2.Bölüm

40 2 0
                                    


                       **********
Hangi çocuk salıncakları sevmezdi. Bende her çocuk gibi salıncak görünce çıldırıyorum. Tabii annemin bana işkence yapmadığı zamanlar. O gün yine dışarı çıkıcaktım arkadaşlarımla salıncaklar da sallanmak için, annem evde yoktu bu yüzden o gelene kadar hemen gidip oyun oynayıp o gelmeden eve gelmem gerekiyordu. Çünkü eğer beni dışarda görürse cok kızardı hatta belki döverdi. Hemen montumu giyip heyecanla kapıya koştum. Kapıyı açıp aceleyle botlarımı giydim. Koşarak evimizin önündeki o küçük parka gidip arkadaşlarımla buluşma için onları beklemeye koyuldum. Annemin eve erken gelmesinden korkuyordum. Ama benimde oyun oynama eğlenme hakkım vardı. Bunları düşünürken salıncak oturmuş yavaş yavaş sallanıyordum. Arkadaşım asla parka doğru yaklaştığını görüp ona doğru koştum. "Nasılsın aslı" diye sordum. Aslı ve ailesi baya zengindi ve aslı sürekli beni küçümsüyordu. Tamam bizde çok zengin değildik ama maddi durumumuz idare ederdi. Aslı küçümsüyen gözlerle beni süzdü ve ukala gözlerle" senin burda ne işin var hayret annem seni dövmeyi bırakıp sokağa salmış" dedi bende ona sert bir bakış atıp "ne alakası var aslı benim annem beni hiç bir zaman dövmez sadece biraz kızıyor okadar" dedim ve tam o sırada yanımıza, Doğukan, Hilal, Simge, Ayşenur ve mertcan geldi. Onlara dönüp "hoşgeldiniz"dedim. Mertcan hemen atılıp"hadi onu başlayalım"dedi. Bu arada ben mertcan'ı seviyordum. Doğukan ,Hilal, simge, Ayşenur, Mertcan ve ben bebeklik arkadaşıydık. Aslı aramıza sonradan katılmıştı. Bu küçük sokak gurubumuzda kız olarak en çok Hilalli seviyordum oda Dogukan'ı seviyordu. Ben hemen "bencede ozaman saymaya başlıyorum"dedim. Mertcan "sende oynamak istermisin aslı" diye sordu. Oda "olur"dedi. Ve ben bu kıza artık sinir olmaya başlıyordum. Sayısıp oyuna başladıgımızda annemin " Elif" demesiyle irkildim ve oyunu durdurdum. Annem yanıma gelip herkesin içinde "senin burda ne işin var, ben sana evi topla yemek yap dememiş miydim." Dedi ve saçlarımda yakalayıp beni eve kadar döverek götürdü. Annemin bu davranışını aslının  kahkahalar atmasına sebep olmuştu. En önemliside sevdiğim çocuğun önünde rezil olmuştum.
               *************
Ertesi gün yine her zamanki gibi erkenden kalktım. Elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Banyo aynasında yüzüme bakınca, gözümün biraz morardığını ve ağzımın kanayıp sonra o yaranın kabuk bağladığını gördüm. Bugün okula gidicektim. Herkes yüzüme ne olduğunu sorucaktı. Yine her zaman ki gibi cok utanıp ağlıyarak eve gelicektim. Yüzümü yıkayıp, üzerimi giyinmek için odam gittim. Her zaman giydiğim okul kıyafetlerini giyip, hızlıca evden çıktım. Koşar adımlarla okula giderken, arkamdan bi ses bana "elif bekle lütfen" diye bağırdı. Arkamı döndüğümde bağıran kişinin Mertcan olduğunu fark ettim. Yanıma gelince "yüzüne ne oldu öyle" dedi bende "yok bişey dün evde düştüm " diye karşılık verdim. İnanmışa benzemiyordu ama inanmış gibi yaptı. Okula geldiğimizde sınıfa girdik. Herkes gözümden ve ağzımdan dolayı benimle dalga geçmeye başladı"aaaa yine annesi dövmüş ,salak" diye ve artık göz yaşlarımı tutamıyordum. Gözümden bir damla yaş düştüğünde herkes dağa fazla şey söylemeye başladı. "Ben gidiyorum" dedim ve hızla sınıftan çıktım. Nereye gidecektim. Eve gitsem annem kızardı. Yolun ortasında öyle yürürken arkamdan gelen bir çığlıkla arkamı döndüm. "ahhh anneeee"

Küçük Umut Büyük Zafer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin