantamı da götürür müsün?"

"Tabi,hızlı ol."

O gidince Zayn'in yanına gittim.

"Hey,selam."

"Selam!"

"Konuşmaya geldin değil mi?"

"Tam olarak değil.Yani henüz değil."

"Eşittir düşünmedin."

"Demek istediğim düşündüğüm ama bugün sen de istersen belki biz bir şeyler yaparız ve..."

"Ah olur.Yürümek ister misin?Bahçede."

kafamı salladım.

"Yasir amcanın yaptıklarını duydum."

"Evet.Bak ben bunun için..."

"Senin suçun değildi Zain-Pardon Zayn."

"Küçük bir çocuktum ve çabuk büyütüldüm.Çok yüküm vardı.15 yaşında babamın pis işlerine yardım ediyordum.Elimde değildi."

"Sorun değil.Kendini suçlama.Seni buna göre yargılamam çünkü seni tanıyorum.Bildiklerim ve hissettiklerim bana yeter."

"Önyargılı olmadığın için minnettarım."

Bir sürelik sessizlikten sonra

"Özel olmazsa bir şey sorabilir miyim?"

"Tabi ?"

"Parmağındaki alyansın bir açıklaması var mı ?"