Çaresizlik

15 5 0
                                    

Selam millet✋.  Uzun aradan sonra ilk defa girip yazabiliyorum,bunun için özür dilerim😞. Merak edile Ege beyimiz Multide var 💕
...

Çaresizlik demiştik.. İnsaların en zor anı elinden o anda hiç birşey gelmemesi.. Çok ,çok berbat bir his.
Sadece markette ona çarpan birine neden açıklama gereği duymuştu ki?
Aaa. Saçmalama Melis , kes sesini. Kendi kendine konuşuyordu.
Çok sinirliydi. Herkese,herşeye. Ona tersten gülen dünyay'a. Ensar ağzı kulaklarında Melise bakıyordu. Ve bir anda;
-Noldu güzelim, sevgili diyince bozardın?
Yeter lan yeter diye bağıramayıp içime atıyordum her seferinde ama bu sefer olmadı tutamadım kendimi:
-Yeter lan yeter ne çekiyorum ben sizden. Hiç mi vicdan yok sizde be. Bir dediğinizi iki etmedim yetti artık.
Sinirden ağlıyordu. Ensarın yüzüne tiksinir bir ifadeyle baktı ve ekledi;
-Baban seni sevmemekte haklı adam napsın lan senin gibi şuursuz itin tekini.
Veee şak.
Melisin yanağına çarpan sıcak ve sert eli öyle bir ses çıkarmıştık ki Melis gözlerini kırpıştırarak şaşkın bir o kadarda iğrenerek Ensara baka kalmıştı.
Ensar pişman olmuş bir ifadeye bürünüp tam birşey diyecekken Melis arkasına bakmadan koşarak gitti.
Ensar cidden pişman olmuştu," ne kadar kötü olursa olsun kıza el kalkar mı lan ha kalkar mı?" kendi kendine konuşuyordu.
..
Kaç saattir orda öylece oturduğumu bilmiyorum. Ağlamayı ne zaman bırakmıştım?  Dünyaya sövmeyi ne zaman kesmiştim? İnanın bilmiyorum.
Sonbahar ne kadar gidiyor olsada İlkbaharın güzelliklerini göstermesini izin vermiyordu. Esen rüzgar ürpermeme neden oldu.
Üşüdüğümü hissetiğimde omzumda bir ceket hissettim bu bu koku Ensarın.
Ani atak yaparak ceketi attım üstümden ama kalkmad yerimden , eğer Ensar bir 10dk önce gelseydi emin olun onu öldürür denize atardım.
-Özür dilerim. Dedi tane tane Ensar.
Şuan öyle bir şok içerisindeyim ki sanki dünyanın sonu gelmiş gibi. Tam bir şey diyecektim ki devam etti.
-Bak Melis. Şu zamana kadar çok şey yaptım sana eziyetler,şakalar ama şuan şuan cidden ben benliğimi koyarak geldim yanına. Ve asla bir bağırmak bile hoş değilken , el kaldırmak erkekliğede , adamlığada sığmaz. Biranlık sinirimi kontrol edemedim ve , işte biliyorsun"
Derin bir nefea çekti Ensar, Melis bir okadar şaşkın bir o kadar da biraz rahatlamıştı.
Asla özür dilemezdim birinden ama asla. Aksine üstüne giden bir yapıya sahip bir kızım.
-Bende özür dilerim.
Diyiverdim birden. Ensar zoraki bir tebessüm etti. Ve ;
-Özür dilemen gerekmiyor Melis. Gerçekleri söyledin. Zorba, kaba , bir o kadar egoist ve duygusuzum gibi duruyordu. Ama ben duygusuz değilim Melis. Sadece bir gün bile kimse beni önemseyip benimsemedi. Sormadı nasıl hissediyorsun diye.

Şuan şaşkınlıltan ağzım iki metre açılmıştı. Neler diyordu bu çocuk. Yokasa Oyun muydu? Lan buda. Bir kaç saat önceki Ensar bumuydu?
Kekeleyerek;
-S-sen beni nasıl buldun?
Ensar şuh  bir kahkaha attı.
-Çocukken en sevdiğin yerdi Melis burası. Unutmadım.
Haklıydı. Mavinin sonsuzlukla buluştuğu en güzel yerdi çünkü burası. Gökyüzü hiç görmediğim annem'e , deniz ise varlığını hissemediğim babam'a benziyordu.
Ensarla biz çocukken böyle değildik. Küçüktük işte. Şimdi ise hayatın "alın şunları" dercesine fırlattığı kişiler olduk..

Evet canlar çok kısa oldu biliyorum ama üzgünüm. İyi okumalar  oylamayı sakın unutmayın

Aşkın Karanlık YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin