neighbor ❆ jeon jungkook ✔

23

Merhabalar yavrumlar!

Hemen yazıp hemen paylaştım.

Bölüm ve hikâye ile ilgili görüşlerinizi bana yorum yaparak iletebilirsiniz.

  ×××

"Yah Taehyung! Hile yapıyorsun!" Taehyung gülerek elini Jungkook'un saçlarına atıp karıştırırken aynı zamanda oyuna devam ediyordu.

Kesinlikle bir profesiyoneldi.

"Ne hilesi Kookie? Ben sadece saçının üzerinde gördüğüm şeyi almaya çalışıyorum." Jungkook , Taehyung'un ellerinden kurtulmaya çalışırken elindeki oyun kolunu ondan uzak tutuyordu.Taehyung gerçekten bir hile ustasıydı.

Ne zaman Chun Hei ve onun playstation kapışmalarını izlesem Taehyung ne yapar ne eder kazanırdı oyunu.Hoseok'ta da aynı şekilde.Şimdi ise sıra Jungkook'a gelmişti.Fakat Jungkook o kadar kolay olacağa benzemiyordu.Jungkook Taehyung'un ellerinden kurtulup derin bir nefes aldı ve yenilmek üzere olduğu oyuna devam etti.

Taehyung ne kadar hile yapmaya çalışırsa çalışsın Jungkook ondan bir şekilde kurtuluyor ve yenilmekten son anda dönüyordu.Tabii ki bu Taehyung'u sinir ediyordu.En sonunda yere uzanmış ve ayağını Jungkook'un karnına atarak onu huylandırmaya çalışmıştı.

Jungkook'un karnından gıdıklandığını bilmiyordum.Taehyung'un ayağı Jungkook'un karnına değdiği an Jungkook yerinden hoplamış ve sinirle Taehyung'un ayağını tutmuştu.

Bir Playstation kapışmasından çok kavgaya dönmüştü sanki bu.

Jungkook oyuna devam etmeye çalışırken aynı zaman da Taehyung'un ayağını sıkıyordu.

"Sen çok oldun." Tae ayağının ağrısıyla yerinde dönüp dururken Jungkook oyuna fena şekilde odaklanmış ve son hamleyi yaparak kazanmıştı.Evde büyük bir kahkaha ve sevinç çığlığı yankılandıktan sonra koltukta otururken bir anda havada hissettim kendimi.Jungkook kollarını belime dolayıp beni oturduğum yerden kaldırarak sarılmıştı.Düşmemek için sıkı sıkı tutundum omuzlarına.O kahkahalara boğulurken benim  yüzüme garip bir gülümseme yerleşti.

"Kazandım!" Beni yere bıraktıktan sonra yüzüme gelen saçlarımı çekti.Döndürmesinin etkisiyle başım dönmüş ve omuzlarına tutulu kalmıştım.

"Sakin ol.Sadece bir playstation oyunu." Jungkook benden bir adım geri çekilip eliyle yerde ayağını tutarak kıvranan Tae'yi gösterdi.

"Orada bir yaşam savaşı verdim ben! Ah çok mükemmelim." Kendisiyle övünmesi üzerine kıkırdadım.Taehyung kendini yere atıp penaltı verilmesini bekleyen futbolcular gibi ilgi bekliyordu adeta.Yüzünde gördüğüm yalancı acı ifadesi beni güldürüyordu.

"Tamam Taehyung kalk , oyun  bitti." Taehyung bir anda durup sıkıca kapattığı gözlerinin tekini açtı.Daha sonra ise yerden hızla kalkıp Jungkook'a doğru atıldı.

"Bittin sen!" Jungkook ondan kaçarken ben kahkahamı daha fazla tutamadım.Gerçekten komik görünüyorlardı.

Aklıma Hoseok geldi.

Taehyung Hoseok'ta olduğu gibi Jungkook ile yakın olacağa benziyordu.Daha bir hafta olmasına rağmen iyi anlaşmışlardı.

Bundan ayrı olarak Chun Hei ve Taehyung Jungkook'tan yaptığı şeyden dolayı gıcık olmuşlardı fakat ikisininde Jungkook ile arası iyi.

"Bırak sevgilimi!" Gidip Jungkook'un saçlarını çeken Taehyung'u ondan ayırdım ve arkama çektim.

"Ona ulaşman için önce beni geçmelisin." Taehyung omuzlarını silkip beni yan tarafa doğru itledi ve Jungkook'un saçlarını tekrar kavradı.Yere düşmemi daha kavrayamamışken arkamda ki kapı açılmış ve Chun Hei beni görmeden ilerlemeye çalışmıştı.Ama önünde olan bana takılması kaçınılmaz bir gerçek olduğu için üzerimden yere düşmüştü.

Garip bir ev ortamı her zaman ki gibiydi.

Yine saçma şeyler oluyordu.

"Dilimi ısırdım!" Chun Hei ağzını tutarak ayağı kalktığında ben de onunla birlikte kalktım.Güzelce giyinmiş ve dışarı çıkmak üzereydi sanırım.

"Nereye?" Hala ağzını tutarak gözlerini sıkı sıkı kapatmış bir şekilde duruyordu.Çok acımış olmalıydı. 

"Sanane." Dilini ısırdığı için peltek çıkan sesine güldüm.Kötü bakışlarını üzerimde hissettiğimde ise gözlerimi birbirlerinin saçını çeken Taehyung ve Jungkook ikilisine çevirdim.Onları ayırmam gerekiyordu.Aralarına girdiğim sırada kapı çaldı.Hepimiz donmuş ve kafamızı kapıya çevirmiştik.

Chun Hei eli ağzında kapının kolunu kavramış ve açmıştı.Daha sonra ise gülümseyen Jimin'i görmesi ile kapıyı tekrar kapatması bir oldu.Gözleri irice açılmış bir şekilde ne yaptığına bakan bize baktı.Daha sonra ise evde yankılanan büyük bir çığlık atarak az önce çıktığı odaya girmiş ve kapıyı kilitlemişti.

O gün gelen kıza saldırdıktan sonra 1 hafta boyunca Jimin'den kaçmıştı.Onu görmemek için evden erkenden çıkıyor ve geç saatte geliyordu.Utanıyordu sanırım.Taehyung Jimin'nin yüzüne kapatılan kapıya doğru ilerleyip açtı tekrar.Açtığı anda Jimin tekrar gülmeye başlamıştı.Öyle ki 10 dakika boyunca kapının önünde gülmüş ve gözlerinden neredeyse yaş gelmişti.

"Niye bu kadar tatlı olmak zorunda?" Jimin seviyordu.Gerçekten seviyordu.

Ve güzel de seviyordu.

Junkook'un da beni böyle güzel sevmesini istiyordum.Evet seviyordu fakat onlar gibi , hatta onlardan daha fazla tatlı olmamız gerekiyordu.En tatlı çift olmalıydık.Jungkook'un bozulan saçlarına elimi atıp düzelttim.Dağınık hali de çok hoştu fakat yine de düzeltmek istedim.Belki de yumuşak görünen saçlarına dokunmak istedim.

Sevgili olmuştuk evet ama daha o kadar samimi hissetmiyordum kendimi.Utanıyor muydum? Bilmiyorum.

Jimin Chun Hei ile konuşmak için kapısının önüne geçerken biz salona geçmiştik.Kapının önünde adeta açması için yalvarıyordu Jimin.Sanırım o gün Chun Hei'nin onu kıskanmasından hoşlanmıştı ve ya ona olan hislerini öğrenmek istiyordu.Jungkook ile yanyana oturmuş Jimin'nin yalvarışlarını izlerken kafamı Jungkook'un göğsüne yasladım.

Elleri hemen belimi bulmuş ve beni kendine çekmişti.Jimin bir süre daha yalvardı daha sonra ise bir şey söyledi fakat biz bunu duyamadık.Söylediği şeyden sonra arkasını dönmüşken kapı açılmış ve içeriden Chun Hei'nin eli çıkarak Jimin'nin kazağını ensesinden kavramış , içeriye çekmişti.

Jungkook , ben ve Tae şaşkınlık içerisinde olan şeye bakmıştık.Böyle bir şey gerçekten beklemiyordum.Kafamı Jungkook'un göğsünden kaldırıp yüzüne baktım.

"Biz onlardan daha tatlı olmalıyız Jungkook!" Jungkook şaşkınlık ile suratıma baktıktan sonra görebileceğim en güzel gülümsemelerden birini attı bana.O kadar güzel gülümsedi ki içimin kavrulduğunu hissettim.Gülümsedikten sonra beni tekrar göğsüne çekerken muhteşem ingilizcesini konuşturdu.

"Merak etme sevgilim.Biz her zaman en best olacağız."

×××

Bir kaç bölüm daha böyle tatlış seyler yazdıktan sonra bitireceğim.