♥3♥

4.4K 242 37
                                    










''Deniz!''

Bengü'nün sesine aldırmadan ''Rahat bırak ya!'' diye mırıldanarak başımı yastığın diğer tarafına çevirdim.

Uzun bir süre ses gelmedikten sonra Bengü yeniden bağırmaya başladı.

''Deniz kalksana kızım ders başlamış!''

''Ne?'' diyerek yataktan fırladım.

Tuvalete koşarcasına girdim ve elimi yüzümü yıkadım. Tuvaletten çıktığımda Bengü pijamalarıyla yatağa uzanmış uykulu gözlerle tavana bakıyordu.

''Bengü?''

''Hı?''

''Salak mısın kızım sen derse geç kalıyoruz!''

Bengü esneyerek yataktan kalktı ve gülerek duvardaki saati işaret etti.

Saat daha 7'ydi!

Sinirli gözlerle Bengü'ye bakıyordum.

''Ne bokuma beni sabahın köründe uyandırdın sorması ayıp?''

Bengü tepkime kahkaha atarken beni kolumdan tuttu ve dünkü gibi yatakta bağdaş kurarak karşı karşıya oturduk.

''Şimdi bana her şeyi anlatıyorsun.''

''Neyi?''

''Melis'in parasını çalmadıysan o paraları nereden bulduğundan başlayabilirsin. Deniz o parayı Melis'ten çalmadığından adım gibi eminim. Sana güveniyorum. Sen de bana güven ve neler olduğunu anlat.'' Sözleriyle birlikte derin bir nefes aldım.

Ya tüm hayatımı ona baştan anlatacaktım ya da sadece onu geçiştirecektim.

Bengü'nün beklentili gözlerine oflayarak baktım.

''Sana... Sana tüm hayatımı baştan anlatacağım.''

''Dinliyorum.''

''Hani Kumsal Arslan kayıp ya?''

Bengü kaşlarını çattı. ''Evet de.. Bunun senle ne alakası var?''

''Bengü... Kumsal Arslan benim. O kayıp kız benim.''

Bengü sözlerime karşın ilk başta gözlerini kocaman açsa da sonradan büyük bir kahkaha attı.

''Tamam Deniz şaka faslımız bittiyse şimdi olanları anlatmaya başlayabilirsin.''

Kapının hemen yanındaki çantamı aldım ve içinden kimliğimi çıkartarak Bengü'ye uzattım. Bengü kimliğime şaşkınca bakarken ''Ama... Bu nasıl olur?'' Ellerini saçlarının içinden geçirdi ve şaşkın gözlerini bana çevirdi.

Bengü'yü takmayarak olayları anlatmaya başladım.

''Önceden ailemiz çok fakirdi ve babamın arkadaşı olan Ömer Keskin ise bizim tam tersimiz çok zengindi. Tabii biraz cimriydi de.. Babam arkadaşı Ömer Keskin'in holdinginde çalışmaya başladı. Ömer Keskin cimriliğine rağmen babama gereğinden fazla maaş veriyordu ama babam bunla yetinmedi. Babamın bilgisayarla arası çok iyiydi.

Hileyle holdingin tüm parasını kendi kredi kartına aktardı. Holding batıştaydı. Bunun üzerine Ömer Keskin babama dava açtı ama... O zamanın şartları işte, bilirsin. Babam temize çıktı ve Ömer Keskin davayı kazanamadı.''

Derin bir nefes aldım ve dolan gözlerime aldırmadan devam ettim.

''İşte asıl cehennem de bundan sonra başlıyor. Ömer Keskin'in büyük bir hastalığı ortaya çıkmıştı, kalp hastalığı. Ameliyat olması gerekiyordu ama beş parası çoktu. Biz daha o zamanlar çok küçüktük Bengü. Abim de bende çok küçüktük ve inanamazsın ama ta 13 yıl önceki bu olayları yeni yeni öğreniyorum. Neyse devam edeyim. Ömer Keskin bir yıl içinde vefat etti ve büyük oğlu Emir Keskin yıllar sonra intikam için birden bire ortaya çıktı ve... Çok kötü şeyler oldu Bengü. Aklın alamayacak şeyler. Ben.. Her şeyden herkesden kaçtım. Yeni bir hayat kurmak istedim ama baksana bu hayatımda da elime yüzüme bulaştırdım her şeyi!''

BELA PEŞİMİ BIRAKMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin