Onunla nasıl tanıştığım veya neden tanıştığım önemli değildi.Önemli olan şuan ki konumumuz ve ne olduğumumuzdu.Tabi bu ikisine verebilecek düzgün bir cevap yoktu.
O önümdeki masada otururken ben onun omzunun gerilişini ve her konuştuğu kız ile nasıl bir yakınlık kurduğunu izliyordum.Eğer şuan bana dönse ve böyle baktığımı görse öfkeden delirir ve okul çıkışı o meşhur evine götürüp günümü şenlendirirdi.Ama maalesef bunu yapmamak adına bazen benimle aynı ortamda bile durmamaya çalışıyordu.Peki ben buna izin verir miydim?
Sıra son sevgilisi olan kız ile konuşmasına gelince sinirle ayağa kalkıp sandalyemi geri ittim.Şimdi neden önceki kızlarda bunu yapmadın da bunda bu tepkiyi veriyorsun derseniz,tek mantıklı açıklamam iç güdülerim olabilirdi.
Tamam,tamam.Aslında öyle bir şey yok.Tek nedeni yorgun olmam ve Taeyong'un öfkesini bugünlük kaldıramayacak olmamdı.Önceki kızlar şuanlık bir sorun teşkil etmediğinden tepki vermeme Taeyong çok ama çok kızıyordu ama yaşanmış bir ilişkisi -ki özellikle kötü bitenlere- karşı bir harekette bulunmam ruh haline göre bazen onunda hoşuna gidiyordu.Bunun için bende şansımı onlarda kullanıyordum.
Sandalyeden çıkan ses ile Taeyong haricinde herkes kafasını bana çevirmişti.Tabi beyefendi alışıktı böyle şeylere.Aslında benim ultra sonik arkadaşlarımın da alışması gerekliydi ama onlar olayın anlamını ve önemini bile anlamamıştı.
Sandalyeye yaslı olan çantamı elime alıp kimseye bakmadan çıkışa doğru yöneldim.Dediğim gibi yorgundum ve dünün hıncını bugün full uyuyarak geçirecektim.Tabi bazı sesler buna engel oluyordu her zamanki gibi.
"Jung Jaehyun arabamın oradan bekle." Hay ben senin Jung Jaehyun diyişine... Otoriter sesi gel beni fişekle derken dedikleri kaçmam için çağrı veriyordu.Tabi ben soluğu arabasının orada almaktan yana kullanmıştım h
Sonuçta cesaret yememiştim.Markasını bilmediğim ama bilmesemde pahalı olduğu buram buram belli olan arabaya yaslandım.Bugün onu kızdıracak bir şey yapmamama rağmen çağırmıştı ve bu tırsmama neden oluyordu.Çünkü o beni sadece öfkesini atmak için çağırırdı.
Duyduğum ilahi ıslık sesi ile kemiklerim gerilmiş ve gelecek hamleyi beklemeye hazırlanmıştı.Ama aksine duyduğum tek şey arabanın kapısının açılması ve kapanmasıydı.
Şaşkınlıkla arkama döndüğümde,Taeyong'un arabaya bindiğini ve içeriden benimde binmeni işaret ettiğini gördüm.
Tanrım planın ne? Cidden yorgunum ve tek istediğim şu siktiğimin yatağında yatmak.Başka gün ağzıma sıçtırtsan nolurdu?
Yeni ısınmaya başlamış arabaya tedirginlikle girdiğimde sakin bir şekilde hareketlerimi izleyen Taeyong, bir kere daha şaşırmamı sağladı.
"Uslu durursan bir şey yapmayacağım,öyle tedirgin bakmana gerek yok." Rahatlığı bile sesine yansırken bu daha da gerilmemi sağladı.
"Bak Taeyong," derin nefes al "bugün iyi hissetmiyorum kendimi." Dememin ardından biçimli kaşları aniden çatılmış,direksiyon da ki elinide sıkmaya başlamıştı.
"Sinirlerim gerilmeye başlıyor Jung Jaehyun.Siktiğimin çenesini kapat ve orada hareket etmeden otur.Yoksa bugünlük bile sana tolerans tanımam."
Aynen dediği gibi araba evlerinin bahçesine girene kadar yerimden bir santim kadar bile oynamamış ve ağzımı bile açmamıştım.
-
"Annem seni görmek istiyormuş.Önemli bir şey olana kadar yukarıya adımını atma." Her zamanki gibi uyarısını yapmış ve beni tatlı(!) bir dille reddedip gitmişti.Hoş.Bende onu görmek istemiyordum zaten.