SÜRPRİZ

3.1K 136 99
                                    

Tam iki gün sonra  18. yaş günümüzü kutlayacağız. Çok heyecanlıyız.

"Çocuklar doğum gününüz için nasıl bir hediye istersiniz?"dedi babam sakallarını kaşıyarak.
"Aşkım sakallarını kaşıma. İğrenç bir ses çıkıyor."dedi annem babamın eline vurarak.
"Ben evlenir isem kocama asla böyle yapmam."dedi Mabel. Önünde duran tabağa baktı.
"Hmm. Acaba hediye olarak ne istesek?"dedim. Mabel bana baktı. Aynı anda "Bir ev!"dedik.
"Olmaz. Daha düzgün bir şey isteyin. Hayvan olmasın. Zaten evde 4 tane var."dedi annem. 
"Hey!"dedik aynı anda.
"Paytak'a bir eş. O da bir hayvan ama neyse. "dedi Mabel.
"Esrarengiz Kasaba!"dedim.
"İkiside o l m a z."dediler.
"O olmaz şu olmaz bu olmaz! O zaman bize niye soruyorsunuz?" dedi Mabel.
"Aynen."dedim.
"Hey tabağımda duran tavuğu kim çaldı!? Dipper senin de tavuğun çalınmış, annemin de tavuğu çalınmış, ortada duran koca tavuk bitmiş! Kim yaptı bunu!"dedi Mabel kafasını kaşıyarak.
(Geyirik sesi duyulur.)
"Baba!"dedik ellerimizi masaya vurarak.
"E siz konuşur iken bunlar soğudu ben de siz yemezsiniz diye düşündüm. Ve yedim."dedi babam. 
"Hadi uyuyun çocuklar yarın çok işimiz var."dedi annem masayı toplar iken.
"Eline sağlık anne."dedik.
Merdivenlerden çıktık. Ellerimizi yıkadık. Odamıza geçtik.
"Of bu gün çok sıkıcı idi."dedi Mabel kendini yatağa atarak.
"İki gün sonra farklı bir gün olacak. Umarım.  Sen ile birlikte geçireceğim harika ve yeni yaşımızı kutlayacağız."dedim. Upps umarım yanlış anlamaz. Sonuçta biz kardeşiz.

Yüzü kızardı.
"Sana katılıyorum.  Iıı o gün ne giysem.  Sonuçta arkadaşlarımız ve sevgilim gelecek."dedi Mabel.
"Senin sevgilin mi var?"dedim. Üzüldüğümü belli etmemeliyim.
"Evet. Adı da Johann."dedi Mabel yastığa sarılarak.
"O seni aldattı diye biliyorum. Ve o senin için uygun bir erkek değil."dedim.
"Bu seni ilgilendirmez."dedi yastığı fırlatarak.
"Mor eteğini giy sana çok yakışıyor. Üstüne yarım kollu ya da askılı bir t-shirt giy. Kolye tak. Hani birlikte yaptığımız. Saçların açık olsun. Bir papatya takarız. Çok güzel olursun."dedim yastığı ona geri fırlatarak.

"Bayıldım. Harika bir fikir teşekkür ederim Dipper."dedi Mabel bana doğru koşarak. Sarıldı.
"Ben Esrarengiz Kasaba da ne giydiysem onu giyerim."dedim.
"Sen onları giyme."dedi Mabel.
"Neden?" dedim.
"Sen onları giyme. Çünkü çok tatlı ve yakışıklı oluyorsun. Ve seni öpesim geliyor."dedi Mabel dudaklarıma bakarak.  Biraz yaklaştı.
"Hmmm. Tamam o zaman ne giyeceğimi buldum!" dedim.
Yatağına geçti. Birbirimize baktık.
"İyi geceler tatlı rüyalar yesin seni tatlı tavşanlar." dedik.

Sabah:
Saat: 06.30
Yer: Dipper ve Mabel'in odası.
Anlatan kişi: Mabel.

Dipper hala uyanmadı. Çok Şirin uyuyor. İçim kıpır kıpır oldu. Dur ne dedim ben! Pf biz kardeşiz bu olamaz. Saat 6.30 çüş bu kadar erken kalkılır mı?
"Günaydın Mabel."dedi Dipper gözlerini ovuşturarak.
"Günaydın uyuyan prens."dedim kafasına yastığımı atarak.
"Çocuklar hadi kahvaltıya."dedi annem.
"Geliyoruz."dedik. Odadan yavaşça çıktık.  Merdivenlerden iner iken Dipper elimi tuttu. Yüzüm kesin kızardı. Dipper'ın yüzü de kızardı. Ama elimi bırakmadı. 
"Mm bu koku da ne böyle-"dedim.
"Enfes bir şey kokuyor."dedi Dipper kestiği sözümü tamamlayarak.
Masaya çabucak geçtik. Oturduk. Babamızın gelmesini bekledik.
"Afiyet olsun. Onu beklemeyin. O başka bir yerde."dedi annem.
"Ne Nerede? "Dedik.
"Boşverin. Siz karnınızı doyurun."dedi annem tabakları önümüze koyarak.

30 dk sonra:
Üstümüzü giyinmek için odaya çıktık.
"Mabel. Ne giyecegini biliyorsun değil mi?"dedi Dipper kapıyı kilitleyerek.
"Evet ama sen neden kapıyı kilitledin???"dedim.
Cevap vermedi.
"Hadi giyinelim."dedi Dipper.
Bir anda belimde bir el hissettim. Dipper. Yatağa doğru yürümeye başladı. "N-n-ne yapıyorsun?"dedim.
"Akışına bırak."dedi sadece.
Yatağa uzandık. Yavaş yavaş soyunmaya başladı. Zor bir şekilde yutkundum. Aynısını bende yapmaya başladım. Sütyen ve külot ile kaldım. O da sadece boxer ile. Üzerime uzandı. Tam dudağını öpecek iken kahkaha attı.
"Ne oldu?"dedim.
"Az önce yaptığım şey bir şaka idi. Senin sevgilin sadece bunu düşünüyor. Biz kardeşiz  böyle bir şey yapmayız."dedi üstümden kalkarak.
"Bu şaka mıydı?"dedim üzülerek.
"Evet."dedi arkasını dönüp dolabına doğru yürüyerek.
"Keşke şaka olmasa idi. Keşke devam etse idi."dedim. Dur bir dakika ben ne dedim!!!  Tanrım lütfen duymamış olsun.

"Ne?"dedi Dipper.
"Ben öyle demek istemedim. Bir anda ağzımdan öyle çıktı."dedim.
"Ondan bahsetmiyorum. Şimdi bu dağınıklıkta kim bulacak benim kıyafetlerimi?  Sen ne demiştin?"dedi Dipper.
"Ohh. Şey mm. ... sen bulacak ve sen giyeceksin."dedim.
20 dakika sonra:
"Buldum."dedi Dipper.
"Sonunda."dedim.
Üstümüzü giyindik.
"Çok güzel olmuşsun."dedi Dipper.
"Sende çok sexy olmuşsun."dedim.
"Ne olmuşum?"dedi tek kaşını kaldırarak.
"Ya duydun işte tekrar söylemem."dedim.
"Sende aslında öyle olmuşsun."dedi Dipper.
Ellerini belime doladı ve kapıya yasladı.
"Dipper. Ne yapıyorsun?"dedim.
(Dipper kilitli olan kapıyı açar.)
"Çok korktum."dedim.
"Neden? Ben öyle bir şey yapar mıyım?"dedi.
"Az önce az kalsın yapıyor idin."dedim.
"Evet."dedi sadece.
Merdivenlerden indik.
Aşağıda bir not vardı.

Nota yazan:
'Bir not daha var bulmanız gereken.
Bazı yerlerde işaret var
Hediyeyi görmek için.
Bu hediye için size ihtiyacımız var.'
👉👉👉👉👉👉👉👉👉👉
İpucu arka sayfada.

Notun arkasını çevirdik.
İpucu:

"Çocuk iken çok severdiniz.
İlk hediyenizi oraya verdiniz.
Orada çok vakit geçirdiniz.
(Kocaman bir x işareti yerleştirdik)
Size iyi şanslar."
Yazıyor idi.
"Neresi bu? Hadi gizem ikizleri."dedim.
"Arka Bahçe olabilir bence."dedi Dipper kafasını kaşıyarak.
"Neden?"dedim.
"Çocuk iken hani kuşumuz ölmüş idi ya. Onu arka bahçeye gömdük. Arka bahçede Salıncak vardı. Falan." dedi Dipper kafasını bana doğru çevirerek.
Uzunca bir süre bakıştık.
Arka bahçeye gittik.
"Burada yok."dedim. Dipper ağaca çıkmış idi.
"Buldum!!!!"dedi.
"Ne!"dedim.
Not ile beraber indi.
"Okuyorum."dedi.
"Tamam."dedim.
"Aferin Dipper bunu senin bulacağından emin idik. Ama bu sefer Mabel bulabilir.  Neyse fazla uzatmayalım.
'Çok uzaklarda değil diğer not,
Hayvanlar insan olsa 'şeytan' diye tanımlar insanı,
O 'şeytan' lardan uzak bir yerde.
Bekliyor olcak sizi diğer yarınız."dedi Dipper.
Ne demek şimdi bu? Benim diğer yarım Dipper. O benim yanımda zaten.
"Deniz kenarı."dedim.
"Haklısın hadi gidelim!"dedi Dipper elimi tutarak.
Kaldırıma doğru koştuk.
"Anne!"dedik.
"Atlayın arabaya hadi. Sizi 'gizem ikizleri' aferin."dedi annem arka kapıyı göstererek.
Arabaya bindik.
"Diğer yarınız derken ne demek istedin?"dedim Dipper'a bakarak.
"Babanızı kastettim."dedi annem.
Dipper bana baktı ve güldü.

Deniz kıyısında Villaların olduğu bir yere geldik.
"Çocuklar. Keşke gelmeseydiniz."dedi babam.
"Ne!?"dedik.
"Ben siz bulmacayı çözemezsiniz diye düşündüm anneniz tam tersi şekilde düşündü. Bulurlar ise 3 kilo dondurma alacağım ve ben yemeyeceğim dedim. O da kabul etti. Siz geldiniz. Ben iddiayı kaybettim."dedi.
Dipper ile birbirimize baktık. Sonra güldük.

"Hadi bu evlerden birini seçin!"dedi babamız.
"Ne! Ciddi misin!"dedik.
"Evet. Yani siz artık yetişkin sayılırsınız."dedi babamız.
Dipper ile birbirimize baktık.
"Oley!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!"dedik birbirimize sarılarak.
Dipper beni kucaklayıp döndürmeye başladı. Durunca şokun etkisi ile onu yanağından öptüm.  Ne yaptım ben!  Kesin yüzüm kızardı! Onunda yüzü kızarmış.
Dipper evlere baktı ve çok mutlu oldu. Yine bana sarıldı. Bu sefer o benim yanağımı öptü.
"E hadi ne duruyorsunuz!  Evlere bakalım hadi!!"dedi babam kolumdan çekerek.  Nasıl çekti ise yere yapıştım. Dipper hayvan gibi gülmeye başladı. Yanımdan geçer iken ayağından çektim. O da yere düştü. Bu sefer ben gülmeye başladım.
"Gülüşün, az önce yaşadığım heyecan ve mutluluk kadar özel ve güzelsin.'dedi ayağa kalkarak. Elini uzattı. Tuttum. Tutmam ile yere düşmem  bir oldu.
"Gıcık!!!"diye bağırdım.
Annem gelip beni kaldırdı.
"Teşekkür ederim anneciğim."dedim.
Tam 8 ev gezdik. 4. ev çok güzeldi ve kendi eşyası vardı. Çok güzel bir uyum vardı evde.
"Çocuklar bu sizin doğum günü hediyeniz. Benim doğum günü hediyem şu olsun: Kendi kiranızı,faturalarınızı ödemeniz."dedi babam. Boynuna sarıldık.
"Teşekkürler!"dedik.
Hadi yarın buraya bir kaç parça bir şey getiririz. Ve her şey mükemmel olur."dedi annem.
"Evet."dedik.
"Hadi gidelim hava kararıyor."dedi babam.
Arabaya bindik.
"Ne zaman o evde 'Dipper ve ben' yaşayacağız?" dedim.
"Doğum gününüzde. Kutlayalım gidersiniz."dedi babam.
Dipper elini elimin üstüne koydu.
"O zaman her şey mükemmel olacak."dedi Dipper fısıltı ile.
"Şimdiden söyleyeyim:
Eve sevgili giremez!"dedi sesli ve alaycı bir şekilde.
'Tamam. Bunu o küçük sürtük  (fısıltı ile ) sevgiline söyle."dedim.
"Aynı şeyi sende kendi sürtük(fısıltı ile) sevgiline söyle."dedi Dipper dudağının sağ kenarını ısırarak.

Eve geldik. Odamıza geçip uyuduk.

Arkadaşlar umarım bu kitabımı seversiniz. Oy ve yorum yapmayı unutmayın.  Fikirlerinize açığım. Teşekkürler.

Ağaçın Kayan YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin