Kaçış

1.1K 59 3
                                    

Buyuk dis kapilardan gecip hizla disari ulastiginda Andrew'in gozlerine dolan gun isigi bir muddet gorusunu engelldi. Disarinin durumu iceriye kiyasla oldukca berbat gorunuyordu. Az önceki kadina benzer yaratiklar ortalikta cirit atıyordu.  Öğretmenlerin korkudan titreyen sesleri sakin olmalarini haykiriyordu. Herkes tanidik bir yuz bulma umuduyla etrafina bakiyor, kardeslerini buluyor, dua ediyor, agliyor ya da sevgililerine sariliyorlardi. Andrew ne yapacagini bilemiyordu. Korumasi gereken bi kardesi yoktu. Aslinda arkadasi bile yoktu. O an tek istediği eve gidip annesini bulmak ve babasının eskiden dedigi gibi hicbir kötülüğun ulasamayacagi yatagina ulasmak istiyordu. 16 yasinda bir genc icin hayli utanc verici bir düşünceydi dogrusu. İnsanlar coktan okul bahcesini terketmeye baslamislardi. Herkes farkli yonlere koşuyor caddeye dagilmis kol ve bacaklara takilmadan insanimsi yaratiklardan uzak durmaya calisiyordu.

   Salgin haberleri haftalardir haberlerde bas siradaydi. Ancak yetkililer bunun sadece ilerlemis bir grip oldugunu söylüyor endiselenmemelerini ve garip davranan birini gorduklerinde uzaklasmalarini soylemislerdi. Tipki su anda megafonlardan yükselen "Evlerinize gidin. Panik yapmayin. Su ve erzak biriktirin."  uyarilari gibi. Ancaj ortalikta ne bir yetkili ne de akli basinda biri gorunuyordu.

   Andrew'in evi okula pek uzak sayilmazdi. Hemen neredeyse bos olan ara sokaga sapti ve kosmaya basladi. Dusunemiyordu, sadece kosuyordu. Nefes alamadigini hissediyordu. Saclari terden alnina yapismisti. Sokak kedilerinden bile korkar hale gelmisti. Sokakta dolasan bir grup insanı ve yaratigi gormemeye calisarak evin kapisina dogru ilerledi. Kapi acikti. Yerdeki kan damlalarini farkettiginde panik ve korku kalbini sıkmaya, avuclari terlemeye baslamisti. Izler arka tarafa bakan pencerenin önünde son buluyordu. Hemen pencereyi dogru kostu. Eski ahsap kulakları acitan bir gicirtiyla acildi. Asagi baktiginda hicbir sey goremedi. Cimenlerdeki kurumus kan haricinde hiçbir sey. Korkunun damarlarında dolastigini hissediyordu.

  Odanun ortasındaki kucuk sehpaya takildi gozleri. Katlanmis bir kagit silahla birlikte sehpahanin uzerinde duruyordu. Hemen kostu ve notu okumaya basladi. Aceleyle yazilmis ama ona yazmayı ogreten annesinin yazisini tanimamasina imkan yoktu. Kagittaki kucuk kan lekeleri beynini uyusturan düşüncelerle birlesiyordu. Notta sadece sunlar yaziyordu:

   

                 Esyalarini al tatlim.

                 Kac ve hayatta kal.

                             Seni seviyorum.

                                        Annen.

Being ZombieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin