Baekhyun ve Park ailesi neşeyle yemek yiyorlardı.
“Buraya ne için geldin Baekhyun?” Bayan Park Baekhyun’ın tabağına yemek koyarken sordu.
“Üniversitemi değiştirdim efendim!” Baekhyun gülümseyerek söyledi.
“Anne! Baba! Yarın sabah abim evde olacakmış.” Yang-Gae sevinç çığlıkları atıp duruyordu. Birden kapı çaldı Yang-Gae koşarak kapıyı açtığında sevinç çığlıkları büyüdü.
“OPPA! SEN YARIN GELMEYECEK MİYDİN?” Yang-Gae sevinçle abisinin boynuna sarıldı.
“Sürpriz diyelim! Annemler salonda mı?” Abisi çantasını yere bırakıp konuştu.
“Misafirimiz var. Annem çok yak—” Yang-Gae abisinin kötü bakışlarıyla karşılaşmıştı.
Baekhyun Yang-Gae’nin abisini çok merak ediyordu acaba oda kız kardeşi gibi şımarık biri miydi? Yang-Gae ve abisi içeri girdiğinde bütün düşünceleri yok oldu.
Chanyeol şu an karşısındaydı.
Park Chanyeol.
Baekhyun ayağa kalktı. Chanyeol ayağa kalkan adama elini uzattı.
“Merhaba sen annemin çağırdığı misafir olmalısın. Adın?”
“Adım Baekhyun. Byun Baekhyun.’’ Baekhyun uzatılan eli sıktı.
‘Baekhyun? Senin burada ne işin var?’
‘Tanrı seni karşıma çıkarttı.’
“Neyse ben gideyim artık.” Baekhyun söyledi.
“Ah.. Size iyi geceler. Yang-Gae misarifimizi geçir lütfen.”
“Tabi anne!”
~
Chanyeol kendini yatağa attı. Çok yorulmuştu. Beyni hep aynı cümleleri söylüyordu.
‘O burada.
Byun Baekhyun burada..’
~
Ertesi Sabah.
“Yeol! Markete gidebilir misin tatlım?”
“Anlaşıldı.” Chanyeol evde olduğu zamanlar markete giden tek kişi o oluyordu. Kardeşine baktı. Kime bakıyordu öyle?
“Neye bakıyorsun erkek avcısı?” Chanyeol perdeyi araladı. Etrafa baktı Baekhyun’ı markete giderken gördü. Yüzü düşmüştü. Tam bir Poker Face’di şu an.
~
“Merhaba Baekhyun.” Chanyeol Baekhyun arkasında reyonda ki gevrekleri inceliyordu. Baekhyun arkasına döndü karşılaştığı uzunluk yüzünden başını yukarı kaldırdı.
“M-Merhaba Chanyeol.”
“Yarın doğum günüm. Gelmek ister misin?”
‘Beni hala hatırlamıyorsun Chanyeol. Hatırlaman gerekirdi.’
‘Seni hatırlıyorum Baekhyun.’
“O-Oh öyle mi? İyi ki doğdun!” Kekelemişti Baekhyun. Sahte bi’ gülüş gönderdi Chanyeol’e.
“Gelecek misin? Seni sevgilimle tanıştırmak istiyorum.” Chanyeol hala gevrekleri inceliyordu.
Sevgili mi? Baekhyun’ın yüzü düşmüştü. Doğduğu günden bu yana sadece Chanyeol denen çocukla beraber olmuştu. Ama Chanyeol? Baekhyun’dan sonra binlerce kızla sevgili olmuş onları altına almıştı. Bu can yakıcıydı. Baekhyun ‘Evet.’ Anlamında başını salladı. Doğum günü partisine gidecekti.
~
Ertesi Sabah.
“Hey Kkamjong!”
“Sanada günaydın Baekhyun.”
“Bana bir konu hakkında yardım eder misin?”
“Ne istiyorsun?”
“Bu akşam için. Sadece bu akşam için benim sevgilim olur musun?”
“NE? CİDDİ MİSİN SEN?”
“Evet..”
“Peki. Kabul ediyorum!”
~
Akşam.
“Baekhyun! Gelmişsin. Yanında ki?” Chanyeol Baekhyun’ın yanında ki çocuğun kim olduğunu tahmin etmeye çalışıyordu.
“O benim sevgilim JongIn.” Baekhyun elini JongIn’in beline koydu.
‘Beni unuttun mu Baekhyun?’
‘Seni hala seviyorum Chanyeol.’
“Tanıştığımıza memnnun oldum Chanyeol.” JongIn elini uzattı.
“Adımı nereden biliyorsun?” Baekhyun’a bakarak sordu. Ardından JongIn’in eline bakıp sıktı.
“Baekhyun bugün bi’ doğum günü partisine katılacağını söylerken sordum. ‘Seni aptal. Baekhyun seni harika işletiyor.’ ”
Salondan koşarak biri gelmişti. Bu Yang-Gae değildi. Beyaz yüzlü, sarı saçlı, bebek yüzlü bir adamdı. 13 yaşındaymış gibi görünüyordu.
“Tatlım! Misafirlerimizi içeri alsana.” Sarı saçlı çocuk Chanyeol’un dudaklarına yumuşak bir öpücük bıraktı. Baekhyun bir tırın kalbini ezip param parça ettiğini hissetti.
~
Baekhyun Chanyeol’e olan kızgınlığından dolayı deli gibi içiyordu. JongIn sürekli olarak Baekhyun’a ‘Durması’ gerektiğini söylüyordu. Ama durmuyordu. O sırada Chanyeol’de BaeKai çiftini izliyordu.
Sinirleri bozulmuştu Chanyeol’ün. Neden mi? Baekhyun onu unutmuştu.
9 yıl önce Baekhyun’la tanışmış onu sevmişti. Ayrıldıklarında Chanyeol başka bir kızla çıkmaya başlamıştı ama Chanyeol’un aklı sürekli olarak Baekhyun’daydı. O iyi miydi? En sonunda Baekhyun sessizce ağlayarak dışarı çıktı. Bu olanları kaldıramıyordu. Sevdiği adamı başkasıyla görmek… Baekhyun kendini apartmanın yanındaki çardağa attı. Şimdi hüngür hüngür ağlayabilirdi. Chanyeol Baekhyun’ın peşinden gitti.
“Neden ağlıyorsun?” Chanyeol Baekhyun’ın yanına oturdu.
“Seni ilgilendirmez. Doğum günü partine geri dön.” Mırıldandı Baekhyun. Burnunu çekip duruyordu.
“Baek—”
“Neden hala beni hatırlamıyorsun Chanyeol?”