1.Bölüm

7 0 0
                                    

Güneş daha yeni doğmuştu ve ben hala bir türlü tekrar uyuyamıyordum. Lanet olası bir kâbus gördüm ,hala da etkisindeydim. Ne kadar gözümü kapatsam babamın uykumu nasıl alt üst ettiği karşımda canlanıyor.

Bizi terk ettiğinden beri çoğu zaman rüyalarıma girer, uykumu mahveder di.

Bugünde öyle olmuştu. Ama bu sefer, kabusum oldu. Ve hala etkisi üstümde ,bir türlü çıkmak bilmedi!

Şuan karşımdaki saatin biran önce 6.00 yı göstermesini bekliyordum. Alarmı hep bu saate kurardım. Çok erken, ama erkenden kendimi uykuya teslim ettiğim için bu saatte kalkıyorum. Okula ,uyumaktan şişmiş gözlerle gitmek istemem!

Annem de erkenden kalkıp kuaför salonunu açtığı için benim işime geliyor, bu sayede kahvaltıda yapıp sonra evden çıkıyorum. Hoş, annem olamasa kahvaltı yemeye hiçç niyetim yok. Her türlü ağzıma bir şeyler tıkar mutlaka.

Yatağımda diğer tarafa döndüm. "Lanet saat! Bir türlü göstermedi şu rakamı. "İnilti şeklinde çıkmıştı sesim. Biraz daha yatakta kaldıktan sonra nihayet şu saat 6.00 yı gösterdi.

Hemen kalkıp ,her sabah tekrarlananları ,yapmaya koyuldum.

Dolabıma doğru yürümeye başladım. Küçük banyomun kapısının hemen yanında duran dolabım, simsiyah renkteydi. Karanlık gibi.

Dolabın kapağını açtım. Sırayla, okul kıyafetlerimi çıkardım. Her zaman bir düzen içinde olan kıyafetlerimi alıp yatağımın üzerine düzgün bir şekilde koydum.

Her zaman çıkardığım gibi düzenle dolabıma koyardım ki, bir de sabah sabah ütü ile uğraşmayayım diye.

Sonra hemen banyoya girdim.Her zaman ki rutin işlerimi yapıp çıktım. Saate baktım, 6.15 olmuştu.

Üstümdeki siyah v yaka tişörtümü çıkardım ve okul gömleğimi giydim. Altımda ki eşofmanı bacaklarımdan sıyırdıktan sonra siyah okul eteğimi giydim. Altına çorap giymedim,daha doğrusu giymeye üşendim. Okul kıyafetlerine baktım ve umursamaz şekilde göz devirdim.

İşlerimi hallettikten sonra saate baktım, 6.30 "Tam zamanında. " biraz dakik bir insandım, ama o kadar abartan insanlardan değildim. İşime eserse özen gösteririm,işime esmese umursamam.

Kapımı açıp,odadan çıktım. Koridorda ilerleyip annemin mutfakta olduğunu çıkardığı seslerden anlıyordum. Annemin yanına gidip neler yaptığına baktım.

Annem geldiğimi görünce gülümseyip "Günaydın kızım. " dedi. "Günaydın ." her zaman ki umursamazlıkla ona karşılık verdim.

Annemin yine yüzü düştü. Babamın gittiğinden beri bu umursamaz tavırlarım annemi üzüyordu. Annem belki bir umut diye tekrar arkasına dönüp bana baktı, belki bir nebze gülümseyeyim diye. Tabi yine aynı manzara ile karşılaştığında , önüne döndü.

Artık bu duruma alışmıştı. Bende bu konuda rahattım, yine aynı şeyleri tekrarlayıp, annemi üzmek istemiyorum, ne de olsa babamın gitmesinde bir suçu yoktu. Ama yine de annemle eskisi gibi değildik. Biraz içime kapanmıştım. Annemin her sorusuna, ya da benimle sohbet etmeye çalıştığında,ona sadece kısa cevaplar veriyordum. Zaten bir zaman sonra umursamaz olduğumu görüp,tüm konuları uzatmadan kapatıyordu.

İki kişilik küçük masaya doğru ilerledim. Mutfağımız o kadar da büyük degildi.Evimiz gibi oda küçük bir yerdi. Masamız hemen, güneş alan pencerenin önündeydi. Annemle bana yetiyord. Evimiz zaten üç oda bir salondan oluşuyo, aile binasında olduğumuz için buralara yabancıydık.Annemde buraya çoktan alışmıştı. Komşularımızda bizi aileden biri olarak görüyorlardı, daha doğrusu annemi. Onalara iletişime geçmek falan istemediğim için, annemde bu duruma bir şey demiyor. Beni kendi halimde bırakır.

Karanlık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin