17

16.8K 1.2K 194
                                    

Yolda düşünceli bir şekilde ilerliyordum.Aklımda hala 15 dakika öncesinde olan şey vardı.

Şey...

Öpücük.

Aklımdan bir türlü çıkaramıyor olmam ve kalbimin hala patlamaya hazır bir bombaya benzemesi beni düşünmeye zorluyordu.

Ben önden ilerlerken Jungkook arkamdan yavaş yavaş geliyordu.Yüzüne bakamayacak kadar utanıyordum.Bunu neden yapmıştı? Neden beni öpmek istemişti?

Ben düşüncelerim içinde boğulurken omuzlarımda hissettiğim eller ile olduğum yerde durdum.

"Ağaca çarpacaksın." Saçlarımın arasından geçen nefesi tüm tüylerimi diken diken etmişti.Ağacın etrafından geçip onu kendimden ayırdım.

Onunla bir kaç gün temas halinde olmasam daha iyi olacaktı.

Aynı şekilde eve doğru yürümeye devam ettim ve Jungkook'da beni takip etmeye devam etti.Eve kadar aynen bu şekilde yürüdük.Apartmanın önüne geldiğimizde beklemeden içeriye girip merdivenleri hızla çıkmaya başladım.Kapımın önüne geldiğim anda zile defalarca bastım.Jungkook gelmeden kapıyı açsınlar diye tekme bile atmıştım kapıya.

Neyse ki Jungkook daha yeni merdivenin başındayken ben açılan kapı ile kimin olduğuna bakmadan önümdekini içeriye iteledim ve girdim.

Kapıyı kapatıp yaslandıktan sonra derin bir nefes alırken karşımda bana şaşkınca bakan Hoseok'a gözüm kaydı.

O hala gitmemişmiydi?

"Seni ne kadar merak ettiğimden haberin var mı?! Nasıl elin herifiyle saatlerce yan yana kalırsın?!" Eski sevgilim bana hesap soruyordu.Chun Hei veya Taehyung bunu söylese benim için endişelendiklerini düşünürdüm ama eski sevgilimin bana hesap sormak gibi bir hakkı yoktu.Ona açıklama yapmak zorunda değildim.O benim için şuan diğer insanlardan farksız.

"Açıklama yapmak zorunda değilim." Hoseok'un değişik bir ifadeyle bakan gözlerine daha fazla dayanamayıp salona doğru adımladım.Salona girer girmez Taehyung'un üstüme atlaması bir oldu.

"Neredesin sen? Meraktan öldüm." Sabah ufak bir tartışma geçmişti aramızda.Ama şimdi can ciğerdik çünkü yıllardır aynı suratlara bakıyoruz.Haliyle alışmıştık.

"Sakin ol." Gülerek söylediğim şeye karşılık saçımı eline alıp çekmeye başladı.Acı ile saçımı elinden kurtarmaya çalışırken bacağımın arka kısmına yediğim darbe ile dizimin üstüne düştüm.

"Neredesin sen?!" Chun Hei'nin cırlayan sesine karşılık Tae'nin saçlarımı koparma çabası birleşince beynim kavruluyor gibi hissetmiştim.

"Dışarlarda sürtmeye utanmıyor musun?!" Taehyung Chun Hei'ye katılıp cırlarken ben acıyla inliyordum.Taa ki kurtarıcım gelene kadar.

Eski kurtarıcım.

"Ne yapıyorsunuz siz?" Gelip Tae'nin elinde ki saçlarımı kurtardıktan sonra ellerini koltuk altlarıma yerleştirip beni yerden kaldırdı.

"Bu nasıl arkadaşlık?!" Aklımdan geçende tam olarak buydu.Bu nasıl arkadaşlık? Nasıl hayat? Nasıl dünya? Nasıl kader?

"Sen karışma Hoseok Hyung! Bu saate kadar dışarıda gezmenin hesabını vermeli!" Taehyung'un bağırmasına karşılık Hoseok beni tutan ellerini çekti.Ben üzerimi düzenlerken o Taehyung'a cevap vermek ile meşguldü.

"Bende ondan hesap sormak istiyorum ama o genç ve aklı başında bir insan.Yaptığı şeyler için hesap verme yaşını çoktan geçti." Chun Hei memnun olmamışcasına homurdanırken Taehyung Hoseok'a garip bakışlar atıyordu.Bunun beyninin içinde ne dönüyor acaba? Kaş göz işaretleri ile Hoseok'a bir şeyler anlatmaya çalışırken ben bunu fırsat bilerek oradan çıkmış mutfağa doğru ilerleyip kendime kahve yapmak için tezgahın önüne gelmiştim.

neighbor ❆ jeon jungkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin