Hikayeme başlama kararı aldıysan eğer,öncelikle tüm bilinenleri unut.Çünkü tüm doğruların ters çevrildiği,tüm yanlışların devrildiği,tüm gizlenenleri,gerçekliği ve açığa çıkmayan bir çok şeye şahit olacaksın.Bu hikaye sıradan bir kurgu değildir,okurken hikayenin içinde olacaksınız,bundan emin olabilirsiniz.Şimdi okumak için can atıyorsan,bu kahramanların yanında olmak sırlara uzanmak istiyorsan,durma devam et,biraz sonra çok karmakarışık,zor bir duruma düşeceksin.Kendini hazır hissediyorsan eğer okumaya başladığın tarihi buraya yazarak ilk adımı atıp devam et .🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷→→→→→→→→
Anlık bir istihbarat alan Genel Komutanlık,aniden karar vererek Hakkari'de konuşlu olan Özel Kuvvetlere bağlı Kılıçkıran timine sınır ötesi operasyon yetkisi verir.
Tim komutanı olan Tarık Yarbay,emri harfiyen yerine getirir.
Operasyona giden timin başına olmadık olaylar gelir ve timin aranan adamı olan Aras meslek hayatında hiç görmediği birşeye dikkat kesilir.Aras'ın tuttuğu ipin uçu,terörün aslında hiçte günyüzüne çıkmadığı bazı gerçekleri bilmemize sebep olacaktır.
Bol aksiyon dolu bu hikaye,yüksek derecede onur ve gurur verici anları anlatmaktadır.
Eğer kemerlerinizi bağladıysanız,kalkışa gecebiliriz...
(Videoyu izlemeyi unutmayınız)Saatime baktım 3'e yaklaşıyordu.
Toplam 4 pikapla sınırı geçmiştik,arabanın camından dışarı baktım,hiç hayat belirtisi yoktu.Hava son derece kasvetliydi,nisan ayı olmasına rağmen oldukçada soğuktu.
Telsizden Tarık Yarbayın anonsu sessizliği bozdu.
-İlerdeki yol ayrımında iniyoruz,hemen çözülmeye başlayın.
Son kez silahımı ve gece görüş termal dürbünümü kontrol ettim herşeyim hazırdı.
Araçtan iner inmez hemen çantamı alıp en öne geçtim.Bir kaç saniye sonra Yavuz yanımda belirdi.
Fısıldayarak;
-Yavuz ay ışığı az,bu gece işimiz zor ve kardeşim ben burayı haritada baktığımız kadarıyla hiç görmedim,hatırlamıyorum...
Irak topraklarındaydık,Türkiye sınırından yaklaşık seksen km dışarıdaydık.Bizi bırakan pikaplar farlarını bile açmadan sessizce ayrılıp gözden kaybolmuşlardı.
Silahımı kaldırdım ve dürbünden baktım.-Yavuz önümüzdeki patika bizi dereye götürüyor oradan sığ bir yer bulursak karşıya geçmemiz mümkün olur.
Canı sıkılmış ve oflayıp konuşan Yavuz.
- Tamam,devam edelim.
Yavuzla ben timin öncüsüydük,biz nereye gidersek arkamızdaki arkadaşlarda oraya gider,biz nereye basarsak,onlarda oraya basardı.
Herşeyi en ince ayrıntısına kadar hesap etmek zorundaydık,örgüt nerede olabilir,nereye pusu kurar,nerede mayın olabilir.Çılgınca binlerce soru,kısacası terörle mücadele aklın akılla mücadelesiydi.
Bir an durdum,arkamdakine çök işareti verdim.
Yol arkamızda kalmıştı,yaklaşık 300 metre geride,önümüzde geçmemiz gereken bir dere vardı.Dereyi takip eden patika bizi düzlüğe çıkarıyor ve düzlükten sonra gideceğimiz noktayı az çok tahmin etmemize olanak veriyordu.
Dere yatağına iyice inip ve sığ bir yer bulduktan sonra karşıya geçtim.Biraz ilerleyip uygun bir noktaya çöküp timin emniyeti aldım.
Dere yatağından herkes geçmişti,bir müddet derenin kenarındaki ağaçlık birikintisini gizlenmek için kullanarak ilerlemiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KILIÇKIRAN OPERASYONU (RAFLARDA)
Action"BİR ASKERİN DİLİNDEN" Gerçekler ile kurgunun muhteşem karışımı,aksiyon dolu bir hikaye.Gizemler,sırlar ve daha fazlası... ''Anlık bir istihbarat alan Genel Komutanlık, aniden karar vererek Hakkari'de konuşla olan Özel Kuvvetlere bağlı Kılıçkıran ti...