Pişmanlık

375 16 2
                                    

Eveeet. Yine uzun bir aradan sonra tıkırdatıyorum :) Bu bölüm bi nevi köprü niteliği görüyo diğer bölüm çok heyecanlı olacak. Jacob'u merak edenler için eke resmini koydum.İyi okumalar :))

Sabah ter içinde bir kabustan uyandım. Ah evet kabus... 

Jonas bana koşuyordu tüm hızıyla.Bu ne biçim kabus diyebilirsiniz.Sen zaten onu seviyosun da diyebilirsiniz. Ama durun.İçimden geçip arkamdaki Lydia'ya sarıldı...Bunu nasıl unutabilirdim! Onu öpüşünü...Bana değer vermemesini...Tanrım her dakika onu düşünüyordum. Sınavlar çok yakındı ve ben daha kitaplarıma dokunmamıştım bile.En azından bugün tatildi.Koltukta otururken televizyonun yansımasından kendime bakıyorumdum...Gözlerim küçücüktü.Annem gelip bana neyim olduğumu sordu. Neyim mi vardı???? Tabi ki de meraktan(hatta kıskançlıktan) geberiyordum.Napıyordu?Kimleydi?Lydia ile miydi?Daha sonra merak edip Lydia'nın Twitter'ını bulup ona mesaj attım. Jonas'ın numarasını istedim. Verdi.Şimdi Jonas'a telefonda ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Belki bi kahve. Çok hoş...

*Dııt*Dııt*

-Alo?

+Jonas, benim Jacob.Nasılsın?Bak ne diyeceğim.Senle buluşup bir kahve içelim mi?

-Aa... Olur. Adresi yolla bana.

+Dediğim yerde buluşuruz.Bye.

Kafenin önünde bekliyordum.Bir de bu yağmurlu havada onu beklemek... Bir bu eksikti. En azından biraz hızlı gelmişti çok beklemedim.İçeri girip kahvelerimizi aldık ve oturduk. Normal şeylerden konuştuk.Ders, spor, sinema. Sonunda dayanamayıp sabahtan beri düşündüğüm soruyu sordum:

+Hiç sen ve Lydia...Anlarsın...Sex...

-Tabi ki de hayır. Buna ikimiz de hazır değiliz. Ya da o hazır değil diyelim :) Zaten o kızda garip bulduğum bir şeyler var. Okuldan sonra görüşmek istesem gelmiyor.Okul çıkışında hızla uzaklaşıyor.

Bunu ben de görmüştüm.Hatta yaşadım. Çünkü ödev kontrolünde yaptığı yardım için ona bi' kahve ısmarlamak istemiştim. Bana işi olduğunu söyleyip aceleyle gitmişti. Neden acaba?Jonas ve benim kahvelerimiz bitmişti ve kalkmaya karar verdik. Eve gittim. Lydia ile mesajlaşmaya başladık. Yine jonasla olduğu gibi basit şeylerden konuşuyorduk. Ona her okul çıkışı neden hızla gittiğini sordum. Cevabı vermeden önce bunun bir sır olarak kalmasını istediğini söyledi. Kabul ettim. Konuşamayan bi insan zaten nasıl bir sırrı başkasına anlatır ki... Ve beklediğim mesaj geldi.Şok ediciydi.Mesaj şuydu:

"Küçükken babam kumar oynamaktan parasız kaldı. İşin içine tefecileri soktu ve onlara da para ödeyemedi.Bu yüzden tefeciler babamı öldürdüler. Annem de yaşlı olduğu için okul çıkışı gidip bir restoranda çalışıyorum. Az da olsa o para bana ve anneme yetiyor."

Kendimden utandım. Kendime küfrettim çünkü böyle masum bir kıza bitch demiştim. Tabi o bunu bilmiyordu. Kızın sorunları benim saçma salk aşk hikayemden daha büyüktü ama benden daha mutluydu bu kız. Tanrım keşke bu kıza yardım edebilseydim. Ona bu konuda çok üzgün olduğumu söyledim. Bana, kendisine acımamamı söyledi.Artık bu kıza iyi davranmalıydım.  Yarınki matematik sınavı mı? S*ktir et. Kulaklıklarım nerde benim!

DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin