Bir Gecede Bir Alem

-SIR-

Başınıza gelen olaylardan her zaman bir sonuç çıkarırsınız. Benim sonucum ya da sonuçlarım ne olacak bilmiyorum ?... hepinizin bu maceralı olaylarıma tanıklık edin istiyorum...

Ben Nilim Dora . 25 yaşında orta kiloda sarı saçlı yeşil gözlü beyaz tenli bir kadınım. Tabi ki de saçlarımın orijinali sarı değil. Neyse konumuz buda değil. Annem İtalyan babam Türk olan bir aileden gelmekteyim. Tek çocuk olmanın verdiği rahatlıkla hayatımı sürdürüyorum. Tarihe olan düşkünlüğü çevremde ki herkes bilir. Bu yüzden de arkeoloji okumaya karar verip yüksek lisansımı da bu bölümden yapıp üniversiteyi başarı ile bitirmiş biriyim.

Babam her ne kadar hukuk okumamı istese de annemin bana vermiş olduğu özgürlükle bu bölümü okuyup hayallerimin peşinden gittim. Şu an Mısırda bir kazı çalışmasında kırk kişilik ekibin başında bulunuyorum. Bu ekibin içerisinde en sevdiğim kişi Affan dır. Kendisi Müslüman bir aileden gelmektedir. Etnik uyumumuzdan daha çok aramızdaki arkadaşlık kardeş boyutuna ulaşmıştı.

12 haziran 2019 günü Tutankamon'un mezarının bulunduğu yere yakın alanda kazı çalışmaları devam ediyordu. Biraz size Tutankamon dan bahsedeyim. Kendisi 9 yaşında tahta çıkmış 19 yaşında ise ölmüştür. Ölümü doğal yolla olmadı düşünülmektedir. Mezarında saf altın, tabut, yüz maskesi, oklar, lotus kadehi olmak üzere 5.300 adetten fazla eşya bulundu.

Şimdi hikayemize geçelim...

Mısırın inanılmaz sıcağın da işimizin başındaydık. Başımı gökyüzüne kaldırıp güneşim kavurucu sıcağı ve kör edici ışığına ellerimi gözlerimin üzerine getirerek baktım. yanıma gelen affana

"hala bir şey bulamadık " dedim üzülerek.

"ben bulacağımıza inanıyorum nilim" derken çalışma yaptığımız uzun tünele doğru ilerledik. Yaklaşık elli metre yürüdükten sonra affanın yere düşmesiyle bozulan moralimi geride bırakıp büyük bir kahkahayı serbest bırakmıştım.

"senin bu sakarlıkla bir şey bulacağına inanamıyorum affan" derken bile gülmemi durduramıyordum.

Affan ise sinirle yerinden kalkmış üstündeki toprakları temizlerken bir yandan da söyleniyordu.

"insan bir yardım eder arkadaşına"

"insan bir önüne bakar değil mi?" dedim tüm içtenliğimle. Bu esnada Affan neye takıldığını anlamak için yere doğru baktı.

"bak işte bu taşın burada ne işi var?" diye çocuk gibi söyleniyordu. Bu haline dayanamayıp o kirli sakallarının bulunduğu yanaklarından bir makas aldım.

"nilim bak benimle dalga geçiyorsun sonunu iyi görmüyorum"

"sen susta taşı yerden al ekibimin senin gibi sakarlık yapmasını istemiyorum" dedim.

Affan ise taşı çıkamaya çalışıyordu.

"çıkmıyor gel de yardım et bari dikilme başımda"