Kadın ansızın durdu.
Dilinin ucundaki sözcükleri toparlamaya çalışıyordu. Gözleri ansızın hiç bilmediğim yerlerde gezinmeye başladı. Ağlamayacaktı, çünkü söz vermişti. Yutkundu. Boğazında bir yumru gidip tekrar yerine oturdu. Derin bir nefes çekti buz gibi havadan. Bir koku gelip tam burnunun direğini titretti. Uzun nefeslerinin arasından birkaç sözcük inilti gibi çıkmaya başladı.
'Bir bebek büyütür gibi büyüttüm' dedi. Kimi diye sormadım. O da sormamı istemezdi. Dudağının kenarında ufak bir tebessüm belirdi. Gözleri yavaşça ellerine kaydı.
'Şiirlerle bezedim' dedi. O an anladım neden ellerine baktığını. Onu göremediği her an ellerine ne eziyetler çektiriyordu. Mürekkebe bulanıyordu bembeyaz elleri, duyguları gibi. Belli belirsiz gülümsedim. Birden ciddileşti. Kulak kabartıyordu bir sese.
'Her şarkının içinde onu buldum' dedi. Sahi hangi şarkıları dinliyordu? Sormadım. O da söylemek istemezdi. 'Sonra vazgeçtim' dedi.
Gözlerime baktı. Bir yalana şahit olmamı ister gibi. İnanmamı istedi. Kendi inanmış gibi. Hiçbir şey söylemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aynanın İç Yüzü
Historia Cortaİçimde yaşattığım aynadan sürekli sesler yükseliyor. Kulak veriyorum. Fısıltılar bazen bir hikayeye bazen de bir şiire dönüşüyor. Bana yalnızca yazmak düşüyor.