sabah yıldızı

22.2K 647 683
                                    

..güzellerin ve bilgelerin en mükemmeliydin. Eden'de, Tanrı'nın bahçesindeydin. Giysilerin hep güzel taşlarla –yakut, zümrüt, aytaşı, beril, onix, safir, turkuazla- ve altın işlemelerle süslüydü. Bunlar sana sen yaratıldığın gün verildi. Seni kudretinle ve gücünle bekçim yaptım. Tanrının kutsal dağına gidebiliyor ve ateş tarlalarında yürüyebiliyordun. Yaptıklarından tamamen muaf tutulurdun ta ki için kötülükle dolana dek. Bu varlık içinde bile daha büyük şiddet yarattın ve günahkar oldun. Seni tanrının dağından men ettim ve seni bekçilik ettiğin ateş tarlalarından sürgün ettim. Güzelliğin yüzünden için kibirle doldu ve bilgeliğini kendi ünün için harcadın. Seni içine hapsettiğim ateşle beraber dünyaya attım. Seni takip edenlerle beraber sonunuz ateşler içinde küle dönecek. Çok feci bir sona geldin."


Lucifer yaratıldığı ilk anda kendinden binlerce kat daha zayıf, insan ırkı denilen canlılara tiksintiyle baktı. Bırakın onların önünde eğilmeyi her birini ateşinde kavurmamak için zor duruyordu. Ve sırf bu düşünceleri dile getirdi diye yuvası cennetten kovuldu. Bunun üzerine kendini kötülüğe adadı. O sabah yıldızı olarak Tanrı'nın tahtınında üstünde olmayı hak ediyordu. Ancak büyücülerin efendisi Borya'nın gösterdiği kehanette bu yolda tek başına olmaması gerektiği yazıyordu. Lucifer onun sözüne hürmet ederek plan yaptı. Günahsız iki melek buldu, kutsal Ekat taşını çaldı ve büyücüye götürdü. Borya meleklerin tüm kanını Lucifer'ın bir damla kanıyla karıştırdı ve Ekat taşıyla kutsadı. Sonrası sabah yıldızına kalmıştı.

İçine bolca kötülük, kin, nefret, öfke, bencillik, küstahlık kattı ve ruhani varlığı kendine bağlı kıldı.

O karanlık lanetli gecede Lucifer'ın oğlu böyle yaratıldı.

...

Lucifer; havada süzülen beyaz renkli, altın ışıltılar saçan varlığa ruh vermek için ilahi nefesini üfledi.

"Sen benim yeryüzündeki elçim olacaksın. Adımı şereflendireceksin ve o zavallı varlıklara sonsuz kudretimi göstererek gazabımı tattıracaksın. Sen Lucifer'ın oğlusun. Kan için yaratıldın. Kan için savaşacaksın."

•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Küçük çocuk, babasının gitmemesi için yüzlerce kez ikaz ettiği göletten dönmüş üzerindeki çamurlu kıyafetlerine inat tavşan dişleriyle kocaman gülümsüyordu. Sürekli olarak ne yapmasını söyleyen ve saçma kurallarıyla hayatını mahveden koca göbekli bir canavarı dinleyecek değildi. Belki de evinden daha sık gördüğü eski yapıya vardığında derin bir nefes aldı. Her salı bu yerde, ona bir grup garip ve hastalıklı insanın eğlence arayışı gibi gelen din toplantıları düzenlenir, yüzlerce insan haçlarını göğüslerine bastırarak dualar ederdi. Bütün bunlar gerçekleşirken küçük Jungkook'un yaptığı şey biraz daha sorun çıkarmaktı. Ne zaman ki babasının yüzü komşularının saçı gibi kıpkırmızı olsa kendini garip bir şekilde mutlu hissediyordu. O günde hedeflediği şey cebindeki tebeşirlerle kilisenin kahverengi taşlarına resim yeteneğini sunmaktı. Ayağından çıkmak için fırsat kolluyormuş gibi görünen gri botlarını sürükleyerek kaldırımdan geçerken Hristiyan olmadığı halde oldukça muazzam olan Bayan Abella'nın öğrettiği şarkıyı mırıldanıyordu.

saligia  » vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin