Bölüm Bir: DOĞRULUK MU CESARET Mİ?

155 11 10
                                    

Merhaba arkadaşlar öncelikle söylemek istediğim birkaç şey var. Tanıtım bölümünü değiştirdim. Yani bu yüzden tekrar bir tanıtım bölümünü okursanız iyi olur. Bu bölümü baya kısa yazdım. Ama diğer bölümler böyle olmayacak. Beğenip yorum atarsanız sevinirim. Yani umarım beğenirsiniz.

-Özgeeee :D

------------------2 AY ÖNCE--------------------

-Hadi ama Chelsea! Korkaklık etme.

-İstemiyorum Nick istemiyorum zorlama!

-Ya hadi herkes geliyor eğlenceli olacak. Brittany bile geliyor.

-Hey! Bile derken?

-Tamam sadece şakaydı Brittany. Alınma hemen. Geliyor musun peki Chi-chi?

Herkes hep bir ağızdan bağırdı. ''Gel! Gel! Gel!''

-Of tamam. Geliyorum.

-Tamam hadi gidelim o zaman ne bekliyoruz.

Ormanın girişine yaklaştılar. Eski görünümlü sallanan bir tabela vardı. Üzerinde harfler hafif silik bir şekilde GİRMEYİN yazıyordu. Melanie:

-Çocuklar! Galiba gözlüğümü düşürdüm. Ve.. Onsuz göremeyeceğimi biliyorsunuz.

Angela içinden: 'Evet gözün körlük derecesinde bozuk olursa.'

Sasha gözlüğü buldu ve Melanie' e verdi. Gözlüğünü takıp yola devam ettiler.

İleride eski püskü bir kulübe vardı. Nick: ''Oraya girelim.''

Melanie: ''Hayır!''

Angela: ''Yoksa korktun mu Melanie? Haha! Korkak korkak.''

-Tamam ya girelim.

İçeriye girdiler. Nick şişeyi çıkardı. Yere koydu ve çevirdi. ''Hadi herkes çember oluşturarak otursun. Hah! Chelsea, itiraz edeceğini biliyorum. Bu yüzden sana şimdiden oturmanı yoksa senin tüm hafta boyunca başını şişireceğimi söyleyeyim dedim.'' Chelsea direk oturdu.

------------------ CHELSEA'NİN AĞZINDAN ---------------------

Nick şişeyi çevirdi. İçten içe korkuyordum. Korkmak değildi hayır. Resmen ödüm kopuyordu. Bu kulübe korkutuyordu beni. Oyun doğruluk mu cesaret miydi. Oldum olası bu oyundan nefret etmiştim zaten. Hep bu oyun yüzünden başıma gelmedik kalmıyordu. Neyse şişe Angela' yı ve beni gösterdi. Aha! En berbat en salak en aptal kız. Ve bu oyunda usta olan. Herkes aynı anda ''Uuu'' dedi. Angela bana: ''Doğruluk mu cesaretlilik mi?'' diye sordu. Hiç düşünmeden: ''Doğruluk'' diye cevap verdim. ''Önce yemin etmelisin.'' ''Ne için?'' ''Bana doğru cevap vermen için.'' ''Hayır!'' Herkes ''Et! Et! Et!'' diye bağırmaya başladı. Melanie bile. ''Pekala tamam. Yemin ediyorum.'' ''Bu güzel. Senin bunu bile yapamayacağını düşünmüştüm. Hani anlarsın ya.'' Bana korkak demişti. Doğruydu. ''Tamam sorum geliyor... Imm... Buradaki erkeklerden en çok hangisini..'' Brittany: ''Durun! O ses de neydi? Melanie? Melanie nerde!'' James: ''Ben aramaya gidiyorum.'' Luke: ''Bende geleceğim.'' ''Bende geleceğim.'' Luke: ''Hayır Chelsea. Siz burada kalın.'' Nick: ''Bende geliyorum. Daniel burada kızlarla kalsın.'' Daniel: ''Tamam.'' Şu an kalbim göğüs kafesimden fırlayacak gibi atıyordu. Tabi ya. Tam bir ödlektim.

'Chelsea...' O ses... Biri fısıldıyordu... O anda bir çığlık geldi.

'DOĞRULUK MU CESARET Mİ CHELSEA?'

Impossible (İmkansız)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin