Hata... Her insanın bir çok kez yaptığı ve geri dönüşü olmayan şey. Hayatımızda birçok kez hata yaparız. Bazıları görülmeyecek kadar ufak olsa da, bazıları hayatınızı tepe taklak bir hale getirebiliyordu. Aynı benim gibi. Daha ilk öpücüğünü vermemiş bir kız bedenini tanımadığı birine teslim etmişti. Kendimden iğreniyorum. İlk kez bir bara gitmiş ve ilk kez ağzıma içki sürmüştüm.
Benim hatamın boyutu galiba ikinci seçenekti. Peki şu an ne mi yapıyorum? Ben Hira Duman elimdeki hamilelik testinin bir sonuç vermesini bekliyordum. Lütfen. Lütfen şu lanet olasıca iki çizgi olmasın lütfen.
Ben nasıl olur da böyle büyük hata yapmıştım? Babam annem ile beni terk etmişti. Terk etme sebebi ise benim hiç istenmediğim bir çocuk olmamdı. Şöyle açıkliyim. Ben hiç bir zaman hesapta olan bir çocuk değildim. Sürpriz bebek yani. Babam ben doğduktan 1 ay sonra bizi terk etmişti. Annem o günden sonra kendini alkole vermişti. Benim ile alakası yoktu, hatta ve hatta benden nefret ederdi ve o günden sonra yüzünü bile görememiştim. Yemeğini kendi odasında yerdi. Gerekmedikçe odasından çıkmaz, çıksa da içki almak için çıkardı ve tek kelime dahi etmeden odasına geri dönerdi.
Ben sevgiye aç bir çocuktum. İlk defa büyüdüğümü hissetmek için bara gitmiştim. İlk defa içki içmiştim. İlk defa bu kadar büyük bir hata yapmıştım. Eğer bu elimdeki test pozitif çıkarsa? Ben ne yapardım?
Akmaya çalışan göz yaşlarımı geri yollamak için kafamı yukarı kaldırdım ve sıkıntı ile nefes verdim. O olaydan sonra 1 hafta geçmişti. O iğrenç gecenin ertesi günü bütün her şeyi eksiksiz güneşe anlatmıştım. Bu bir haftada mide bulantılarım, baş dönmeleri ile geçmişti. Güneş şüphelenmiş ve bana hamilelik testi almıştı.
"Hira ne zaman çıkmayı düşünüyorsun?" Düşüncelerimden sıyrılıp elimdeki teste bakışlarımı odakladım. Olamaz... Hayır bu olamazdı. Ellerim titremeye başlamıştı. Elimdeki hamilelik testi sesli bir şekilde yere düştü. Ben... Hamileydim. Hıçkırıklarımı önlemek amacı ile elimi ağzıma götürdüm ama bu bir işe yaramamıştı. Hıçkırıklarım birer birer dudaklarımdan firar ederken göz yaşlarımda dur durak bilmeden akıyordu.
Duvara sürtünerek yere oturdum ve hıçkırıklarıma yerde devam ettim. Banyo kapımın sertçe yumruklandığında yerden kalkmadan sürünerek kapının yanına gittim ve uzanarak kapı kilidini açtım. Bunu bekliyormuş gibi hızlıca kol indi ve kapı açıldı. Güneş şaşkın bir şekilde yerde hıçkırıklar ile ağlayan bana baktı ve ardından yere düşen testi eğilerek aldı. Testi incelediğinde gözleri fal taşı gibi açıldı ve şaşkınlık ile bana döndü. Dudaklarını büzüp yanıma eğildi ve beni hiç bırakmayan şefkatli kollarını belime sardı. Bende hiç beklemeden kollarımı boynuna doladım ve hıçkırıklarıma Güneşin omzunda devam ettim.
✘
Hamileliğimden emin olmak için hastaneye gitmiştik ve bir kez daha hastanede test yaptırmıştık. Sonuç, tekrardan aynı çıkmıştı. Başımı sıkıntı ile odamın duvarına dayadım. Şimdi ne yapıcaktım? Karnımdaki bebeği asla aldıramazdım. Onun bir suçu yoktu ki. Benim hatam yüzünden onu cezalandıramaz dım.
"Şimdi ne yapıcaksın?"gözlerine baktım"Sorun da bu ya zaten. Bilmiyorum."
Anlarcasına başını salladı. "Bence git konuş. Çık de ki adi pislik, şerefsiz, it, ben senden hamileyim." Bu sefer ben onaylamazca başımı salladım. "O playboy çocuğu aldırmamı ister." Elini boş ver dercesine salladı. "Sen söyle de. Eğer öyle söylerse takma kafana al çantanı çık. Ne olursa olsun. Bunu bilmeyi hak ediyor." Doğru söylüyordu. Neticesinde karnımdaki bebek nasıl benim bebeğim ise onun da bebeğiydi. Bunu bilmeye hakkı vardı. "Peki ala. Yarın umut kafeye çağırıcam. Her şeyi anlatıcam. Karnımdaki bebeğin onun bebeği olduğunu söyliyeceğim. O kabul etse de etmese de ben bu bebeği doğurucam." Elini zafer kazanmış gibi yumruk yapıp havaya kaldırdı. "İşte benim Hiram be."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEBEĞİMİN ANNESİ
ChickLitHata... Her insanın bir çok kez yaptığı ve geri dönüşü olmayan şey. Hayatımızda birçok kez hata yaparız. Bazıları görülmeyecek kadar ufak olsa da, bazıları hayatınızı tepe taklak bir hale getirebiliyordu. Benim yaptığım gibi... Bir hata hayatınızı...