Yıl 2013, İngiltere, Londra
Yıllar geçmişti. Katherine 15 yaşını doldurmuştu. Sıradan bir okul sabahtı. Her zamanki gibi uyandı, yüzünü yıkadı, kıyafetlerini giyindi, yemeğini yedi, dişlerini fırçaladı ve annesine veda edip okula doğru yola çıktı.
Katherinelerin evi okula pek de uzak değildi bu nedenle Katherine okula yürüyerek gidiyordu.
Katherine okul yolunda sankin adımlarla yürürken geniş kaldırımda onun yanında bir kızın daha yürüdüğünü fark etti. Daha önce burada hiç görmediği bir kız.
Kız gittikçe Katherine'e yaklaşıyordu. Katherine korkamaya başlamşıtı ama bu korkusu biraz saçmaydı çünkü kız onun yaşında gibiydi.
Kız en sonunda Katherine'in dibine girdi ve neşeli bir ses tonuyla "Merhaba ben Sally. Sally Jenkins. Peki senin adın ne?" Katherine başta biraz şaşırdı ardından tebessüm etti ve "Katherine. Katherine McAllister."dedi. Sally Katherine'in okul formasına baktı ve aynı okulda olduklarını fark etti, gülümsedi ve "Aslında burada yeni değilim ama bu okula yeni başladım dedi. Umarım sınıf arkadaşı oluruz."dedi. Katherine duraksadı aynı okulda olduklarını fark etmemişti. Sally ve kendisinin formalarına baktı aynılarıdı. Gülümsedi "Umarım." dedi ufak bir tebessümle.
Yürümeye devam ettiler. Sessizdi. İkisi de eylül rüzgarının hüzünlü uğultusunu duyabiliyordu. Ama bu sessizliği Sally "Benim arkadaşım olur musun?" sözleri bozmuştu. Katherine afalladı daha önce hiç bu kadar net ve çabuk onunla arkadaş olmak isteyen birine rastlamamıştı zaten genç kız onunla arkadaş olmak istiyen insanlara az rastlardı ve genelde geri çevirirdi çünkü çok dışa dönük biri değildi Katherine o yüzden "Um...Şey...Şu anda bir arkadaşa ihtiyacım yok. Üzgünüm." diyerek Sally'nin teklifini geri çevirdi. Sally biraz üzüldü ama pek umursamadı zaten genelde gitti yerlerde hemen arkadaş edinip çok popüler olabiliyordu. Bu konuda çok yetenekliydi. "Sorun değil." dedi Sally ufak bir tebessümle ve bu tebessüm bir anda yok oldu Sally duraksadı.
Katherine yürümeye devam ediyordu Sally'i yanından yürürken göremeyince verdiği cevaptan dokayı başka yoldan yürümek istediğini düşündü. Ama Katherine yanılıyordu bu yanılgı Sally'nin "Katherine! Dikkat et!" diye bağırmasıyla paniğe dönüştü Katherine hemen arkasını döndü ve Sally'i yolun ortasında beti benzi atmış bir şekilde put gibi dururken gördü hemen yanına gitti Sally tireyerek yolun sol tarafındaki ağaçlığı işaret etti Katherine ağaçlığa doğru yürümeye başladı Sally "Dur, Katherine! Orada iki parlak göz gördüm kesin vahşi bir hayvandır oraya gitme. Yardım çağıralım." dedi, Katherine duraksadı "Sally orası sadece bir ağaçlık hem Londra'da vahşi hayvan olması çok mantıksız." dedi ve yoluna devam etti en sonunda Sally'nin o gözleri gördüğü yere varmıştı ama o hiç göz görmüyordu "Sally burda bir şey yok yanlış gördün herhalde" dedi. Sally "Hayır, orda iki tane göz gördüğüme yemin edebilirim." dedi ve tam o anda ağaçların arasından bir kükreme sesi geldi Sally çığlık attı ve Katherine birkaç saniyeliğine olduğu yerde kalakaldı fakat sonra kendini toparladı ve ağaçaların arasına dald
Gördüğü şey Katherine'i çok şaşıtmıştı bir makine vardı üstüne iki göz benzeyen parlak ışıklar ve bir sürü kabla vardı. Bu kablolar ağaçlığın içine kadar gidiyordu Katherine kabloları takip etmeye başladı. "İyi misin, Katherine? Yardım çağırmama gerek var mı?" diye bağırdı Sally. Katherine "Hayır, gerek yok ve ben iyiyim. Sally bence sen de buraya gelmelisin burda hayvan yok burda bir makine ve kablolar var." dedi ve Sally de bir iki dakika sonra yanına gelmişti nefes nefeseydi "Hadi kabloları takip etmeye devam edelim." dedi. Katherine başını salladı ve kabloları takip etmeye koyuldular.
En sona geldiklerine önlerinde hiç bir şey yoktu sadece kablo birkaç çalılığa bağlıydı Sally ve Katherine etraflarına bakınmaya başladılar ve bir anda iki gülüşme duydular. Sağa döndüler sola döndüler ama nerden geldiğini saptayamadılar. Aynı sesi tekrar duydular bu iki erkeğin gülüşmesiydi. Sally sesin çalılıklardan geldiğini anladı. Çalılıklara doğru gitti ve çalılıkları kenara ayırdı içinde iki çocuk gülüşüyordu. Sally "Siz burda ne yaptınızı sanıyorsunuz? Bizi korkutan da sizdiniz, öyle değil mi? Hemen ayağa kalkıp bize bir açıklama yapıyorsunuz?" dedi. Çocuklardan koyu kahverengi saçlı olan ayağa kalktı ve "Sakin olun sadece biraz eğleniyorduk. Nasıl donup kaldığını görmen gerekirdi sanki vahşi bir hayvanın gözlerini görmüş gibiydin." dedi ve gülmeye başladı. Arkadaşı da ona katıldı. Sally "Eğlenmek mi? Eğlenmek mi? Siz kafayı mı yediniz?! Bir an için üstüme atlayacağını sandım." dedi ve çocuklar tekrardan gülmeye başladı Sally tam söze girecekken Katherine "Siz kimsiniz?" dedi çocuklardan koyu kahverengi saçlı, buday tenli ve yeşil gözlü olan "Ben Edward. Edward Brown. İlerideki evlerden birinde iki ablam ve annemle yaşıyorum." dedi ve bu sefer sıra sarışın, mavi gözlü ve teni buğday renginden biraz daha açık renk olan çocuk "Dostum, bir de soy ağacını anlatsaydın." dedi fakat tam devam edip kendini tanıtacakken Katherine "Hayır, arkadşaın Edward kendini gayet güzel tanıttı. Sende aynı şekilde tanıt." dedi ve Sally hemen söze atlayıp "Durun bir dakika sen bir İngiliz gibi konuşmuyorsun!" dedi sarışın çocuk hemen "Öncelikle benim adım Jack. Jack Martin. Edwardların yan komşusuyum ve evet ikimizde bir İngiliz gibi konuşmuyoruz çünkü biz ABD'den 5 yaşımızda ayrılıp buraya geldik. Ve soracak olursanız evet birbirimizi 5 yaşından beri tanıyoruz ve beraber geldik ve bu mahalleye yeni taşındık." dedi ve Edward kimsenin bir şey söylemesine fırsat vermeden söze atladı "Biz kendimiz anlattık şimdi sıza sizde." dedi. Sally hemen "Benim adım Sally Jenkins ve ben de buraya 5 yaşımda ABD'den geldim ve ne tesadüf ki ben de bu mahalleye yeni annem, babam ve ağabeyimle yeni talındık." dedi. Herkes Katherine'in konuşmasını beklerken Katherine suskundu. Sally, Katherine'i dürttü. Katherine kendine gelip "Benim adım Katherine McAllister. Doğduğumdan beri bu mahalledeyim ve bir İngilizim Bu ağaçlığın karşısındaki evlerde annemle yaşıyorum." dedi fakat babası ve ablası hakkında hiç bilgi vermedi çünkü Katherine onlardan bahsetmeyi sevmezdi. Sally yine söze atıldı "Sanırım siz de bizim aynı okula gidiyorsunuz ve dördümüz de geç kaldık." dedi ve çocuklar bir anda saatlerine baktılar ve hemen aceleyle eşyalarını çalılara gizleyip çantalarını alıp koşmaya başladılar. Edward "Okulda görüşürüz!" diye bağırdı. Sally "Görüşürüz!" diye bağırarak cevap verip el salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Radyoaktif Oda
General FictionHayatta kalmak için ya kalır ve savaşırsın ya da kaçarsın.