Kız hâlâ umutluydu. Belki oda severdi ama hiç umduğu gibi olmadı. O oğlan hiç sevmedi onu ve hiç sevmeyecekti çünkü onunda sevdiği biri vardı. Oda kız gibi söylemiyordu. Kız bunu öğrendiğinde kahroldu ve o çantasındaki son sigarayı çıkardı. Tam içecekken kendine verdiği söz aklına geldi ve sigarayı yerine koydu o çantasındaki küçük gözüne. Kız çok yorulmuştu sırf onu unutmak için şehir değiştirdi. Ama sosyal medyadan takip ediyordu. Unutamadı unutamadı! Uzun bir süre geçti. Sonra kız mühendis oldu. Oğlan da polis olmuştu. Ama kız hâlâ o çocuğu seviyordu. Polis olduğunuzda biliyordu. Oğlan bir çatışmaya girdi ve şehit oldu. Kız bu haberi duyunca fenalaştı. Sonra hemen o şehre gitti. Duydukları gerçekti. Cenazesinde ağladı ve orda artık "umutlarım kayboldu" dedi.