✘3✘

60 3 0
                                    

Ayağımın üstünde hissettiğim ağırlık ile araladım gözlerimi.Ağırlığın nedenine baktığımda ise... kıllı bacak mı? Çığlığı basacağım sırada yanımdaki bedeni görmem ile donup kalmam bir oldu. Emre'nin yanımda ne işi olabilirdi ki? Kendi odasına adım atılmasını bile istemeyen Emre şu an yanımda.

"Emre." Ses yok.

"Emre" Yine ses yok.

"Emre."

"Sadece sus ve uyu." Dediğine itaat edip gözlerimi kapadım

*

Sabahın ilk ışıkları ile gözlerimi açtım. Elim ile Emre'nin gece yattığı yeri yokladım. Burdaydı. Rüya görmemiştim. Yüzünü incelemeye başladım. Sert yüz hatları, pürüzsüz teni, hafif pembe olan dudakları, hiç ellemesem de yumuşak olan saçları. Kahvenin en tonu olan gözleri -ki siyah olmadığı konusunda şüpheliyim- .Çoğu erkekte sevmediğim küpe Emre'de bir eksiği tamamlamış gibi güzel duruyordu. O gerçekten kusursuzdu. Ama dış görünüşü kusursuzdu. Hiç bir insan kusursuz olamazdı. 

Bir yanım saçlarını ellememi söylese de diğer bir yanım dokunma diyordu. Emre ne kadar şu aralar bana nazik davransa da çok katı bir insandı ve her kez Emre'den korkardı. Bazı insanlar Emre'nin bir mafya olduğunu söylese de inanmamıştım. Sonuçta hangi devirde yaşıyoruz canım?

"Beni izlemen bittiyse kalk kahvaltı hazırla." Bu ne zaman uyanmıştı?

"Sen mafya mısın?" Dudaklarımdan çıkan bu soruyu biraz düşününce ne dediğimin farkına yeni vardım. O da afallamış olsa gerek gözlerini açmıştı. Sonrasında hiç bir şey dememişim gibi gözlerini kapadı.

"Burnunu senin ile ilgili olmayan işlere sokma cadı. Ve kalk kahvaltı hazırla kadın. Ama sen. Ayşe değil" Tekrardan dediğini yerine getirdim ve hiç bir şey olmamış gibi yataktan kalkıp üstümü düzelttim.

"Ve cadı. Yatağa kıyafetlerin ile girme. En azından ben yanında yatarken" Nedenmiş? Benim yatağım, benim kıyafetlerim sonuçta.

"Nedenmiş. Ben kıyafetlerim ile gayet rahatım. Hem senin gelip yanıma yatıcağını nereden bilicem?" Kafasını gömdüğü yastıktan kaldırdı ve daha yeni uyandığı için kısık gözleri ve her zamanki gibi çatık kaşları ile bir süre bana baktı.

"Bilemiyeceksin. O yüzden de hep kıyafetlerini çıkaracaksın." Gözlerimi devirip banyonun kapısını indirdim.

"Ve unutmadan cadı. Bana göz devirme ve dediklerimi ikiletme." Ne olmuştu şu bir ay önceki Emre'ye?

Emreyi duymamış gibi yapıp banyoya girdim ve rutin işlerimi halledip banyodan çıktım. Emre'ye baktığımda hayla uyuduğunu gördüm ve kahvaltı hazırlamak için aşağı indim.

Mutfakta Ayşe bir şeyler yapıyordu. Ayşe bu evin hizmetlisiydi ve çok sıcak kanlı bir kızdı. Sarışın uzun saçları, mavi gözleri, olgun dudakları ve düzgün fiziği ile çok güzel bir kızdı. İlk eve geldiğimde Emre'ye yürüdüğünü zannetsem de Emre'ye abi edası ile baktığını anlamıştım. Benden 3-4 yaş küçüktü. Ailesi sokağa atmıştı. Ayşe de çalışmak için iş arıyormuş kış akşamı. Emre görmüş tabi. Anlatmış Ayşe'de başına gelenleri. Emre'de bir yardımcıya ihtiyacı olduğu için Ayşeyi çalışması için eve almış.

"Günaydın abla. Bir şey mi istedin?" Tezgahtaki süs domatesten bir tane ağzıma attım.

"Yok Ayşe. Emre bey(!) kahvaltı istedi." Ayşe kafasını salladı. "Tamam abla sen geç içeri birazdan hazır olur." Dolabın kapağını açmak için uzattığı elini tuttum. 

"Emre üstüne basa basa 'Ayşe değil sen hazırlıyacaksın' dedi." Ayşe kıkırdayıp kafasını salladı. "O zaman ben malzemeleri çıkarıyim." Sadece kafamı sallayıp süs domatesleri kesmeye başladım. 

BEBEĞİMİN ANNESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin