I'm Sorry Joon |namjin| |ksj+knj|

Please Jin don't

Namjoon önündeki kanlı jilet koleksiyonuna ve bileklerinden akan kana baktı.Ne kadarda asildi...Şu koca dünyadaki en soft,basit ve güzel şeydi belkide.

Birden damarları sızladı.Üşüyordu.Daha derin kesmek istiyordu fakat yapamıyordu.Sadece ince bileklerinden akan kanı izleyebiliyordu.Jin onu evden atalı 2 gün 8 saat 42 dakika olmuştu.

Ona dokunan Jaehwan'ı düşününce içi daha kötü oluyordu.Bileklerindeki acıdan daha çok acıtıyordu.Ona o gün gökyüzündeki yıldızım demişti.Hala beyninde yankılanıyordu.Ne kadarda mutluydu onunla birlikte.Namjoon onu mutlu edememişti.
Onu Jaehwan mutlu etmişti.

Yerdeki pizza kutularına baktı.Yemek yapmayı bilmiyordu.Jin olmadığı için dışarıdan söylüyordu.

Ev pislik içindeydi.Temizlikle pek ilgilenmiyordu.Her yerde tozlar uçuşuyordu.

Jin'in eksikliği her yönden belliydi.Onu özlüyordu.Fakat Jin onu özlemiyordu.Onun umurunda değildi.

Bileğindeki kanlar akmaya devam ederken odasına yürüdü.Zeminin soğukluğu onu daha çok üşütmüştü.

Bir an başının döndüğünü hissetti.Fakat durmaya yeltenmedi.

Odanın kapısında durup tavandan sarkan halata baktı.Tüm her şeyi ona bağlıydı.Sonunu o getirecekti.

Usulca odaya girdi.Tabureyi çekti.Son kez masanın üstünden çerçeveyi aldı ve sevdiğinin fotoğrafına baktı.Onu öptü,kokladı.Ina sarıldı.Fakat sıcaklık hissetmemişti sarıldığında.

Sadece göğüsüne dokunan camın soğukluğunu hissetti.İnsan üzgünken çok mu üşüyordu? Muhtemelen halata ucunda asılı dururkende üşüyecekti.

Taburenin üstüne çıktı.Ağlıyordu fakat mutluluktan ağlıyordu.Sonunda bu bokluktan kurtulacaktı.Tek yapması gereken ise halatı boynundan geçirip tabureyi ayağı ile itmekti.

O sırada kapının açıldığını duydu.Gülüşmeler geliyordu.Sevdiğinin sesini hemen ayırt etmişti.

Namjoon daha çok ağladı.Uğruna intihar ettiği adam şu an sevdiği ile gülüşüyordu.

O sırada Jin ve onun sevdiği kapının önüne gelmişti.

Ve Jin daha çok gülmeye başladı onun halini görünce.

Namjoon çığlık atarak ağlamak istiyordu sadece.Bu kadar mı değersizdi canı?

"Bizi umursama ve devam et." Dedi Jin

Daha sonra onu öpmeye başladı.

Namjoon ise sadece çığlık atıyordu.Bileğindeki acı hala geçmemişti fakat bunun üstüne kalbide acıyordu.

"Ah yoksa yapamıyor musun? Sana yardım etmemi istermiydin?" Dedi Jin.

Tabureyi eli ile kavramıştı.

Namjoon ise çığlık atıyordu.Kendini öldürmek ona normal gelsede sevdiği onu öldürmemeliydi.

Ama zaten onu öldüreli yıllar olmuştu.

"Uğruma ölen birini kendi ellerim ile öldürmek büyük bir onur.Değil mi sevgilim?"

Jaehwan ise kıkırdıyordu.Hoşuna gitmişti.

O sırada güneş soldu Namjoon için.

Çünkü artık nefes alamıyordu.