GÖT KUŞAĞI

-GK-2

-Çık lan artık dışarı!!!

Yarım saattir çişimi tutuyordum Toprak bey inatla çıkmıyordu. Üstelik benim odamdaki tuvaletten ! İç sesim Hain diye geçirdi ...

-Çık artık ulan çık ?!...

Ben lafımî bitirmeden tuvaletten gelen kırılma sesi ...

Ve benim bir anlık delirmem

-TUVALETİMİ KIRMAMIŞSINDIR UMARIM !!!!!!!

İçeri ellerimi gözüme siper ederek girdim. Sizce ne gördüm?
Pandalı boxer ve bir Toprak ...
Yerde oturup kıçını ovuyordu.

-Olmamış çocuklarım öldü .Yaprak yetim kaldım .Yok lan öyle değildi galiba....

Çılgın Nuri bakışından yolladım ona yani ultra sikici.

-Lan nasıl becerdin kırmayı?

-Ben yapmadım tuvalet sürekli senin kıçını görmekten sıkılmış.Benim güzel götümü görünce intihar etti . BU NE GÜZEL BİR GÖTTÜR YAREPPİ DİYEREK ...Şaka şaka tuvaletin üstünde ayakta işemeye çalıştım

Toprağın dedikleri üzerine Canım! Arkadaşımı evin içinde kovalamaya başladım biricigimiz sopacığımız Haydar ile ,haydar benim sopamdı kızılcık sopasıydı....

-Ya kanka valla yenisini alcam

-Çikolatamı lan bu? 25kr lik çikolatayı beleşe getirmek için kıçını yırtıyon tuvaletmi alcan ??

-Abin zengin :)

Diyerek cebinden 20 lira ve telefonunu çıkardı parayı vercek sanırken telefonuyla annesini aradı ...

-Annaaaaağ bana para ver bana para ver (AYKUT ELMAS)

- Kanka annaağ deyince aklıma 'Ankarada deniz yokki annaağ ' geliyor bana para ver kısmını nasıl tamamladın?

Ben salak salak Toprağa bakarken telefonun karsisindan çığlık atan Ayten teyze ... AYTEN TEYZE?!!!! Ayten teyze Toprağın annesi değil süt annesi tam bir yöre hatunu kendisi ve ev annesi ve deli aynı ben -'-(ehehehe)

-Toprak annecim sana bakamıyormu o götü boklu ağaç kılıklı. Üşüttünmü yoksa kuzum ...

Bana Yaprak demiyordu inatla! Ağaç kılıklı diyordu  neymiş Toprağa özentiymişim o yüzden adım Yaprakmış .Ben 3 dakika önce doğdum bikere 3 dakika azmı?!

-Yok Ayten sultan bey ,ay anne, ay teyze.

-Yok nene amuğa koyim.

-Bağırma kız oğluşuma ...Heycanlandı ...Kaç para istiyon len gavurun tohumu ....

Vee bir mahalle çocuğu...

-10.000 tl cik ya az istiyom.

"Ulan eşşek bu kadar paraya ihtiyacın varsa niye daha önce söylemedin. Ben sana demedim mi işin düşünce hemen haber ver diye. Sen niye hiç beni dinlemiyorsun çocuğum..."

Bla bla

Ayten teyze konuşmasını buradan bile duyabiliyordum. Bi susmamıştı ki.

"Tamam Ayten teyzoş. Bir dahakine hemen söylerim. Sağolasın teyzoş."

"Ne demek kuzum."

Telefonu kapattığında bana sırıtarak bakıyordu. Bende ona sırıttım. Sırt sırta verp ellerimizi şaklattık.

"Paracıklaar! Paracıklaar! Gelsin Gelsin paracıklar! Hoydaa!"

Toprağın zengin ailesi sayesinde sırtım yere gelmiyordu.