3

3.3K 207 193
                                    


Yüzü yaralarla dolmuş, ufacık mimik hareketi dahi acı veriyordu.

Karşısında ki siyah maskeli adam bulanık görünüyor, bu yüzden onun ne yapacağını kestiremiyordu.

Muşta tam olarak sol elmacık kemiğine geldiğince acı bir tını çıktı genç çocuğun ağzından.

Beyni, sanki takılı kalmış bir düğmeye basılmış gibi kontrolünü kaybetmişti.

"L-lütfen, y-yet-er..."

Gözyaşları yanaklarından süzülürken kanla karışarak bazı yerleri yırtılıp parçalanmıs beyaz tişörtüne damlıyordu.

Siyah maskeli, tam olarak sol köprücük kemiğine yumruk attığında sandalyeye zincirlenmiş olan çocuk inlemeyle geriye aştı.

Hemen ardından çenesinin sağ tarafına gelen muşta ile neredeyse çenesi yerinden çıkmıştı. Bir an ağzını açamadı.

"Y-yalv-arırım..."

Siyah maskeli adam muştayı çıkarıp arkasında ki gri masaya fırlattı.

Genç çocuğa yaklaşıp sıkıca çenesinden tuttuğunda acı bir nida daha yükseldi patlamış olan dudaklarından.

"Şimdi, daha güzel görünüyorsun."

Sadece yüzü değil, vücuduna da vurmuştu. Kemikleri sızlıyordu.

Siyah maskeli adam, çocuğa bağladığı zincirleri açmaya başladığında genç çocuk acısına rağmen şaşırdı.

Yoksa özgür mü kalacaktı ?

Sonunda genç çocuk tüm zincirlerden kurtulduğunda, kalkmak için hamle yaptı ancak sıkıca bileğinden tutulmasıyla hareket edemedi.

Bileğini kurtarmaya çalıştı, kendini diretti ancak suratına inen beş parmakla daha fazla uğraşamadı.

Çünkü canı acıyordu.

Siyah maskeli onu ardında sürüklüyorken paslı demir kapıdan çıkıp merdivenleri tırmandı.

Her yer dökülmeye başlamış gibiydi, uzun koridor boyunca duvarda çaprazlamasına tablolar vardı ve hepside garipti.

Sonunda siyah kapılı bir odanın önüne geldiklerinde siyah maskeli cebinde ki anahtarı çıkarıp kapıyı açtı ve sertçe genç çocuğu içeri ittirdi.

Savrulan genç yerle bütünleşirken bir kez daha acıyla bağırdı.

"Birazdan geri geleceğim, sakın herhangi bir yanlışlık yapmaya kalkışma. Zaten bu hâlinle biraz zor." deyip odadan çıktı ve siyah kapıyı kilitledi.

Gözyaşları dinmeyen genç çocuk boyası dökülmüş duvarın kenarına sindi ve bacaklarını kendine çekip çenesini yerleştirdi.

Etrafa baktığında büyük bir yatak vardı, onun haricinde küçük bir komodin ve bir de dolap.

Neden buradaydı ? Neden bunlara, maruz kalıyordu aklı almıyordu.

Kapının kilit açılma sesini duyduğunda gözlerini sımsıkı yumdu ve içinden şunları geçirdi.

'Tanrım, lütfen bu bir rüya olsun. Lütfen, lütfen, lütfen.'

Sımsıkı yumduğu gözlerini açtığında hayal kırıklığıyla daha çok ağlamaya başladı.

Gerçekler, acı vericiydi...

○○○

Uzun zaman oldu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 06, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

suffer  »  namkook  «Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin