3- Sen alaycı kuşsun, ben ise seni avlamaya çalışan bir avcı.

476 69 8
                                    

"Bu kadar salak olma." Louis , Skyler'a göz devirirken tütüsünün içine girmeye çalışan kız işini bırakıp ısınma hareketleri yapan Louis'nin kafasına vurdu.

"Bana diyene bak!" Tütünün astarını düzeltip ayanaya döndü."Adam seni gözleriyle yedi be!"

"Gerçekten mi?" Louis parmak ucunda yükseldiğinde Skyler onu yere indirdi.

"Cidden çok tatlısın ama salağın tekisin.Bak Louis," Skyler tarafından ayanalarla kaplı duvara çekildi.

"Şu surata bakar mısın?" Skyler Louis'nin yanaklarını sıkıştırarak dudaklarının öne çıkmasını sağladı."Suratın 4x4 gibi"

"O ne öyle araba mıyım ben?" Louis Skyler'ın eline vurup havluyu boynuna sardı.

"Hayır o anlamda değil ördek surat" Skyler kolarını önünde birleştirip Louis'nin gülmemek için kendini zor tuttuğu ciddi(?) görünümlü pozunu sergiliyordu.

"Birincisi suratın küçücük saçların yumuşacık ikincisi resim yeteneğin var vücut desen taş!" Louis ona tek kaşını kaldırdığında Skyler omuz silkti.

"Dans yeteneğini saymıyorum bile vücudun her kareoğrafiye kendini ayarlıyormuş gibi."

"Teşekkür ederim aptal utandırmasana." Louis gülümsediğinde Skyler hayali göz yaşlarını silip elini Louis'ye sarıldı.

"Ama en önemlisi ne biliyor musun?" Louis daha fazla duygusallık kaldıracağını zannetmiyordu.

"Popon bi harika dostum!" Skyler ellerini aşağıya indirip Louis'nin kalçalarını avuçladığında Louis yerinde sıçramıştı.

"Skyler!" Louis koşarak odadan kaçan kızın arkasından bağırarak ellerini yumruk haline getirdi."Seni gördüğüm yerde saçlarını bozacağım."

"O aptal dev seni seviyor haberin yok yavrum!" Skyler dil çıkararak kapıdan kafasını uzattığında Louis sinirle elindeki havluyu ona fırlattı.

Ardından saçına isabet eden Skyler'ın "bu saçı ben kaç paraya yaptırdım haberin var mı?!" yakarışlarıyla umursamadan mandalina yemişti.

....
Müzik ve müziğin içindeki ritimlerin yardımıyla ahenkle dans eden Louis.

Pembe tütülerin içinde insanlardan saklanarak karanlıkta yaptığı figürler ..Bedeni her zarif hareketinde bir o yana bir bu yana sallanırken, gözlerini kapatarak karanlığını daha derinleştirdi.

Bunu herkesin içinde yapmayı asla başaramayacaktı.Kendisini izlemeye bile bazen hor görüyordu.

Dans kareografilerinin hepsini o tasarlasada oluşturduğu figurlerin hepsini kendisi insanların gözlerine sunmak isterdi.Hayaldi.

Louis hayal ederdi başkaları hayalini gerçekleştirirdi.

Adımlarını sağa döndürürken gözlerine ansızın dolan sıcak damlaları alışık oldukları yere; yani parkenin sert zeminine birer birer düştüler.

Hafif dalgalı saçları terlemeye başlamıştı.

"Üç sol adım ve zıpla." Ağzından çıkan nefes seslerine eşlik eden komutlara uyarak sol adım atarak havada zıpladı.Nefes nefese kalmıştı ama bu onun için sorun değildi. Nefesini çok iyi kontrol edebiliyordu.

Final hareketine geçmek üzereydi hızlı hareketlerine geçiş yapmasını sağlayan müzik kulaklarına dolarken ellerini tütüsünün biraz üstünde tutarak kendi etrafında parmak uçlarının ağrımasını umursamadan dönmeye başladı.

"Kız kılıklı."

İnsanların onun için kullandığı lakap peşini bırakmadan onu yine bulurken Louis her zaman ki gibi hırslanarak dönmeye devam etti elleri yavaşca havaya kaldırırken bir anlık ters hareketiyle dengesini toparlayamadan düşmek üzereydi ki bir çift kol onu sertçe tutmuştu.

Gözlerini sımsıkı kapanmıştı.Onu tutanın kim olduğunu bilmiyordu.

Yalandı.

Louis bal gibi onu tutanın kim olduğunu biliyordu.

Bu erkeksi kokuyu nerede olsa tanırdı.Bu tutuş şekli ona çok tanıdıktı.Gözünü açmayı istemiyordu karşısında duran kişiyle karşılaşmayı istemiyordu.

"Aç gözlerini" dedi karşısındaki ses Louis olumsuz anlamda kafasını salladı.

Elleri boşlukta sallanırken kemikli eller kollarını kendi geniş omuzlarına yerleştirmişti.Louis'nin kafası geriye doğru yatırmışken derin soluklarla kendine gelmeye çalışıyordu.

"Gözleri aç Louis." Hayır açmayacaktı kendini rezil hissediyordu. Şuan buradan kaçmak istiyordu.

Cidden kaçmak istiyordu.Çünkü eğer kaçsaydı boynuna onun dudakları değmeyecekti.Çünkü eğer kaçsaydı gözlerini açıp onun gözleriyle karşı karşıya gelmeyecekti.

"Biliyor musun? şu yanında dolaştığın Skyler denen kıza inanman gerek." Harry , Louis'nin gözlerinin önüne düşmüş saç tutamını yerine gönderip gülümseyerek kendisine bütütmüş olduğu gözlerle bakan Louis'ye baktı.

"Çünkü cidden seni seviyorum." Şuan hızla atan kalbi var gücüyle sanki hızlanabilirmiş gibi göğüs kafesini delmek istercesine Harry'ye kendini gösteriyordu.

Kendini toparlayıp Harry'nin sıkı tutuşundan kurtulmak istesede.Harry'nin onu bırakmaya niyeti yokmuş gibi görünüyordu.

"Bir şey söylemeyecek misin?" Harry kendinden kaçan gözleri yakalama çabasına girerken Louis ondan hariç her yere bakıyordu.

"Ben..Bu-buraya nasıl girdin?" Louis az da olsa kekeleyerek mırıldandı.

"Bu odanın anahtarı bende biliyorsun balet olsam bile öğrencilerim var tıpkı Zayn gibi." Louis Harry'nin omuzlarındaki ellerini indirirken kendini geri çekip Harry'nin kolları arasından çıktı.

Titrediğini yeni hissediyordu.Bunlar onun için fazlaydı.

"Beni ne kadar zamandır izliyorsun?" Parmaklarını birbirine kenetleyip ona baktı.Ardından geri gözlerini onun gözlerinden çekti.

Bu olanların gerçek olduğuna hala inanamıyordu.Oda hala karanlıktı ortamı.aydınlatan tek şey müzik sisteminin ışığıydı.Harry ellerinin boş kalmasıyla affallasada belli etmeden ona tekrar yaklaştı.

"Buraya ilk saklandığın günden beri... Benliğini odaya kimse görmesin diye kilitlediğin günden beri." Louis duyduklarının şokuyla gözlerini aniden Harry'ye çevirdi.

"Şaşırdın mı?" Harry ona yaklaşmaya devam ederken eliyle ondan durmasını istedi.

"Daha iki saat öncesine kadar bana yabancıymış gibi davranan biri için bu sözlere şaşırmam normal değil mi?"

Harry'nin yüzünde acı belirirken Louis yutkunmadan edemedi.

"Ben sana asla yabancı olmadım." Harry ilerlemeye devam edip Louis'nin havada kalan elinin göğsüne gelmesini sağladı."Ben hep sana yakındım sen hep bana uzaktın."

"Yapma." dedi Louis titreyen sesiyle.Elini yumruk yaparak Harry'nin tişortünü avuç içinde toplamıştı.Harry onu aldırmayıp elini ince bele atıp karşısındaki bedeni kendine çekti.

"Söylesene bu oda kaç kez senin zevk çığlıklarını dinledi?" İşte bu kadardı.Göz yaşlarını daha fazla tutamamıştı.

"Neden bu haldeyiz hiç düşündün mü?" Harry kulağına dudaklarını değdirerek konuşurken Louis geçmişin sayfalarında kaybolmaya başlamıştı.

"Sen alaycı kuşsun ben ise seni avlamaya çalışan bir avcı."

~~~~
y/n : Çok gecikti biliyorum (ToT)
Biraz şaşırmış olabilirsiniz veya olamayabilirsiniz siz yinede şaşırmış gibi yapın çünkü şaşırmanızı istemiş olabilirim .

Diğer bölüm görüşmek üzere !

mockingbirdHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin