Die&Life

401 26 4
                                    

JB-She don't like the light ile okuyun ;)

Avril
      Onu sürükleyerek evden çıkardım. Çok sexy ve çekici. Bence onunla başka bir şekilde tanışsaydık ya da o iyi biri olsaydı. Onu sevdiğimi ona söyleyebilirdim. Şu hâle bak aşık olduğum adam bana lanet davranıyor ve ben onu şu an ölüme sürüklüyorum.Onu gerçekten ölüme sürüklüyorum."Ölüm seni bekliyor Justin!" Arka koltuğa yatırdım. Öyle masumdu ki.İLK KEZ ÇOK MASUMDU...

Justin
         Uzun bi süreden sonra bilincim yerine geldi. Ama kontrol edemiyordum. Lanet olası nasıl bi ilaç verdi bana. Biraz bekleseydi onu orada becerebilirdim. Arbadan beni sürükleyerek indirdi ve orman olduğunu tahmin ettiğim eğik ve taşlı bi zemine bıraktı beni. Sonra ayağıma halat gibi birşey bağladı. Hadi ama amacı ne bunun böyle. Ön kapının kapanma sesini duyunca arabaya bindiğini anladım.Arabanın hareket etmesiyle sırtım sert ve sivri bi taşa çarptı. Acıyla inledim. Ve gözlerim anında açıldı."Avril! Ne s*kim yapıyosun sen" Camdan kafasını dışarı çıkarttı ve ukâlaca konuştu "Seni ölüme sürüklüyorum. Eminim cehennemde benden öcünü alırsın Bieber!" Aklını kaçırmış bu. O güzel,zeki, baştan çıkarıcı(namuslu :D) hatta insanların arasındaki ışık o. Ama üzgünüm SHE DON'T LİKE THE LİGHT! (O ışığı sevmiyorum)

Avril
      Başımı camdan içeri soktum ve gaza bastım. Arabayı hedefime sürerken Justin'in acı inlemeleri içimi eritiyordu. Ama o bana acımadı ben de ona acıyamam. Ben Avril Lavigne bu güne kadar yapılan acımasızlıklara göz yummayan siyahın kızıyım. Bana yaptıklarının bedelini ödeyecek. Son hızla uçuruma doğru sürerken hâla inlemelerini umursamamaya çalışıyordum."Avril!Sen ta, bir or-" o sözü duymak istemiyorum ani bi frenle arabayı durdurdum. Bu sayede Justin'in sırtı hızla yere çarptı (ya yapma Avril ya ağlarım ama) '"Kes sesini" Tekrar sürmeye başladım ve kanlı resmimin boş tuvalini önümde gördüm. Kendimi hazırladım. Her şeyden önce kendimi Justin'in katili olmaya hazırladım.Yanağımdan aşağıya yaşlar süzüldü. Tamam bu benim hakkım.Birazdan aşık olduğum bal rengi gözlerine perdelerini ben çekecektim. Uçurum gözlerimin önüne serildi. Arabayı sağa kırdım ve uçurumu arkama almış oldum araba hala ilerlerken ağaca çarpacağından kendimi arabadan attım ve yuvarlanıp durabildim. Araba çarpasıyla Justin'in bağlı olduğu ip arabadan savruldu ve Justin uçuruma doğru yuvarlanmaya başladı. Gözlerindeki acı, umut,korku... Hayır yapamam daha önce kendime itiraf etmeliydim ama o gözler o tavırlar benim yaşamımın bi parçası. Bir yandan ağlarken Justin'e doğru koştum ve yere kapaklalandım. Justin'in ipini asıldım ve başarılı olamadım. İple birlikte Justin'le tek beden oldum ona sarıldım. Durabilmak için ellerimle yeri kavramaya çalışıyordum ama nâfile.Justini ölüme sürüklemiyordum.Justin ölümüne beni sürüklüyordu. Uçurumun sonundan hızla yuvarlanmaya başladık. Hâlâ ona tutunuyordum. Ölürken yaşama tutunmaktı bu. Ve yaşamımı öldürüyordum...

Bad Boy & Hard GirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin