Bad Boy & Hard Girl

Dark Dream...

Burayı Miley -Drive ile okuyun
Justin
       Avril ı kucakladım ve onu bodruma taşıdım. Hayır onu becermeyeceğim.  Çünkü onun inlemeleri olmadan zevksiz olur. (Oha çarpilcam ondan sonra görürüm günümü.) Sandalyeye güzelce bağladım onu. Evet yapacağım şey onu birgüzel dövdürtmek. Ayılmasını bekledim gözlerini açmaya çalıştı. O sırada adamlarım içeriye girdi.
Avril
     Neler oluyo burda?."Ellerim neden bağlı? Burası neresi?" Ahh tabii ya Justin.Onu bulunca geberteceğim.Başımı kaldırdım ve karşımda bir çift bal rengi göz gördüm. Nefretle doluydular. Konuşmaya başladı. "Bu kadar kolay olacağını sanmıyordum." piç piç sırıttı."Senden nefret ediyorum seni s*k kafa!" "Ah erken konuşuyorsun.Henüz yapacaklarımı görmedin." iri yarı bi adam geldi ve ipleri çözdü."Soyun.AVRİL!!!" birden kan beynime sıçradı."Asla.Seni piç kurusu asla.Seni geberteceğim." Justin e doğru bir adım attım ki. Justin koşarak yanıma geldi. Yüzüme sert bi tokat patlattı. Hayır dudağım filan patlamadı. İyi bir fiziğim ve dayanıklı bir vücudum var."Aman tanrım!Sen ne yaptığını sanıyorsun?" Arkasındaki adamlara işaret edip bağırdı. "Alın ve tutun şunu!" Neler oluyo bu çocuğun derdi ne böyle? Birisi ellerimden birisi de ayaklarımdan tuttular. Justin geldi ve beni soymaya başladı. "Kes şunu. Bunu sana ödetirim Bieber.Bırak beni dedim!" sonunda iç çamaşırlarımla kaldım.Göz yaşlarıma engel olamıyordum.Ayağa zarzor kalkabildim. Bedenim buz kesmişti. Adamları çıkınca Justin bana doğru yaklaştı tam bir tokat atacaktı ki kasıklarına bir tekme geçirdim. Acıyla iki büklüm olmuştu. Birden doğruldu ve beni omuzlarımdan tutup duvara yapıştırdı. Omzumun s*kildiğine emindim. "Sen ne çeşit bir aptalsın. Burdan kaçabiliceğini mi sanıyorsun?" Artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Beni duvarla kendi arasında sıkıştırdı. "Şimdi söyle hangisi.Bıçak mı yok sa ben mi ?" Ona miğde bulantısıyla baktım. "Senden nefret ediyorumun neresini anlamadın?Git işlerini sürtüklerinle hallet." Nereden geliyo acaba bana bu cesaret. Birazdan beni şuracıkta kesecek. "Pekala o halde biraz canın yanacak ukala." Beni yere attı. Ve üzerime çıktı,ellerimi başımın üzerinde bağladı. Debeleniyordum ama ne yazık ki benden daha güçlüydü. "Benden ne istiyosun?Beni rahat bırak."Dişlerimin arasından konuşmuştum. "Seni." piç. Elini arkasına götürdü. Tekrar önüne getirdiğinde elinde bir şarap şişesi vardı. Amacı ne bunun...
Justin
         Tekrar arkamı  döndüm ve elimdeki iki kadehle şişeyi üstünde oturduğum Avril e doğru salladım. Bu durum beni tahrik ediyordu açıkcası."Bir kadehe ne dersin Avril ?" "Sen al o şişeyi ....." Sırıttım ve biraz şarabı kadehe boşalttım. Şişeyi birden yere savurup kırdım. Avril korkmuş gözlerle beni izliyordu. "Manyakmısın .Ne yapıyosun?" Kırık sapı Avril in karnı üzerinde gezdirdim. Acıyla inliyordu. Gözlerinde yaş kalmamıştı artık. Kadehteki şarabı bir çırpıda BIEBER yazan göbeğine septim. Öyle bir çığlık attı ki birden acıma duygusu uyandı içimde. Tanrım çok ileri gittim. Gözleri kaymaya başladı "I I h hate yo..." Birden gözleri kapandı ve olduğu yere iyice sindi. Cidden çok ileri gitmiştim. "Avril.Avril" Biryandan da onu uyanması için tokatlıyordum. "Bak b ben sadece senden intik... Ne düşünüyordum ki. Avril aç şu lanet gözlerini!" Onu kucakladım. Ve yukarı çıktım. Bedeni ilk defa bu kadar güçsüzdü. Göz yaşları yanaklarından süzülüyordu. Kalp atışlarını duyabiliyordum. Sanırım acıdan bayılmıştı. Küveti ılık suyla doldurdum ve Avril i nazikçe içine bıraktım. "Avril aç gözlerini.Lütfen"