İKİ

7.Bölüm

Aylardır izini belli etmeyen , ruhsuz , cani katil şimdi yerini mi belli etmek istemişti. Hemde Molly 'nin fabrikasında.Bunlar çok saçmaydı her şey olanlar çok fazla kafa karıştırıyordu. Nasıl bir anda çıkmıştı ve Bella ah Tanrım o nerelerdeydi kim bilir. Hava adeta insanin nefesini kesiyor derisini donduruyordu. 

Calum arabada çalan müziği pür dikkat dinliyordu. Cebinde titreyen telefonu ile odak noktasını telefona doğru verdi. Ekranda Özel Numara yazıyordu. İlk başta açmakta tereddüt etse de açtı.

Sesler boğuk boğuk geliyordu. C-a Call Calu-m . Calum gelen sesle aniden irkildi. Yar-Yardım- et bura-sı çok co-k  kara- karanlık . Calum aniden hoparlörü açtı. Bella! Bellaaa! Aman Tanrım neredesin,sana ne oldu , iyi misin , nerede olduğunu tarif edebilir misin?
Calum ...
Geliyorlar.
Ne kim bella kimmmm ! Onlar kim kaç kişiler.

Aniden çöken sessizlik. Telefonun kapanma sesi.Calum'un kafasında yankılanıyordu adeta, kaçacak yer kalmamıştı.Fabrikaya gitmesi gerekiyordu. Bella ile sonra ilgilenecekti.Arabasına binip yola koyuldu sanki yollar fabrikaya gitmemek için uzuyor gibiydi. İlerde gördüğü yol çalışmasıyla bir küfür savurdu. Lanet olasıca yolda çalışma olmak zorunda mıydı ?

Biraz daha ilerlediğinde bunun bir yol çalışması olmadığını gördü. Yerde bir kadın kadın yatıyordu.Fakat kadın demeye bin şahit isterdi. Arabasından inip kadına baktığında şok geçirdi!

Bella'nın ağzından (2 saat önce)

Gözlerimi açtığımda ağzımda kurumuş kan tadı almamla birlikte yüzümü buruşturdum. Uyuşmuş, donmuş,morarmak üzere olan ellerime baktım. Daha sonra  kutu gibi bir  hücrenin içinde oluğumu gördüm . Neden siyah  hücre ? diye düşündüm.Arkamda bir tıkırtı duymamla ellerimin acısını hesaba katmayarak arkama dönmeye çalıştım ama dönemedim. Yüzünü tam olarak seçemediğim biri bana anlamsız ifadelerde bakıyordu . En çok kutu hücrenin nesini seviyorum biliyor musun dedi . Ses değiştirme cihazı kullandığı o kadar belliydi ki. Ardından bir kahkaha patlattı. Kendimi o eski ve kötü Cinderella masalında gibi hissediyordum . 

Sana 2 dakika vereceğim.Bu iki dakika içinde kaçtın kaçtın yoksa..

Sessizlik .... Hala devam eden sessizlik.

Adamın ya da kadının içeriden eski bir kum saatine benzer bir saat getirmesiyle dediğinin gerçek olduğunu doğruladım. Tam göremesem de hissediyordum. Bu benim kaçmam için bir seçenek olabilirdi. 

Kum saatini döndürdüğünde kalbim hızlanmaya başladı. Hareket edemiyordum en azından ellerimi kullanabiliyordum . Etrafta kesici veye onun gibi bir alet bulmak için yalvarıyordum adeta.

Son 1 dakika .

Ve o an önümde duran çekici gördüm . Yetişebilir idim buna inanıyordum. Çekice elimi uzattım . Tam alacak iken kolumdan bir ses duydum. Bileğime atılan ani bıçak ile elimin  metre ileriye gitmesi bir oldu . 

Son 30 saniye .

Şaşkınlıktan açılan ağzım neye tepki vereceğimi bilemeyen beynim adeta error vermişti.Elime çekici almam ile siyah cam hücreyi kırdım. 

Anlam veremediğim bir uyuşukluk vardı. Aniden bacaklarıma bakmamla midemin bulanması bir oldu. O anda tüm hayatım gözlerim önünden geçti . Hak ettim mi ? diye geçirdim içimden. Bütün olanları  . Yoksa bu bir kabus muydu. Bacakları canice kesilmişti.Gelen kusma isteği ile olduğu yere içini boşalttı. Boğazı yanıyordu . Neden ona böyle bir şey yapılmıştı, onun hiç bir suçu yoktu oysaki.

Kafasını çevirdiğinde kimse yoktu. Kapı sertçe açılmıştı ve adam elinde parçalanmış bir ceset ile geri dönmüştü. 

Bella'nın önüne atmasıyla Bella kuvvetli bir çığlık attı . Bunlardan çok fazla görüyordu fakat işkence edilmiş ve öldürülmüş bir insana çok az rastlıyordu doktor olmasına rağmen. 

Adam aniden hareket edince Bella yeniden çığlık attı , bacaklarının vermiş olduğu zorluktan dolayı biraz da zor olsa uzaklaşmaya çalıştı .İstemsizce gözünden bir damla yaş döküldü , bir damla daha ve fazlası. 

Önüne neşter atılmasıyla irkildi .Artık ağlaması iç çekişlere dönüşmüştü.

KES! Senden o adamın akciğerini ve bağırsaklarını istiyorum dedi emrederek.

Bella neden yapması gerektiğini anlamamıştı. 

İçini açmanı istiyorum , sen bir doktorsun değil mi ? yapabilirsin bunu.Kendi halinin de böyle olmasını istemiyorsan yap şunu !

Bella gözlerini büyülttü onun doktor olduğunu biliyordu.Sanki yerde yatan adamdan farkım var diye söylendi.Ve kendisi ile alay ediyordu. Bella korkak bir şekilde adamın göğsünden bir yarık attı. Adama attığı yarıklar kendisine yapılmış gibi tenini kesiyordu. 

En sonunda işi bittiğinde tekrar midesi alt üst olmuştu. Adam benden istediklerini aldıktan sonra içeri gitmişti . Bende bir süre bu olanları sindirmek için gözlerimi kapattım .

Adam elinde sıcak yemek bulunan tabakla gelince sevinmiştim. Fakat içindekini görünce hevesim kaçtı. Bu da neydi böyle!

Adam sırıtıyordu -ya da bana öyle geliyordu ama bunu hissediyordum- 

Bu senin yemeğin tadına bakmak isteyeceğini umuyorum ne de olsa bunu sen kendi ellerinle yaptın tabi anlam veremiyorsun bu benim deyişimle bağırsak dolması .

Dilim tutulmuştu benden bunu yememi mi bekliyordu asla!

Senden bunu yemeni beklemiyorum çünkü yiyeceksin .dedi ve yine o mükemmel (!) kahkahasını attı. 

Yemeğe bakmaya devam ederken aniden kafam tabağın içine girdi. Ağzımı açmak istemiyordum. Midemin bulantısı artmıştı. Artık bıkmıştım. Tabaktaki yiyecekten bir parça aldım. Çiğnedim çiğnedim en sonunda dayanamayıp istifra ettim. Ama durmuyordu hala yediriyordu. 

Elimin tersiyle tabağı ittim ve içindekiler yerdeki kumlar ile birlikte çamur oldu . 

Adam geldiği gibi ensemden tutarak beni sürüklemeye başladı nereye gittiğime dair en ufak fikrim yoktu.Ufak bir odaya girdiğimde buranın ne penceresinin ne de lambasının oluğunu gördüm. Kapı kapatılıp hızla kilitlendiğinde bacağımın uyuşukluğunun çözülmeye başladığını fark ettim. Artık gözümde yaş kalmamıştı. 

Bir umut yerde sürünerek bir şeyler aramaya başladım. Elime takılan şey ile duraksadım. Bu benim montum idi . Hemen ceplerini araştırdım ve bulduğum telefon ile sevinç yaşadım.Lanet olasıca yer çekmiyordu . Olduğum yerde gezinmeye başladım . Ve evet çekiyordu !

İlk aklıma gelen numarayı tuşladım . Çalıyordu . Tanrıya şükür.

Telefon uzun bir bekleyişin ardından açılmıştı.

   C-a Call Calu-m . Yar-Yardım- et bura-sı çok co-k kara- karanlık . Artık konuşacak gücüm kalmamıştı. 

Bella! Bellaaa! Aman Tanrım neredesin,sana ne oldu , iyi misin , nerede olduğunu tarif edebilir misin?

Calum ... Duyduğum ayak sesleri ile irkildim. 
Geliyorlar.  

Kapının açılmasıyla telefonu fırlattım. Kapıda iki tane silüet görüyordum ama yüzlerini seçemiyordum Birisi gerçekten kısaydı fakat kimdi ?