Kardeşlik Zinciri

1.3K 41 11
                                    

"İkna olmak zorunda!" diye bağırdı. Oldukça büyük ama karanlık bir odanın içinde, rüzgar, hoş lakin bir o kadar da şiddetli melodisini mırıldanırken iki gölgeden biri ortaya çıktı. "Aylardır bu iş için uğraşıyorum!"

Siyah pelerinli diğer gölge de, karanlığın içinden süzülerek, güneşin dümdüz bir çizgi misali odada uzanıp tozları havaya uçuran ışığının altına geçti. "Ama Tilkiyi ikna etmek oldukça zor sanırım!"

"EVET!" diye bağırdı Deniz; Sonra şapkasını kafasına geçirdi ve birilerinin kendisini kontrol edip etmediğine baktı. Zaten bu ücra sokaklarda kimse kendilerini göremezdi. "Büyük Abiden intikamımı almam için sadece Tilkiye ve Savaş'a ihtiyacım var." Sustu ve ıssızlıkla bütünleşen dudaklarındaki kelepçeyi çözdü. "...Çünkü onlar benim..."

"SAKIN!" diye bağırdı diğer gölge. "Yerin kulağı var!"

"Haklısın!" dedi Deniz. "Meltem ve Levent ikna oldular, Burak'da. Tilki hiçbir şey demiyor ama yarı yolda kaçmasından korkuyorum! Sanırım onu Aylin'le görüştürmem lazım! Ancak o zaman emin olabilirim bu yolda devam edip etmeyeceğinden!"

"Tamam!" diye fısıldadı diğer gölge. "Unutma Deniz. Tilki senin için çok önemli. Bu savaşta onu koruman lazım."

"Meraklanma kaptan!" Kısık bir gülüşmenin ardından Deniz devam etti: "Kardeşim için her şeyi yapmaya hazırım, ölmeyi bile!"

***

"Huzursuzluk... Hatırlamak için verilen çaba! Ama çabanın sonucunda elde edilen koca bir hiç! Bir ay geçti aradan, hafızamın derinliklerinde bir kömür misali anılarımın, yaşanmışlıklarımın geçtiği bir ay... Lakin hala ben hatırlamaya çalışıyorum o uzakta yanan gemileri... Aşkı, aşka sahip sevdayı hatırlamaya çalışıyorum."

Denizin kokusunu içine çekti iyice; sonra sahile biraz daha yanaştı ve ayaklarını suyun içine bıraktı. Ayaklarını saran kelepçelerden kurtulmak için ateşe atmıştı kendini. Ama biliyordu: Ozan, sevdalısı değildi...

"Bir yerinde durmuyorsun koçum ya!"

Arkadan gelen ses kulaklarında bir patlamaya neden oldu ve gözüne inen perdeden yavaş yavaş mazi dökülmeye başladı. Bu sesi hatırlıyordu sanki. Arkasını döndü ve oldukça yakışıklı biri, tekrar bağırarak sormadığı soruya cevap verircesine, "Kaybolursun, ölürsün, elektrik çarparsın, şimdi de hafızanı mı kaybettin be gülüm." diye hıçkırdı.

Aylin ne yapacağını bilmiyordu ancak birden kafasının içinde bir kibrit çaktı. Sonra hayaller... "Sen de kimsin, ben seni hatırlamıyorum!" diyebildi sadece. Ama hatırladığını çok iyi biliyordu...

"Ben şimdi kendimi sana hatırlatacağım!" dedi ismini bile bilmediği yabancı. Ve hiç düşünmeden yapıştı dudaklarına. Şiddetli bir fırtınaya yelken açtı sanki Aylin. Martıların uçtuğu, imkansızlıkların gerçekleştiği, dalgaların diz boyu Nuh Tufanı misali şiddetlendiği bir fırtına... Ve Aylin'in ağzından ufak bir kelime döküldü: "Tilki!" Ardından her şeyi hatırladı. "Beni sakın bırakma."

"Ölürüm de bırakmam Aşkım!"

Saniyeler saat gibi, saatler gün gibi aktı. O birkaç saniyede gözünün önündeki perde de her şey yansıdı adeta.

"Eeee çifte kumruları! Sevişmeniz bittiğine göre asıl önemli mevzumuza geçebiliriz!"

Deniz kıyıya yanaştı ve Tilkinin omzuna elini yasladı. Aylin o yüzü görür görmez tanıdı. Bir ay önce, alevlerin arasından çıkan iki gölgeden biriydi ve... özel gücüyle tüm anılarını, yaşanmışlıklarını almıştı elinden... "DEFOL!" diye bağırdı Aylin. 

Deniz, Tilkinin bir şey söylemesini beklemeden, "Tamam, her şeyi açıklayacağım!" dedi...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 24, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sadece Bir Hayaldi Bizimkisi...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin