İnternet Sapığı 2

"kasılıp kalmıştım."

"Allah Allah neden böyle oldu ki şimdi? Kız Zeliş... Koş bir peçete paketi daha getir."

Lan olum siz Burcu'yu tanıyorsunuz. Yapmam dediğini yapar, etmem dediğini eder. Bildiğiniz tükürdüğünü at gibi yalar. Ağlamam mı demiştim? Dün anırıyor muydum?

"Ay valla enişte sevenleri ayırdılar daha ne olsun yani..*burnumu çektim* benim bebeyimi ham yapacaklar oralardaağ."

Eniştemin yüzüne hömkürmüşüm bir kaç tükürcük sıçırdamış olabilir hehe

"Bak yavrum. Geldiğinden beri 4 SAATTİR AĞLIYORSUN sesimi çıkarmıyorum ama selpakları dibine kadar kullandın KAZAKLARIMA MI SÖMKÜRECEKSİN DAHA NAPIYIm."

Mal mal eniştemin dellenmiş hareketlerini izlerken bana bağırıyor diye bir kez daha hömkürdüm

"ÖĞÖĞEÖĞMEĞ BENİ KİMSE SEVMİYOOR."

Harbi ortalık peçetemsi oldu, en son eski sevgilim benden ayrıldığında bu kadar ağlamamıştım lan.

Çüküne bile takmadı beni şerefsizin evladı yok ya anası hariç.

Dur bir de ona hömküreyim.

"AH AH ZALIM HAYSİYETSİZ MUŞMULA HERİF GÖZ GÖRE GÖRE GENCECİK HATUNU BEŞ ÇOCUKLU BIRAKIVERDİ ORTADAA".

Enişteciğim, Halam ile 'ne diyor bu gerizekalı?' bakışları atışırken susadığımı farkettim. Ağlamayı bir anda kesip çok sakin adımlarla mutfağa doğru ilerledim.

Arkamdan nas sureleri okunurken mutfağa girmek üzereydim ki götü kıvrılmış bir yolluğa takıldı ayağım ve lap diye yeri yaladım.

Kalkmam gerekiyor di mi doğal olarak.

"Burcu, kuzum yere yayılmayı bıraksanda şöyle içeri düzgünce geçip otursan?"

Halamın yüzünü tersli bi şekilde görüyordum, kaşlarımı çattım.

"Hala, sen hiç düşüp kırılmış bir bardaktan su içtin mi?"

Bu sefer halam da kaşlarını çattı.

"Düşüp kırılan bardak değil Burcu. Kapının ağzında düşmüş, yatıyorsun şu an."

Ağzımı şapırdattım sağa sola bakınırken.

"Hala."

"Efendim."

"Ben susadım galiba."

"Sürahi salonda vardı kuzum."

"Oha görmedim."

Elimi uzattım Halacığım da tuttu kaldırdı beni. Tam salona geçiyordum ki yanımda vestiyeri farkedip aynası var mı diye bakındım. Bulduğumda kendi görüntümü sindirmem biraz uzun sürdü.

"Yarabbelalemin korktum lan." Şiş gözler, pişmaniyeye benzeyen saçlar, bir de son zamanlarda 'yüzünün içine sışmaya geliyorum' tehditleri ile burnumun ta ortasında kızarmış bir sivilce, çatlak dudaklar.

BURCU ANNEM OTUR DA BU HALİNE AĞLA SEN

"Al canım otur da iç."

Arkamdan uzatılan bir bardak suyu aldım elime, menopoza girmiş kadınlar gibi yalpak yalpak yürüdüm oturdum içiverdim bir dikişte.

"Hala bana sıcaklar basıverdi."

Elimi yelpaze yaptım derin nefesler alıp verdim.