"Bu dünyada yer edinmek için değil; öte dünyada yâr edinmek için uğraşmaya bak":فَاِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْراًۙ
Feinne me'al'usri yusrâ."Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır."
İnşirah Suresi, 5-6Sen gönül gözüyle sevmek nedir bilir misin? Her gün yanmak görmediğin sevgili için, yana yana bir hal olmak, yana yana, yanacak hali kalmamak nedir bilir misin?
Öyle birini seversin ki bazen her baktığın o olur. Uçan kuşta, yağan yağmurda onu görürsün. Her şey sevdiğini hatırlatır sana. Nereye baksan, nereye çevirsen yönünü, yine sevdanın yolunda bulursun kendini.
Gönül gözüyle sevmek demek; gözünün görmediğini; sesini duymadığını, karşılıklı konuşmadığını sevmek demektir.
İşte ilahi aşk da böyle bir şeydir. Onu göremezsin ancak her baktığının onu hatırlattığını bilirsin. Yanında, yakınında olduğunu her daim hissedersin.
Hani demiştim ya gönül gözüyle gören nereye bakarsa baksın sevdiğini görür diye. İşte Allah aşıkları da nereye baksa Rabb'ini görür. Çünkü her baktığı şeyin yaratıcısı O'dur. Ve yine O'dur gören gözlerin sahibi. Rabb'ini sevenler bilirler ki; "Allah yerin ve göğün nurudur."
Söyle şimdi sen her baktığında neyi görüyorsun, her gördüğünde ne hissediyorsun? Söyle ki anlayalım kimi sevdiğini.
Şayet Rabb'ini göremiyorsan daha varamamışsın ilahi aşkın tadına, biraz dah yol almalısın.
Ne diyor şanlı Nebi Hazret-i Muhammed (s.a.v); "Amellerin en hayırlısı, Allah için sevmektir. Siz birbirinizi sevnedikçe iman etmiş olmazsınız."
Demek o ki, senin Rabb'inin yarattığını sevmek de Yaradan'ı sevmekle aynı şey. Yani senin beni sevmen ve de benim seni sevmem; hepimizin birbirini Allah için sevmesi, imanın ta kendisi..
Bazen öyle bir hal alır ki sevdan; için içine sığmaz olur, can atar fani bedene hapsolmuş ruhun. Hemen kavuşmak ister uğruna canını vereceğin sevgiliye. Ancak acele etmeyeceksin, hemen sevgiliye kavuşmak için, şayet öyle çabucak kavuşsaydı aşıklar adı aşk olmazdı aşkın. Sabredeceksin önce, neleri göze alıp nelerden vazgeçebilirsin, görecek sevdiğin.
O Allah aşkı ki kalpleri ısındırır, huzur doldurur dertten kederden yorgun düşmüş gönüllere. Baharda açan çiçekler gibi çiçek açarsın daha bahar gelmeden.
O Allah aşkı ki; birden başka türlü bakarsın daha önce gördüklerine, görüp farkında varamadıklarının farkına varırsın. Her şey bir anlam kazanır gözünün önünde. Bir iyilik vaki olur sende, bir tebessüm yerleşir yüzüne. Öylece dönüp durursun sema eden semazenler gibi. Çevrendekileri de değiştirir bu halin herkes sen gibi dönüp durmaya başlar. İlahi aşk böyledir çünkü kalpten kalbe geçer.
Unutma aşık olacaksan, ilahi aşkı seçeceksin. Yeri gelecek karşına kendi nefsini alacaksın. Yerle bir edeceksin öte dünyada yârla bir olmak için tüm günahlarını. Sevdiğini karşısına temiz bir kalp ile varacaksın. Seveceksen böyle seveceksin...
Kıssadan Hisse
Leyla ile Mecnun'un aşkı dillerden dillere dolaşır olmuş. Herkes biliyormuş hikayelerini. Devletin ileri gelenlerinin bile kulağına gitmiş bu aşk. Durum böyleyken Leyla'nın yaşadığı diyardaki padişah merak etmiş Mecnun'u bu hale düşüren aşığını çağırmış Leyla'yı saraya. Davetr uymuş Leyla, gelmiş padişah divanına girmiş içeri. Padişah görmüş Leyla'yı görmesine de. Leyla ı kadar da güzel bir kadın değilmiş. Sarayındaki çoğu cariye ondan güzelmiş. Hal böyleyken dayanamayıp sorumuş Leyla'ya. Seni Mecnun'a bu kadar aşık yapan nedir? Güzellik desen yanımdaki cariylerden senden güzelleri var. Ne diye vurulmuş bu Mecnun sana? Leyla dinlemiş lafı bitene kadar padişahı lafı bitince tek bir cevap vermiş çekip gitmiş." Sen bir de beni Mecnun'un gözünden gör"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I İLÂHİ (Desteğinizle Kitap Olacak)
Spiritual"Rabb'in seni terketmedi, sana darılmadı da..." ( Duha Suresi, 1-3)