Bir Balerinin Günlüğü

379 6 2
                                    

Herkese Merhabalar :) Keyifli okumalar ... :)(MULTİMEDYADAKİ ŞARKIYI AÇARAK BAŞTAN OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM VE TABİKİ ORDA SİZİ  BLAİR DA BEKLEMEKTE GİTTİM BİLE)

Giriş

Bazen hiç beklemediğimiz anlar aslında yıllardır beklediğimiz yada beklenilen bir durum haline gelir. Aşk hayattaki en değersiz ama en etkileyici duygudur. Kendi benliğinizden sizi alıp götürebilen tek durumdur. Sadece kabullenirsiniz istemeseniz bile. Yanlızlıktan bile daha yorucudur. Farkedemediklerimiz  aslında gördüklerimiz ama korktuklarımız arasındadır...

01.01 2013

Günlüğümün ilk satırlarında güzel şeyler yazmak isterdim ama bu pek mümkün değil sanırım. Herneyse isimsiz günlük öncelikle kendimi tanıtıyımda sahibini biraz tanı bakalım. İsmim Blair. Blair Always. Burasıda New York. Bir nevi yorucu şehirler arasında. Sarı saçlı kahverengi gözlü bir balerinim. 17 yaşındayım. Yani senden 17 yaş büyüğüm. Bana annemin hediyesisin. Özel okulda burslu bir şekilde okuyorum vs vs.. Benden bugünlük bukadar isimsiz defter. Yatma vakti. Gittim bile

01.02.2013

Sabah büyük bir hışımla uyandım. Gözlerimi açtığımda saat 08.35 di ve benim hazırlanmam için sadece 10 dakika gibi bir süre vardı. Pekin olimpiyatlarına katılan oyuncular kadar çevik birşekilde kalktım ve hazırlandım.  Koşturarak servise yetiştim. Bulduğum boş bir yere oturdum. Okula koşturarak girdim. Sınıfa girdiğim gibi yerime geçtim. Öğretmen daha derse girmemişti. Ashleye neden gibisinden kaş göz işareti yaptım.Ashley bana doğru eğilerek :

-Dileğim kabul oldu kaltak.

Ona bir kaşımı kaldırark:

-Geldi mi peki senle konuştumu yani konuştunuz mu inanmıyorum seni hemen kesip biçip güzelleştirmemiz lazım lanet olsun yanımdada  hiç makyaj malzemesi almamışım.

Ashley gülerek:

- Hey sakin ol. Ben böyle iyiyim. Benim ki tuttuğuna göre şimdi sıra sende.

Anlıyorum isimsiz günlük kafan çok karıştı. Hemen açıklıyım.

2 gün önce...

"Ashley saçmalama lütfen buraya neden geldik gerçekten bu dilek ağacı zımbırtılarına inanmıyorsun dimi " dedim somurtarak. Ama bir yandanda onu takip ediyordum. Yeni, yıl için dilek ağacının yanına gittik. Bana kurdeleyi uzattı ve "bunu bu şekilde küçümseme sadece bir ümit olarak bak. Tamam ben başlıyorum. Krisin geri dönmesini diliyorum" Bunu söyledikten sonra "Kris mi ? O da kim "

Gülümseyerek: "Hayatımda unutamayacağım tek erkek"

Bende burun kıvırarak ağaca doğru yöneldim ve Kurdeleyi bağlarken içimden HAYATIMDAKİ EKSİK OLAN ŞEYİN TAMAMLANMASINI DİLİYORUM dedim. Ashley gülümseyerek gitmemiz gerektiğini söyledi

İşte böyle isimsiz günlük. Ben Ashleyi duymamış gibi sınıftan çıktım ve tuvalete doğru ilerlerken bir kalabalık gördüm. Hemen duvarın kenarına saklandım. Hocalar birinin etrafında toplanmış acale bir şekilde konuşuyorlardı. Bir an dikkat edince siyah saçlı bir çocuk gördüm. Sanırım şu meşhur Kris buymuş. Bizim kız işini bilir. Ama bu çocuk asyalı galiba gerçi giyimi hiçte benzemiyor. Hocaları neden takmıyor bu çocuk sürekli etrafına bakınıyor. Anladım çocuk sıkılmış galiba. Ne yapsamda şu çocuğu yanlız bıraktırsam diye düşümdüm kendi içimden. Hocaların yanına birden koşarak gittim ve çocuğun kolundan tuttuğum gibi koşturmaya başladık. Hemen yukarı kata çıkardım. Bir yandan gülüyordum bir yandan da arkadan bağırıyordum :

- Yeter çocuğu sıktınız iyice. !!

Çatı katına çıkardığım anda gülmeye başladım. Hocaların surat ifadesi çok komikti. Daha sonra çocuğun yüzüne bakınca gülümsemem anında gitti. Kendime çeki düzen verdim ve çocuğun kolunu bıraktım. Açıklama gereği duyarak :

- Merhaba ben Blair sıkıldığını gördüm ve buraya çıkarmak istedim aslında sana söylemem gereken birşey var. Bir arkadaşım var ve senden gerçekten çok hoşlanıyor hatta dilek ağacında bile seni diledi. İkiniz birbirinize çok benziyorsunuz tanışman gerek bekle lütfen onu buraya çağırıyım.

Bunları söyledikten sonra telefonumu tam tuşlayacaktım ki Kris hemen yere çarptı. Ben ne olduğunu anlyamadan konuşmaya başladı:

- Bana bak beyinsiz yaratık okulumda bana emirler yağdıramazsın. Kendine gel. Çocukça tavırlarınla insanların hayatına burnunu sokma. Okulumda senin gibilerin temizlenmesi gerek.

Bunları söyledikten sonra telefonumu iyice ezdi. Neler oluyordu. Ben telefonu tam yerden alıcaktım ki ayağı ile tekmeledi ve ileriye giti. Benim konuşmama fırsat vermeden çekip gitti. Kendimi tam anlayamamıştım. Bu çocuk ne yapıyordu böyle. Hemen telefonumu aldım ve yere oturarak neler yapabileceğime baktım ama gözyaşlarım buna izin vermiyordu. Bir bir damla damla akıyordu. İçimdeki o kusucakmış hissi bir türlü geçmiyordu. Derince bir nefes aldım ve gözyaşlarımı elimle sidim ama buna gerek kalmadan onlar akmaya devam ediyordu. Neden neden insanlar böyle hızlı ve şiddetli davranmak zorundaydı. Anlıyordum. Hayatım boyunca istenmeyen bir yaratık oldum. Anasınıfında çocuklar bana hep şaka yapıyorlardı. İlkokulda sürekli dalga geçip beni dışlıyorlardı. Lisede ise kimse ile konuşmuyorum Ashley dışında o benim hep yanımda oldu herşeye rağmen ancak okulda onunlada konuşmuyorduk ne yazıkki. Çünkü onlada dalga geçmelerini istemiyorum. Kendimi toparladım ve telefonu elime alarak aşağıya doğru indim. Zil çalmıştı bile. Hemen sınıfa girdim. Günboyunca Ashleye birşey çaktırmamaya çalışıyordum. Telefonumu sorduğunda düşürdüğümü söyledim. Kriside görmedim. Evdeyim ve acayip uykum var.

Bana şans dile isimsiz günlük . Gittim bile...

Bir Balerinin GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin