2 # Seni Diledim

115 3 4
                                    

08.01.2011

Kaç gündür yazmıyorum biliyorum isimsiz günlük. Ama çokta birşey olmadı bugün dışında. Haftasonunu Ashley ile geçirdim. Oun güzelce süsledim ve ona olan olayları anlattım bana bıraz kızsada aramız düzeldi. Bugün çok güzeldi. Bütün dikkatler onun üzerindeydi. Gerçketen güzel olmuştu ve bu beni acayip mutlu etmişti. Sınıfa girdiğimizde ben en öne oda en arkaya geçti. Tabiki her zaman birbirimizi tanımıyor oyununu oynuyoruz . Ders başladığında ona dönüp çaktırmadan baktım. Sürekli saate bakıp duruyordu. Bende o farketmeden önüme döndüm ve kalemi çeneme yaslayarak onu düşündüm. Ashley şimdi ne kadar mutlu ama Kris çok sinirli umarım onu üzücek birşey yapmaz. Gerçi Kriste ondan hoşlanıyor bence. Yani öyle olmalı. Zil çaldığı anda tüm kızlar dışarı fırladı ve Krisin olduğu sınıfa gittikleri açık ve netti. Bende hazır sınıf boşken Ashleyin yanına geldim.

-Ne yapmayı düşünüyorsun

-Bilmiyorum ama çok heycanlıyım.

-Neyse ben yerime geçiyorum fazla heycan yapma bakalım.

Yerime oturduğumda kitaplarımı değiştirdim bizim sınıfa orangutan sürüsü gibi gelen bir kız sürüsü vardı. Hemen arkamı döndüm ve sessiz bir şekilde Ashleye bakarak "Bizim sınıfa geliyor galiba"

Oda gülümsedi ve kendini toparladı. Bende önüme döndüm ve notlara baktım. Önümden hızlı bir şekilde biri geçti ve arkamdaki sırayı çektirdi "buyrun efendim." Başımı kaldırdığım anda arka sıraya geçmekte olan Krisi gördüm. Ayaklarını sıraya uzatarak bir güzel yayıldı. Tam kalkıcaktım ki hocanın gelmesiyle hemen oturdum. İçimde garip bir sıkıntı vardı. Pardon Blair ama teleonunu parçalayan biri arkanda yayılmış bir şekilde oturuyor. Dersin ortasına doğru ensemde sıcak bir nefes hissettim.

"Sen hala nasıl bu okula gelebiliyorsun yüzsüz" onu duymamış gibi davrandım eğer arkamı dönersem Ashley yanlış anlayabilirdi. Öne doğru eğildim ve iyice sıraya yapıştım. Arkamdaki sırayı sürekli sandalyeme vuruyordu daha fazla dikkat çekmemek için arkama yaslandım ve ses kesildi tabiki Krisin sesi hariç :" Seni burda öpsem herkes sana düşman olur ve bende bunu istiyorum zaten hem sadece arkadaşlarını değil en yakınındakinide kaybedersin. " Hocanın eşleşin demesiyle birlikte irkildim. Hoca arkamı dönmemi söyledi ve Krisle eşleştik. Hikaye oluşturucaktık bende ititraz ettim ama kabul edilmedi. Ashleye baktığımda bana gülümsüyordu. Tabi ya hiç bana kızarmı hem biz sadece arkadaşız. Arkamı döndüm ve yüzündeki gülümseme ile kendime gelemedim. Gözlerinin yoğun koyuluğu insanı kendine çekiyordu. Başındaki normalde görsem komik bulduğum şapka ona çok tatlı bir göüntü veriyordu. O an onun zararsız biri olduğunu anladım ve bende gülümsedim. Etrafıma baktığımda insanlar bana bakıyordu bende hemen kendimi toparladım. Belkide Kris sandığım gibi biri değildir. Onunla çok iyi arkadaş olucaz sanırım.

Gün boyu hikaye için zaman verdiler onunla konuştukça gerçekten iyi biri olduğunu anladım. Farklı farklı bir çok saçma sapan hikayeler uyduruyoduk. Bir yandan o gülüyordu bir yandanda ben.  Pamuk prensesi Layd gagaya bile benzettik. O kadar zaman geçmiş ki saate zilin çalmasıyla kendimize geldik. Ben projeyi vermek için hocanın yanına gittim. 

Sınıfa döndüğümde gördüğüm manzara hiç hoş değildi. Çantam tamamen yerde dağılmış bir şekildeydi Herkes bana pislik biri gibi bakıyordu. Çantamı hemen yerden topladığımda sesler duymaya başladım." Nasıl ondan hoşlanır anlamıyorum bir şeye benzese neyse 2 dakikada işi halletti bizde onu iyi biri sanmıştık" Ayağa kalktığımda tam sıramı kaldırıcaktım ki Kris bana yardım etti yerime geçtim arkamı dönerek : " Neden insanlar bana böyle davranıyor."

Gülümseyerek bana bir soru sordular bende doğruyu söyledim sanırım pek hoşlarına gitmedi dedikten sonra yanağıma bir öpücük kondurdu ve dışarı çıktı. Ne olduğunu anlamadan Ashleye baktım ve cama doğru bakarak ağlıyordu. Ders bitiminde onun yanına gittim ve konuşmamız gerek dedim. Birlikte çatıya çıktık ve ona sormadan bana anlatmaya başaldı:

-Kris sen çıktıktan sonra senden çok hoşlandığını ve sevgilin olup olmadığını sordu. Ne kadar tatlı ve sıcakkanlı olduğunu ona sürekli yardım ettiğini bağıra bağıra anlattı. Kızlarda bu yüzden sinirli.

Ben ne olduğunu anlayamamıştım.Bu olamazdı olmamlıydı.

-Ashley bak dinle ben ondan hoşlanmıyorum onunla konuşucam ve vazgeçmesini söyleyeceğim. Sen sadece bana inan lütfen

-Sorun sen değil Blair. Sorun benim. Hayatım boyunca onu diledim ama o hep başkaları ile mutlu oldu. Aslında sıcacık bir kalbi var ama o bunu saklamayı çok iyi biliyor. Yüzüne öyle bir maske geçiriyor ki kimse onu farkedemiyor. Sadece dikkatli ol Blair ayrıca bundan sonra çok fazla görüşmeyelim senin iyiliğin için.

Bunları dedikten sonra bana sarıldı ve aşağıya indi. Kendimi direk yere serdim. Gökyüzüne doğru bakıyordum. Kris benden hoşlanmaz ki. Ama neden sınıfa böyle birşey söyledi neden. Neden 

Neden. Ashley sadece onu dilerken neden ben?

Bir Balerinin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin