James Potter & Lily Evans: Texting -1 "Onu O Kadar Çok Seviyorum ki..."

"Önemli bir şey söylemek üzereydin..."

Erkekler yatakhanesinde üç kişi ayakta konuşuyorlardı.
Bunlar: Patiayak, Kılkuyruk ve Aylak'tı. Hararetle konuşuyorlardı bu üçlü. Konuları ise şuanda yanlarında bulunmayan eşsiz dostları James idi.
Sirius konuşmasını bitirdikten sonra gözü yatağın üzerinde duran ekrana kilitlendi.
Yatağın üzerinde bir ekran duruyor, ve bu ekranın üzerinde damla damla yaşları görünüyordu.
Sirius kaptığı gibi baktı ekrana, görünen yazları okudu. Bu James'in telefonuydu besbelli. Ve Lily ile mesajlaşıyordu. Sirius mesajlara göz gezdirdi ve James'e gelen mesajları görünce adeta yıkıldı.
Biricik arkadaşının kaç yıldır deliler gibi aşık olduğu kız her seferinde olduğu gibi reddetmiş onu ancak daha da kötüsü verdiği cevaplar insanın içindeki umudu yerle bir edecek cinstendi. Remus, Sirius'un neye bu kadar şaşırdığını anlamak için yanına gitti. Sirius'u dürttü. Sirius bu dürtünün üzerine kafasını kaldırıp Remus'a baktı. Remus'a "ne var" anlamına gelen bir işaret yaptıktan sonra telefona bakmasını işaret etti. Remus da mesajları okuyunca James'in bu mesajları okuduktan sonra saçma sapan bir iş yapabileceği ihtimali kafasını kurcaladı, bir an önce onu aramaya çıkmalılardı. Onun yanına gidip, ona vazgeçmemesi gerektiğini söylemelilerdi.
"Harita Pati! Acil Pati, acil..." dedi Remus. Zaten Remus demeden önce Sirius, haritayı aramaya başlamıştı. Hızla araması netice vermemişti. Bu sırada Remus da Peter'e, "Tezekbombaları Kılkuyruk." Daha sonra da "şaşırtan konfetileri de alırsan iyi olur." diye ekledi Remus.
Peter ne olduğunu anlamadan boş boş Remus'un dediklerini yapıyordu. Sirius hala çapulcu haritasını arıyordu. Bulamayınca James'in almış olabileceği aklına geldi hem de saçma sapan bir şey yapacaksa kesin yanına almıştır diye düşündü.

"Çünkü ben..."  diye konuşmaya başlamıştı ki sözü ortak salon inen birinin bağırışı ile kesildi.
"Hey Lily, kaç saattir seni arıyorum kızım. Sen neredeydin?" diye seslendi Maria. Belli ki Lily'i tek sanmıştı. James'i görmediği her halinden belliydi. Daha sonra Lily'nin yanında olan James'i gören Maria, James'e sanki 'iş tamam mı' anlamına gelen bir göz kırptı. James ise hüzünle gözlerini yere kaydırdı. Maria olanları anlamamıştı ancak çok yanlış bir zamanda geldiğini fark etmişti. Bunun üzerine "Neyse senin güvende olduğunu öğrendiğime göre, güzellik uykuma devam edebilirim." dedi. Bunun üzerine koşarak merdivenlere ilerledi. Lily de onun arkasından hareketlenince James Lily'i kolundan tuttu ve "Önemli bir şey söylemek üzereydin..." dedi. Lily bir şey diyemedi, ne diyebilirdi ki? Karşısında onu yıllardır seven ve asla vazgeçmeyen bir çocuk duruyordu. Ona onu sevmediğini mi söyleyecekti. Yoksa bir şans mı tanıyacaktı?

Sevgiler Karbahod...