2.Bölüm

3 0 0
                                        

Babamın gidişinden sonra çok büyük sarsıntıya uğramıştım, uğramıştık..
Annem hep bana onun yokluğunu göstermemek için her şeyi deniyordu. Bense onun işini fazlasıyla bozuyorum. Belki de babamım gidişini böyle basitçe unutmak istemiyorumdur, bilmiyorum.

Bazen anneme haksızlık yaptığımı düşünüyorum. Ama ben böyle kalmayı kafama koymuşum bir kere.
Hep umursamaz olur, çevreme hayatıma yeni insanlar koymak istemiyorum. Belki de korkuyorumdur. Bir gün onlarında aynı babam gibi beni bırakacaklar diye..

Sınıftan çıktıktan sonra kantine Şeval in yanına gittim. Ve şuan bana koridorda gördüğü sarışın çocuğu anlatıp duruyordu.
Artık sıkılıp oflayarak ellerimi masanın üzerine koydum.

"Yeter değil mi artık Şeval?? Gerçekten sıkıldım. " Şeval konuşmasını kesip bana doğru döndü.
"Afra, kafanı dağıtmaya çalışıyorum. Kafan hep bir düşünme pozisyonunda. Düşünmeyi artık bir kenara bıraksan diyorum "
Bırakamıyordum. Hayatıma yeni insanlar ,dahil de etmek istemiyordum.
Masanın üzerinde parmaklarımla oynuyordum. Ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum.
Bugün olanlar şaka gibi. Araba olayı, teşekkür olayı, sıradan geçmeye çalışmam ve en önemlisi o çocuğa söylediklerim..
Bir yerde hatamı yapıyordum. Yanlış yolda mıydım??
Onu bunu bilmiyorum ama şu çocuğa' teşekkür' edip, bir daha bana bulaşmamasını sağlamam gerektigini biliyordum.

"Ben iyiyim. Sorun yok. Neyse kapatalım bu konuyu-"ellerimi, masada duran ellerine koydum.
" hem bugün annem geç gelecek kuaförden istersen bize gel film izleriz haa?? " söylediğim şey üzere konuyu uzatmayacağımı anlayıp ,bir leydi havasında parmağını çenesine koyup"Bir düşünmem lazım bayım"elimi konluna vurup, düşünme pozisyonundan onu çıkardım.
"Tamam bee şaka yapiydim yani-"vurmamla kolunu tutup bana dil çıkardıktan sonra "gelirim tabi. " diyerek cümlesini tamamladı.

Biraz daha konuştuktan sonra zilin çalmasıyla sınıfa doğru çıktık. Bu arada yanımda oturan çocugun adını Şeval sayesinde öğrenmiştim. Ekin. Şeval peşimi bırakmadığı için ona sınıfta olanları  anlatmıştım. Bunun üzerine " Ben size karışmıyorum, ne haliniz varsa görün. "demişti. Ona birkaç  saniye imalı baktığımda, o da anlamıştı beni asla rahat bırakmayacağını. Şeval i tanıyorsam her gün istisnasız bana neler olduğunu, bugünde ne yaşadığımı sormadan duramazdı.

Biz sınıfa girerken, hoca da arkamızdan girdi.
Sırama doğru yürümeye başladım. 'Bay ukala '  Ekin bey  beni hiç şaşırtmayarak yine elinde telefonla uğraşıyordu. Ben arkadan dolanarak, biraz sırayı çekmeye çalıştım. Ama tabi hayvan gibi cüssesi olunca bunu başaramamıstım . Benim geldiğimi görünce sıkıntı çıkarmadan sırayı  kendi tarafına çekti ve benim geçmemi sağladı. Tabi telefonuna geri dönmeyi ihmal etmedi. Hocalar bunu sıranın altında telefonla uğraşırken nasıl görmüyorlar anlamıyorum .

Sırama oturduğumda Şeval in yanında tanımadığım bir çocuk oturuyordu.
Ben tam Şeval e kim olduğunu soracakken, çocuk arkasına dönüp bana doğru gülümsedi. Siyah saçları biraz önüne geliyordu. Gözleri ise kahve tonlarındaydı.
"Selam. Ben Tunç, yeni öğrenci. -"eliyle yanımda telefonla uğraşan Ekin i gösterdi. " arkadaşıyım. "
"Afra. " bende ona karşılık sadece adımı söyledim.
Adımı söylediğimde Ekin bir saniyeliğine bana baktı, sonra yine önüne döndü. Anladığım kadarıyla o da adımı yeni duymuş olmalı.

Şeval e doğru baktım . Gülümsüyordu. Demek ki o çoktan tanışmış, yeni arkadaşla.

Tanışma faslı bittikten sonra Şeval le Tunç önüne dönmüştü.
Ekin e kaçamak bir bakış attım. Yine telefonda bir şeylere bakıyordu. Şimdi zamanı olduğunu düşünüp ona doğru döndüm.

Karanlık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin