Siz, acıyı bilirmisiniz ? Nasıl da büyük bir yaradır. Sonra birden hayatın değişir...
Bir gün okuldan çıkmış eve gelirken Ağabeyim ile babamın tartıştığını duydum. Sessizce odanın kapısına yaklaştım. Aralarındaki tartışmayı çözemedim . Fakat annem ile ilgiliydi. Kapıyı tıklattım daldım içeri ;
+Ne oluyor babacığım ?
- Birşey yok kızım ağabeyinin sıkıntıları işte.
diyerek lafı geçiştirdi. Umrunda olmayan tavrı ile ağabeyime ''git'' gibisinden kaş , göz işaretleri yaptı.Ağabeyim çok sinirliydi eğer ona ''ne oldu'' dersem , beni odasından kovardı. Aradan 3-4 gün geçtikten sonra sordum ;
+Ne oldu ağabeyciğim ?
- Birşey yok dedik ya beni sinir ediyorsun çık git odamdan.
bana büyük bir kini ve öfkesi vardı. Işte yanlışımın içindeki doğru beni nasıl yıpratıyor.Bu olaylar da geçti artık dokuz'uncu sınıfa geçmiştim. Yeni arkadaşlar, yeni kalemler , yeni çantalar. Okulun ikinci günü Uzay'ın kız arkadaşı ile uğraştım gün boyu , neymiş Uzay'a okulun ilk gününden neden bakıyor
-muşum falan . Sınıfta kimse ile tanışmadım çünkü hepsi egoistin tekiydi. Ta ki o kız sınıfa girene kadar...
Adı İrem 'di . Tüm sadeliği ile sınıfa girdi. Onunla tanışmama sebep olmadan yanıma gelip o küçük gülüşü ile merhaba dedi . Arkadan öğretmenin sesiyle irkildim. Tanıştık çok iyi bir dostum oldu . Okulum bitmiş eve gelmiştim, yine ağabeyim ile babam tartışıyorlardı.
Meğer annem kalp krizinden ölmemiş babam öldürmüş.