Yağmurun Sesi
Ben yağmurun sesini dinlemeyi çok severim. Yağmurun rahatlatıcı sesi ve yağmurdan sonra oluşan o mükemmel toprak kokusu hayatta en çok hoşuma giden şeylerden. Yağmur yağarken kendimi çok iyi hissederim. Yağmurun sesinden daha hoş bir şey varsa, o şey yağmurun sesi ile birlikte bir fincan kahve ve bir parça çikolata olabilir.
Dışarıda yağmur yazdığı günlerde kimse moralimi bozamaz. Yağmur yağarken bir gök gürültüsü duyarım, sanki benim yerime bağırıyormuş gibi hissederim. Gök gürültüsünü sevmeyen ya da gök gürültüsünden korkan insanlar var, o insanları hiç anlayamıyorum. Bana çok tuhaf geliyorlar.
Bazen yağmuru bir pencere kenarından seyrederim, bazen yağmurda dolaşırım, bazen sadece dinlerim. Ve bazı insanlar yağmuru hisseder ama bazıları en fazla ıslanır. İşte o yağmuru hisseden insanın hisleri oldukça hoştur. Yağmur yağar, ve o yağmurun harika sesi insanın içini rahatlatır, doğanın muhteşemliğini hissettirir. Yağmurun sesindeki doğallığı, başka hiçbir yerde bulamayız bazen. Yağmur kadar harika, yağmurdan sonra oluşan o toprak kokusu var. İnsanın özgür hissetmesine ve tabiatın mükemmelliklerini görmesine yardımcıdır. O harika toprak kokusundan sonra toprağı alıp sarılasım, yastığımın altına koyup saklayasım gelir. Ve bence toprak kokusunun en mükemmel olduğu zaman da yağmurlu bir gecenin sessiz ve hafif soğuk bir sabahıdır.
Yağmurun sesi beni her zaman rahatlatır. Yağmurdan sonra oluşan o toprak kokusu burnumdan hiç gitmese keşke. Yağmurun her zaman yağmasını ya da yağmur sesinin, hayatın arkaplan müziği olmasını isterdim. Düşünsenize, hayatınızın her bölümünde yağmurdan sonraki o mükemmel toprak kokusu var, sürekli rahatlatıcı ve sesi hafif kısık bir yağmur sesi dinliyorsunuz. Benim için gerçekten harika.
